Tercih

6.9K 288 5
                                    

Kaos ya da daimi sessizlik...

Bu ikisinin öyle iç içe geçmiş bir birlikteliği vardı ki Ozan'ın dünyasında. Etrafındaki coşkulu, meraklı, sahte kalabalık ve nefes almaya başladığı ilk andan itibaren içine düştüğü derin yalnızlık kuyusu gibi.

Hepsi, hepsi iç içe girmişti... Adeta bir sarmal gibi...

Tıpkı kendi hayatı gibi...

Nerede başlamıştı onun hikayesi ya da nerede bitecekti.

Ozan adımlarını kürsüden aşağıya atarken nereye gideceğini biliyordu.

Nerede durması gerektiğini de biliyordu.

Onun içindeki kaosun ve karanlık kuyunun son bulduğu tek bir yer vardı.

Nedenler, niçinler, intikam ya da başkalarının yaptıkları ne zamana kadar onun hayatına yöne vermeye devam edecekti.

Şimdiye kadar hep her şeyin kendi kontrolü altında olduğunu düşünmüştü. Tıpkı bir satranç tahtasının üzerinde oyun oynar gibi adım adım, ilerlemişti Ozan.

Bir oyun kurmuş, oynamış, kayıplar vermeyi göze almış ve artık son hamlelerini oynamak üzereydi o.

Ama artık kurduğu bu oyunun bir önemi yoktu.

Oyun bitmişti.

Gazetecilerin oluşturduğu kalabalıktan uzaklaşarak arka taraftaki odalardan birine girdiklerinde Deniz'in kendisini dikkatle izlediğinin farkındaydı ve ona doğru dönerek hafifçe başını eğdi.

"Teşekkür ederim, Deniz. Şimdiye kadar yaptıkların için." dedi.

Deniz ise mağrur ve içten bir edayla gülümsedi.

"Eğer bir şeyler yapabildiysem ne mutlu bana. Senin, benim ve kızım için yaptıklarından sonra, lafı bile olmaz. Fakat hala neden şimdi bu oyunu bitirdiğini anlamasam da; sadece yüzüne bakarak bile senin her zamankinden daha huzurlu ve kararlı olduğunu görebiliyorum. Umarım her şey istediğin gibi olur, Ozan."

Ozan'ın karanlık gözlerinden hafif bir parıltı geçti.

"Evet, bu kez olacak. Çünkü bu kez gerçekten ne istediğimi biliyorum."

Genç kadın gülümsedi. Karşısındaki bu adamın her zaman kendinden emin ve sarsılmaz bir iradesi olduğuna şahit olmuştu ve bunu takdir etmişti ancak aynı zamanda Ozan'ın soğuk karanlığını ve içinde yanan o intikam arzusunu da hissetmişti. Arkadaşının gerçeklere ulaşıp intikamını alsa bile huzur bulup bulamayacağından hiç bir zaman emin olamamıştı. Çünkü farkındaydı ki onu ayakta tutan tek şey onun karanlığıydı ve onu da kendisiyle beraber yutmasından endişe etmişti. Geriye bir şey kalmamasından korkmuştu. Şimdiyse onun için daha umutlu hissediyordu. Hayatına çok zor bir anında dahil olup destek olan bu adam için mutlu hissediyordu.

Hafifçe omzunu dokunarak arkadaşına gülümsedi.

"Her şey bittiğinde beni bul. Nerede olacağımı biliyorsun. Onunla tanışmayı çok isterim. Doğa da öyle. Şimdiden sizin için en iyisini diliyorum." dedi ve duruşunu dikleştirip yüzüne sert bir ifade koyarak odayı terk etti.

Ozan ise o gittikten hemen sonra yapmaya karar verdiği şeyi düşündü.

Artık onun ne istediği değil, Cemre'nin ne istediği önemliydi.

****

Şok... Evet yaşadığımız şey bu olsa gerekti!

Az önce televizyonda Ozan'ın ağzından çıkan her şey bulunduğum eve adeta bir bomba gibi düşmüş bana saatler gelen ama gerçekle akreple yelkovanın sadece fazlaca aheste bir tavırla bir çemberin etrafında dolandığı o süreler boyunca aklımın ve bedenimin içinde kaybolmuştum.

Tutku Oyunları +18Kde žijí příběhy. Začni objevovat