PATRONUM

48. BÖLÜM

Arkamı döndüğümde bana doğru doğrultulan silahı gördüm.

EYLÜL- N-noluyo?!

  İçeri geç ve ellerini yukarı kaldır, ellerimi yukarı kaldırıp içeri girdiğimde önümde duran kanlı bedeni gördüm. Poyraz olduğunu düşündüğüm için hiç düşünmeden ona koşmak isterken kafama vurulan sert nesneyle olduğum yere yığıldım.

~~~

  Yavaş yavaş uyandığımda gözlerimi dahi açamıyordum, etrafıma bakındığımda farklı bir yerdeydim.

  Kapıyı gördüğümde zorlanarak kalktım ve kitli olduğunu farkettiğimde kapıya vurmaya başladım.

EYLÜL- KAPIYI AÇIN! KİMSE YOK MU?!!

  Olduğum yerde yere çöktüm, vücudum o kadar çok ağrıyordu ki artık katlanamayacaktım.

EYLÜL- Yeter artık!

  Ağlamak istemiyordum ama vücudum buna zorluyordu, gördüğüm adamın Poyraz olup olmadığını bile bilmiyordum, şu an hayatta mı onu bile bilmiyorum.

  Kapı açılınca hiçbir tepki vermeden oturmaya devam ettim.

X- Patron seni çağırıyor.! Kalk.

EYLÜL- Sikicem patronunuzu! Evcilik oynuyoruz anasını satayım!

  Yerimden zar zor kalktığımda adam bana şaşırarak baktı.

EYLÜL- Ne?!

  Karnıma baktığını gördüğümde gözümü devirdim.

EYLÜL- Evet sizin yüzünüzden bütün vücudum ağırıyor!

  Kolumdan tutup bir odaya götürdü, büyük bir evdeydik, etrafı incelerken içeri biri geldi.

  Ona bakmayıp etrafı incelemeye devam ettim.

X- Merhaba, ben-

EYLÜL- Kim olduğun umrumda değil!

X- Peki, sesin kötü geliyor, iyi misin?

EYLÜL- Evet.

X- Poyraz'ı arıyormuşsun?

EYLÜL- Evet onu arıyorum.

X- Aynı zamanda da onun bebeğini taşıyormuşsun.?

EYLÜL- Evet.

  Sulu gözlerimle ona baktığımda bana sıcak bir gülümseme sundu.

X- Babana çok benziyorsun.

EYLÜL- Evimin anahtarını mı isteyeceksin?

X- Hayır, neden isteyeyim? Başkaları istedi mi?

EYLÜL- Bak şu sizin oyunlarınız beni hiç ilgilendirmiyor! Bana Poyraz'ın yerini söyleyecek misin, söylemeyecek misin?

X- Tabi ki de söyleyeceğim, Eylül ben sizin tarafınızdayım bana güvenebilirsin.

EYLÜL- Tamam o zaman bana Poyraz'ı getir.