PATRONUM

20. BÖLÜM

DENİZ- Seninle gelmemi ister misin içeri?

EYLÜL- Hayır gerek yok iyiyim ben.

    Arabadan inip eve girdim, hala o telaşlı hava vardı evin içinde. Çantamı bir kenara bırakıp etrafı toparlamaya başladım. Yastıkları düzeltirken yukarıdaki kamerayı farkettim. Duvara dayadığım sandalyenin üstüne çıkıp kamerayı yerinden söktüm, aynı şekilde evde duran diğer 4 kamerayı da aynı şekilde.

Temizliği bitirince odama geçmek için merdivenlerden emekliğe emekliğe çıkıp sonunda üst kata ulaştım. Koridorda sepetin içinde duran temiz çamaşırları görünce kendimi merdivenlerden atasım geldi.

Sabah yerleştirmek için sepeti kucağıma alıp gözlerim yarı kapalı odaya girdim. Sepeti kenara fırlatıp yorganın altına girdim. Alarmımı kurmak için abajuru açtığımda dibimde duran bedeni fark edince yerimden sıçradım.

EYLÜL- YETER GERÇEKTEN! YETER!

POYRAZ- Ne?

EYLÜL- Git!

POYRAZ- Seni görmeye geldim?

EYLÜL- Pardon?!

Yatakta oturur hale gelip saçlarımı ellerimin arasına alıp sıktım.

EYLÜL- Şu an gerçekten uykum var bu yüzden zorluk çıkartmadan lütfen git!

POYRAZ- Sevgilimi görmeye gelmez miyim?

Etrafıma bakınıp söylediği 'sevgiliyi' aramaya başladım.

EYLÜL- Üzgünüm bugün sevgilin eve gelmemiş.

POYRAZ- Hadi birlikte uyuyalım.

EYLÜL- Hayır!

POYRAZ- Eylül hadii.

Çocuk gibi debelenip duruyordu.

EYLÜL- Başka bir yerde kalacağını söyledin bende tamam dedim-

POYRAZ- Sen mi tamam dedin?

EYLÜL- Tamam ben hayır dedim diyelim, sen beni dinleyip yanımda kaldın mı? Tabi ki hayır.

POYRAZ- Tamam özür dilerim, gel uyuyalım!

EYLÜL- POYRAZ SİKİTİR GİT!

Ensesine vurup kulağından tuttum. merdivenlerden aşağı indirip kapıdan dışarı çıkarttım.

EYLÜL- Uykumun içine ettin gerizekalı!

~~~~~~~~~~~

   Alarmın sesiyle kalkıp ajansa gitmek için hazırlandım ve aşağı indim.

kapıyı açtım ki önüme bir beden düştü.

EYLÜL- Gerçekten gece boyu burda mı yattın?