PATRONUM

2. Bölüm

Sabah erkenden kalkıp işe gitmek için hazırlandım, aşağıya inip kendime bir kahve yapıp yola çıktım.

   Ajansa girdiğimde herkese Güler yüzle günaydın diyip odama geçtim. Ajansta herkes birbiriyle sıkı fıkıdır, herkes birbiriyle çok iyi anlaşır genelde.

    Odamın kapısı çalınmadan açılınca şaşırıp kaldım.

EYLÜL- Kapıyı çalman gerekmez mi?

POYRAZ- Yani sadece müdürün odasına girerken çalınır diye düşünmüştüm.

EYLÜL- Yalnış düşünmüşsün, burda herkesin odasına kapıyı çalarak girersin.

POYRAZ- Herneyse, napıcaz?

    Yüzüne anlamsız bir şekilde baktım.

EYLÜL- Napıcaz derken?

POYRAZ- Yani genelde işe gelince ne yapıyorsunuz?

EYLÜL- Herkes kendi işini yapıyor.

POYRAZ- Ben napıyorum?

EYLÜL- Bana neden soruyorsun bunları?

POYRAZ- Kime sormam gerekiyor?

EYLÜL- Babanın sekreterine.

POYRAZ- Bugün işe gelmemiş.

    Odadan koridora baktığımda Melis masasında oturuyordu.

EYLÜL- Orda oturuyor.

POYRAZ- Neden odalar camla kaplı biraz duvarla kaplasaydınız keşke sevmedim.

EYLÜL- Çıkabilirsin.

     Kapı kapanınca derin bir nefes verip işime devam ettim.

———-

EYLÜL- Melis bunları Poyraz Bey'e verebilir misin?

MELİS- Bende tam sana gelecektim Poyraz Bey seni odana çağırdı.

EYLÜL- Neden?

MELİS- Bilmem.

     Odasınıa kapısını çalıp kapıyı açtım ve açmamla geri kapattım.

EYLÜL- Allah kahretsin iğrenç

   Melis yanıma gelip

MELİS- Şey sana söylemeyi unuttum, içerde misafiri var.

EYLÜL- Burda mı çalışıyor o misafir?

MELİS- Hayır dışardan geldi.

EYLÜL- Hah şaka mı?

   Odama geçip yerime oturdum.

EYLÜL- Adama bak ya! Biz burda canımızı dişimize takıp çalışıyoruz, kendisi odasında fantezi peşinde.

   Kapım çalınıp açıldı.