-10-

424 41 53
                                    

Bir sonraki bölüm bir şeyler oluyor eheheh
Spoiler vermemek için kendimi zor tutuyorum ama vermemeye çalışacağım
qpdmchgeocmebxh
Keyifli okumalaar

××××

Barın kapısından içeriye girerken alkol kokusu etrafımı sardı. Gürültülü müzik ilk başta uğultu gibi gelse de sonradan netleşti.

Tanıdık ses olduğum yerde duraksamama neden olmuştu. Bakışlarım sahneye kenetlenirken hiç hareket edemedim. Yoongi sahnede rap yapıyordu.

Dudakları arasından çıkan her sözcük tüylerimi diken diken yapıyordu. Aman tanrım, onu böyle görüp de etkilenmeyen hiçbir canlı varlık olamaz.

Kolumdan biri tutup durduğum yerden sürüklendim. Kulağıma Rosé ve Lisa'nın kıkırtıları doluştu. "Unnie..."

Beni boş koltuklara oturttuklarında bile gözlerim Yoongi'deydi. Nefes almadan ardı ardına kelimeleri vahşice sıralıyordu. Yoongi sahnede tamamen başka bir insandı. Lisa hafifçe çeneme alttan baskı uyguladığında dudaklarım birleşti. O zaman ağzım açık bir şekilde onu izlediğimi fark ettim. Utanç duygusu bedenimi sardı.

Yoongi o kadar kalabalık arasından beni gördüğü sırada sanki dünyama daha çok renk gelmiş gibiydi. Şarkısında söylediği edepsiz sözcükler kızarmama neden olsa da bakışlarımı ondan çekememiştim.

Ortamda çalan müzik durduğunda Yoongi sahneyi terk etti. Ona eşlik eden Hoseok ve Namjoon da aynı yoldan sahne arkasına gitti.

Ellerimle kendime yelpaze yaparken Jimin'in sesi duyuldu. "Yoongi hyung odasında seni bekleyecekti Jisoo. Hemen şu koridorda 3. oda."

Gösterdiği koridora kısa bir bakış attım ve "Tamam. Hemen geliriz." dedim. Lisa imalı bir şekilde çaktırmadan bacağıma dokununca sinirle parmağını büktüm. Kahkahası acı dolu çıksa da eğleniyor gibiydi.

Jimin'in gösterdiği yerden söylediği odayı buldum. Kapıyı tıklattıktan sonra hızlıca açıldı ve Yoongi beni kolumdan tutup içeriye çekti. Ne olduğunu daha ben anlayamazken kollarını etrafıma dolayıp bana sarıldı.

"Seni çok özledim."

"Daha dün birlikteydik Yoongi."

Her zamanki sevimli gülüşünü bana sunarken "Seni bulduktan sonra ayrı kalmak daha zor hale geldi. Bu ruh eşlerinin bir kuralıdır, bilmiyor musun?" dedi. Başımı yavaşça iki yana salladım.

Sırtımı kapının yanındaki duvara yasladı yavaşça. Yanağıma minik bir öpücük kondurdu ve geriye çekildi. İçimde oluşan garip hisle daha fazlasını yapmak istedim o an. Yoongi'ye karşı bir adım atmak istedim. İçimde patlayacakmış gibi hissettiğim bu his neydi? Sevgi mi?

Ellerimden birini Yoongi'nin ensesine çıkarttım. Kendime yavaş yavaş yaklaştırırken dudaklarımız arasında mesafe bıraktım.

Yoongi minik bir hareketle o mesafeyi kapattı. Dudaklarımız birbiriyle buluştuğu an kalbim o kadar hızlanmıştı ki bayılacağım sandım.

Gerçekten, söylediği şarkıdaki gibi dili fazla işlevliydi. Tenim cayır cayır yanmaya başlamıştı. Diğer elimi yanağına yasladım ve yumuşak pürüzsüz yanağını okşadım.

Ne kadar süre boyunca öyle kaldık bilmiyorum ama yanımızdaki kapı başkası tarafından tıklatıldığında korkuyla Yoongi'den ayrıldım. Nefes nefese kalmıştık.

Kapı bir kez daha çalındığında Yoongi sinirle oraya yöneldi. Dudağına, buraya gelmeden önce sürdüğüm ruj bulaşmıştı. Ve ben daha bunu ona söyleyemeden Yoongi kapıyı açmıştı.

Your Eyes Tell • YoonsooWhere stories live. Discover now