daha fazla dayanamam Louis

384 43 186
                                    

Yorumlarınızı tek tek okuyorum çok tatlı ve komiksiniz<3, en sevdiğim bölüm bu oldu umarim beğenirsiniz!

"Zayn kesin geç kaldık" dedi sinirle Harry arabayı park ederken. "maçı sen başlatmayacaksın ya Harry!" 

Kafasını sinirle sallarken arkadaki iki bira şişesini alıp Harry'de arabadan indi "neden çocukların gelmesini istemedin ki?" diye sordu Zayn, Harry'nin aceleci adımlarına yetişmeye çalışırken.

'Neden mi Zayn? Çünkü o sikik yine benim sevdiğime benim yanımda bir şey demeye kalkacaktı ve ben artık sabrımın sınırlarındayım da ondan!' diye içinden kabarsa da Harry "seninle tek takılmak istedim de ondan" diye söyleyiverdi.

"iyi o zaman" dedi Zayn anladığını belli ederek kafasını sallarken. "ama neden maça geldik ki bara falan gitseydik?" diye sordu bu seferde, bugün Zayn ne kadar çok konuşmak istiyor diye düşünmeden edemedi Harry.

"siktiğimin farklı bir şeylerini yapmak istedim Zayn oldu mu?" diye sinirle soludu.

"tamam be!" dedi Zayn'de uzatmayarak, Harry bugün sinirliydi. Tribünlere vardıklarında maçın çoktan başlamış olduğunu gördüler. En üst sıraların boş bir yerine hızla geçip oturduklarında bir kaç öğrencinin onların geldiğini görmesiyle şaşırdıklarını fark etmediler, bilirsiniz böyle etkinlikler onlara biraz tersti. Zayn yanına oturup bir sigara yakarken Harry'de gözleriyle sahayı taradı.

Ah hadi ama buraya maç izlemeye geldiğini düşünmüyorsunuz değil mi?

Ve sonunda gördü onu. Muhteşem Louis'sini, formanın içindeki muhteşem Louis'sini. Louis bilmese de belki de bilmemesi onun daha yararına olacaktı, onu her o formayla gördüğünde Harry kasıklarında bir karıncalanma hissediyor ve aklını kaçıracağını düşünüyordu.

Aslında Harry her Louis'si gördüğünde aklını kaçıracak gibi hissediyordu ama kalçasını saran kısa takım şortu içindeki Louis onda artı bir etki yaratıyor olabilirdi.

Ve onun futbol oynamasına da resmen hayrandı, koşarken ince belinin daha da belli olmasını sağlayan formasını, arada formanın etekleriyle suratındaki teri silerken gözüken göğsünü, parmaklarının ucuyla önüne gelen saçlarını kenara ittirmesini, topu ayağıyla kaleye sürerken alt dudağını ısırmasını her şeyi aklına kazırdı.

Ve buraya onu özgürce izlemeye gelmişti. Sonuçta herkes maçı izlerken oynayan bir oyuncuya bakması gayet doğaldı değil mi?

Louis'yi izlemekle o kadar meşguldüki karşı takımın gol attığını onun suratını buruşturmasıyla anlamıştı. Tabii sonra çok geçmeden harika bir gol atmıştı Louis. Ama o pislik Nick sanki bunu bekliyormuş gibi Louis'nin ÜSTÜNE ATLAMIŞTI! 

"yuh! çok iyi oynuyor şu Louis" dedi Zayn Harry'ye dönerek, gözlerini maçtan çekerek Harry'ye baktığında Harry'de bir farklılık olduğunu görmüştü, suratı mosmordu.

 "lan noluyor! iyi misin?" dedi Zayn Harry'ye eğilerek. Harry ise sonunda sevinçleri bitip kalkan Louis ve takım arkadaşlarından gözlerini ayırarak "ne?" dedi çünkü Zayn'i duymamıştı. "mosmor olmuşsun" dedi Zayn kaşlarını çatarak.

Resmen sinirinden morarmıştı.

O fırsatçı Nick'i dinlene dinlene dövmeyi hayal ederken "yok ya biraz sıcakladım ondandır" diye mırıldandı.

Kendisini sakinleştirmek için derin nefesler aldığı bir kaç dakikanın ardından Harry kendi okuldan adını bilmediğim bir çocuğunda gol atmasıyla ilk yarı bitmişti.

Takımlar soyunma odalarına giderken Zayn bir dal daha sigara yakıp Harry'ye uzatırken "uzun zamandır izlemiyordum iyi geldi" dedi. "Bide bizim okulun takımıda baya güçlüymüş" dedi kendine de bir sigara yaktığı sırada. "bide şu senin eski kankin Louis falan küçük müçük ama baya iyi oyuncu" diyede ekledi.

ONLY THE BRAVE//LSWhere stories live. Discover now