ONLY THE BRAVE//LS

sadece cesurlar için Harry

Only the brave dinleyerek
okuyabilirsiniz

Son bir kez aynada kendine bakıp odadan çıktı. Sessizce merdivenler inip evin arka bahçe kapısının önünde durdu. Derin bir nefes alıp kapıyı açtı ve serin geceye adım attı. Keşke üstüme bir ceket alsaydım diye düşünerek birazda olsa ısınmak amacıyla kollarını birleştirirken Harry'nin yanına doğru yürüdü.

Yavaşça olabildiğince yavaşça. Çünkü topalladığını anca böyle belli etmeyebilirdi.

Yanına vardığında yol boyunca yeri izleyen gözlerini sonunda kaldırdı ve Harry'ye baktı. Karşısında kızarmış bitkin gözlerle ona bakan Harry'yi görünce kalbinin sızladığını hissetti.

Kendi ellerini omzu ve kolu arasında hareket ettirirken Louis, onun ısınmaya çalıştığını anlayan Harry hemen ceketini çıkarmaya başladı.

"üstüne bir şey almalıydın artık havalar soğudu" dedi ceketini ona uzatırken.

"gerek yok" 

"hayır sen karşımda donarken nasıl rahat bir konuşma yapabilirim" dedi Harry gülümseyerek.

"peki o zaman" dedi ve ceketi almak için birbirine doladığı kollarını açtı. Ceketi alırken Harry'nin bileğindeki daha yeni kesildiği belli olan yaraları görmesiyle dondu kaldı. Hızlıca ceketi giyinip Harry'nin bileğinden yakaladı ve kendine doğru çekti kolunu.

Onun bu hareketıne şaşırmış Harry ilk başta şaşırsa da yaralarına baktığını anladı. Biraz utananarak kolunu hafifçe  geri çekmeye çalıştığında Louis izin vermedi. Kafasını kaldırarak Harry'ye baktı.

"neden yaptın şimdi bunu?"

"ben düşündümki bu sana yardım etmemem için bir ceza olabi-"

"hayır Harry! bu beni suçlu hissettirmekten başka bir şey yapmadı. Kendine zarar vermenden haz alıp ödeştiğimizi mi düşünme mi bekliyorsun? Piskopat mıyım ben?" dedi soran gözlerle ona bakarak.

"Hayır tabikide,ben sadece sana yardım etmediğim için bana kızmışsındır diye-"

"sana neden kızayım ki? neden senden bir şey bekleyeyim? neden beni korumanı isteyeyim?"

Harry'nin ona cevap vermesi için durdu. Ama Harry yine aynı üzgün gözlerle ona bakıyordu.

"bunlar için aramızda bir bağ olmalı Harry. Ama ben senin neyinim ki bunları senden bekleyeyim?" durdu ve gülerek devam etti.

"ben sadece umursanmaya değmeyecek bir ibneyim  Harry" dedi suratındaki acı gülümseme ile.

Harry onun orda ona dediklerini bu kadar umursadığını düşünmemişti. 

"ben onları sadece sana orda bir şey yapmasın diye demiştim Lou. Seni korumak için. Tamam o çocukla o banyodan çıkınca biraz sinirlenmiş olabilirim ama seni korumak için dedim senden uzak dursun diye, bak yemin ederim ki öyle"

"anlamıyorum işte neden beni koruyorsun ki?" diye sordu Louis Harry'nin bileğini bırakırken.

"çünkü, çünkü senden hoşlanıyorum tamam mı? olmuyor yapmamam gerek ama yapamıyorum! seni aklımdan çıkaramıyorum bir türlü"

"seni merak ediyorum, seni düşünüyorum sürekli. Gelip iyi olduğunu görmeden rahat etmeyecektim ve ondan geldim burayada" derin bir nefes alıp devam etti.

"bu"elini Louis'nin kaşındaki bandın üstüne götürdü ve okşarken "bu yaraların oluşmasını durdurmak için hiç bir şey yapamadığım için deli gibi acı çekiyorum anlasana!" dudağı titreyerek konuşurken durdu. Bi tepki almak için Louis'nin gözlerine baktı.