yine içimi umutla dolduruyorsun

332 40 125
                                    

 1 hafada üç bölüm, sorun bakim ananıza hızlı gelin sever mi?



"ah Louis ben o küçük Harold'unum işte anlasana!" dedi yerinden doğrulup kollarını açarak.

"ama nasıl olur? sen yani-"

"biliyorum çok değiştim boyum çok uzadı, kıvırcıklarım artık sadece dalga, gözlerim o kadar parlak ve mutlu değil, gamzelerim duruyor ama eskisi kadar gülmediğim için fark etmedin..."

"Ve de artık kimse bana Harold demiyor!"

"Harold sensin!!" dedi Louis heyecanını gizleyemeyerek "aman tanrım sensin" dedi sayıklar gibi tekrar ve tekrar.

Daha fazla kendini tutamayarak ona kollarını açmış istekle bakan Harry'nin boynuna doladı kollarını.

 Sımsıkı sarıldı.

İçinde uzun zamandır kaybettiği en sevdiği oyuncağını bulan çocuk sevinci vardı. 

Harry ise onun bu hareketiyle hazırda olan kollarını hemen onun beline doladı ve kendine doğru çekti. Özlemle kokusunu içine çekti. Ona sıkı sıkı sarılırken Louis'nin bir şeyler dediğini duyuyordu ama algılayamıyordu, insanın bazen bütün algıları kapanırya hiç bir şey duymaz görmez, oda öyleydi şuan. Sadece kolları arasındaki Louis'yi hissediyordu.

Bu yakınlıktan dolayı o kadar çok mutluydu ki,  keşke sonsuza kadar sürse diye düşündü.

"sen ama çok değişmissin" dedi sarılmaya devam ederken "benim bir suçum yok ki" dedi. Hala daha şoktaydı ve kendini aptal gibi hissediyordu. Ama kendinden kısa olan bu çocuğun bu kadar uzaması ve olgunlaşmasına imkan veremiyordu.

Sonra yavaş yavaş geri çekildi doladığı kollarını gevşetti ama ayırmadı, Harry'de aynı şekilde beline sıktığı kollarını gevşetmişti. Louis yüzünü tam onun karşısına getirirken gözlerine bakarak fısıldadı "neden daha önce söylemedin ki?".

Yüzleri arasında 10 cm falan vardı.

Çok yakın.

Çok.

Harry az önceki mutluluğun yerini çekime bıraktığını hissediyordu çok yakınlardı ve Louis fısıldayarak konuşuyordu.

Harry sadece çıldırmak üzereydi.

Louis'nin dudaklarına yavaşça gözü kaydı soğuktan kızarmış güzel  dudaklarına, hafif aralık ve davetkar dudaklarına. Hiç bu kadar birini öpmeyi istediğini hatırlamıyordu Harry.

"Harold neden?" diye fısıldadı tekrar Louis, Harry cevap vermeyince.

"sen beni hatırlamayınca ben çok üzüldüm sevgili Louis. Kendimi çok kötü hissettim, hatırlanmayacak kadar değersiz... oysaki ben seninle olan her anımızı hatırlıyordum" dedi sonunda gözlerini dudaklarından çekip tam karşısındaki mavi gözlere bakarken Harry.

"sonra az önce beni öyle bi anlattın ki Louis, beni unutmadığını anladım sadece o Harold'un ben olduğumu anlamamıştın sen" dedi oda fısıldar bir şekilde. 

"yine içimi umutla dolduruyorsun her gün yapıyorsun bana bunu, tekrar ve takrar..." dedi gözlerini yine dudaklarına kaydırmayı engelleyemeyerek.

"bende salak gibi beni biriyle karıştırıyorsun sanıyordum" dedi Louis gülerek sonra yavaş yavaş gülümsemesi soldu. Harry ile  arasındaki çekim artarken Harry ona doğru iyice eğildi.

Louis artık Harry'nin nefesinin dudaklarına çarptığını hissediyordu.

Sonra hemen geri çekildi Louis, boynuna doladığı kollarını açtı ve eski oturduğu yere geri geçti.

ONLY THE BRAVE//LSWhere stories live. Discover now