Güneşin Doğuşu

Depuis le début
                                    

Gökyüzüne bakıp dolu gözlerini sildi.

"Şu an gitmek zorundayım. Lütfen en kısa zamanda şafak vaktinde yanıma gel ve bana bizim şarkımızı söyle.."

Ayağa kalkıp onun yanına gitti. Taehyung o kadar çok etkilenmişti ki yerinden kalkamıyor, hatta ağzını açıp tek kelime edemiyordu. Jimin ona şaşkın şaşkın bakan bedenin yanaklarına ellerini kattı, yaklaşıp dudaklarına sevgi dolu bir öpücük verdi. Ona daha doğrusu onlara kalsa hayatlarının sonuna kadar böyle kalacaklardı. Ama ellerini dudaklarına yerleştirip birden uyanan Taehyung ile bu güzel rüya bitmişti..

"Jimin! Yine mi rüya! Jimin burda mısın sevgilim?"

Ayağa kalkıp etrafına baktı, karşısındaki salıncağın boş olduğunu görünce kırılmadı değil..

"Hep rüyalarda mı buluşacağız miniğim?"

Bu ilk değildi, jimin sürekli sevgilisinin rüyasına girer, ona içini dökerdi.

Taehyung, bir an önce eve varıp bu rüyayı birine anlatmak istiyordu, bu yüzden kutusunu da alıp arabasına bindi. Karanlık yolu heyecanlı ve gergin bir şekilde bitirip evine vardı. Koşarak içeri girdi, gecenin bir saati haliyle herkes uyuyordu. Yukarı çıkıp kimi uyandıracağını düşündü. Yoongi'yi uyandırmak gibi bir niyeti yoktu. Bu yüzden direk Yeol'un odasına girdi.

Uykusu hafif olan Yeol, kapı sesinden uyanmış ve kısık gözleri ile Taehyung'a bakmıştı.

"Taehyung? Ne oldu?"

Daha çok yaklaştı ona.

"Yeol sana anlatmam gereken bir şey var! Hadi aşağıya gel!"

Yeol merak dolu kalkıp banyoya yöneldi. Elini yüzünü yıkayıp mutfağa indi. Elinde iki adet kahve ile Taehyung'un yanına oturdu.

Taehyung heyecanlı bir şekilde ona olanları, rüyasını anlattı. Yeol ise biraz çekinerek cevap verdi.

"Taehyung, akıl sağlığını siktiğini biliyorsun değil mi? Sürekli Rüyalar görüp, ona göre hareket ediyorsun! Jimin sana rüyanda git kendini damdan at dese atacak mısın! Bak Taehyung, bende isterim, herkes ister jimin'in uyanmasını ama.."

Taehyung'un gözlerinin içine baktı. Biraz ileri gittiği ve gideceği için kötü hissediyordu.

"Ama onda hiç bir gelişme yok.. Taehyung o çok uzun bir süredir sadece uyuyor. Ve sen benim gözlerim önünde eriyorsun. Beni de anlamaya çalış! En yakın arkadaşım ciddi anlamda psikolojik tedavi görüyor ve durumu hiç iyiye gitmiyor! Jimin belki hiç uyanmayacak, bu ihtimali de düşün lütfen. Ben sadece seni kaybetmekten korkuyorum Taehyung.."

Taehyung kırılmıştı, ama bu ilk değildi. Başta Yeol olmak üzere yoongi de ona artık çok kızıyordu. Sorun jimin'in uyanmaması, ümidini kaybettikleri için değildi. Sorun Taehyung'un git gide ölmesiydi..

Taehyung ise hiç çekinmeden cevap verdi ona.

"Ben ancak jimin'i kaybettiğim zaman kendimi de kaybederim Yeol."

Taehyung, durmayacaktı. Yeol bunu çok iyi biliyordu. Bu yüzden onu terslemek değilde, konuşmayı denedi.

"Peki, bu sefer de sana karışmayacağım. Ne yapacaksın şimdi? Ayrıca jimin'in bahsettiği sizin şarkınız ne?"

Acı ve kırık dolu gülümsedi zar zor.

"4 o'clock.."

Yeol şaşırdı Sadece. "Sen aylardır hatta bu geçen koca yıl içinde ona cidden bu şarkıyı hiç mi söylemedin!"

my savior~VMİN Où les histoires vivent. Découvrez maintenant