-19-

350 32 26
                                    

Bu bölümdeki hikaye beni gerçekten üzdü
Kendim yazdım kendim üzüldüm ya kfjdpsjfprksldk

Bir sonraki bölüm bomba gibi geliyor bu arada eheheh
Yazmaya başladım bugün bitirirsem atarım ♡
××××

Jisoo karşısındaki adama nefret içinde bakıyordu. İlk karşılaşmaları değildi. Sinirle soluyarak "Ne diye getirdin bizi buraya?" dedi. Baek Kyung, Jisoo'nun narin çenesinden tuttu ve başını kaldırdı.

"Sen sadece bir piyonsun, önemsiz bir piyon." Jisoo hızla ondan kafasını kurtardı ve aldığı cevabı anlamadığı için "Ne demek istiyorsun?" diye sordu. 

Adam şeytani bir gülüşle sırıtırken konuştu.

"Senin peşinde değilim güzelim, amacım Yoongi. Yoongi ve rapleri..."

Lisa kendini tutamayıp "Bizim burada olduğumuzu hala açıklamıyor." dediğinde adam "Zaten seni kaçırmak değildi amacımız, Jisoo'ydu." dedi.

"Yah! Bana baksana sen. Git işini Yoongi ile hallet, bizi rahat bırak." Lisa sinirle adama bağırırken adam sözünü kesti. "Sen Jisoo, sadece Min Yoongi'yi elime düşürecek bir piyonsun."

Genç adamın ilk defa eline böyle bir koz geçmişti. Min Yoongi'nin zayıf noktasını bulduğunu o ilk anda anlamıştı.

Jisoo önüne gelen saçını geriye doğru savurmaya çalışarak "Neden onu istiyorsun?" diye sordu. Bu haldeyken bile sevdiği adam için endişeleniyordu.

Ruh eşi  ise tüm Güney Kore'de onu arıyordu. Gruplara dağılmışlardı. Yoongi, Hoseok, Jimin bir arabada diğer arabada ise Taehyung, Rosé, Jennie, Jungkook vardı. Namjoon, patronuyla gitmişti. 

Jin'e olanları anlatıp anlatmama konusunda kararsız kalmışlardı. Ama sonrasında gelecek büyük tepkiyi bildikleri için Namjoon olayı anlatmak için kendini feda etmişti.

Baek Kyung'u tanıyan herkes endişe doluydu. Çünkü insanlara neler yapabileceğini biliyorlardı. Bu yüzden Lisa ve Jisoo'nun başına kötü bir şey gelmesinden korkuyorlardı. 

Baek Kyung yeraltı konularında aklına esen her dehşet verici şeyi yapabiliyordu. Bu yüzden çoğu kişinin korkulu rüyasıydı. 

Jungkook ilk defa böyle hissediyordu. İçindeki sıkıntı balon gibi büyüyüp büyüyüp patlayacak gibiydi. "Olamaz," diye fısıldadı içinden.

"Olamaz, ben lanetliyim."

Eski ruh eşi onu aldattığı için kendini karanlığa hapsetmişti. Aklına tekrar o gün geldi.

Ruh eşinin gitti partiye ona sürpriz yapmak için gidecekti birkaç yıl önce. Onun için hazırlanıp partinin olduğu bara sürmüştü. O zamanlar aşık olmanın büyüsüne kapılmıştı. Jungkook, her şeyi ruh eşi için yapar olmuştu.

Ama şöyle bir şey vardır ki ruh eşi bile olsanız aşık olmak zorunda değildiniz. Evet, aranızda güçlü bir bağ kurardı ama ilk görüşte aşık olamazdınız. Zamanla belki... 

Genelde ilk başta birbirini sevmeyen kişiler bu kuvvetli bağ sayesinde birbirlerine çekilirlerdi. 

Jungkook'un ruh eşi için bu geçerli değildi. Kadının kalbindeki karanlık gözünü kör etmişti.

Jungkook o gün gittiği partide aldatılışına sahip olmuştu.

Ve lanetlendiği o günden beri griden başka hiçbir renk görememişti.

Your Eyes Tell • YoonsooWhere stories live. Discover now