un

82 7 11
                                    





Yerimde rahatsızca kıpırdandım. Üstümdeki kıyafetler oldukça rahatsızdı ve pantolonumun beli sürekli düşüyordu. Buna rağmen her şey iyiymiş ve oldukça rahat şeyler giyiyormuşum gibi poz vermek zorundaydım, takdir edersiniz ki durum tam tersiyken bunu yapması oldukça zordu. Modelliğin sevmediğim yanlarından biri buydu. Elime verilen şeyi giymek zorundaydım ama o şeyleri bana verenler asla beden ölçümü umursamıyor, her şeyin bana cuk oturmasını bekliyorlardı. Bu bana çok saçma gelmişti hep.

"Geldi yine assolist."

Yakın arkadaşımın sesiyle birlikte önce ona, sonra onun rahatsız bakışlarını yönlendirdiği noktaya odakladım bakışlarımı. Her zamanki nötr yüzünü koruyordu... Onu bir kez bile gülümserken görmemiştim. Çekim sırasında bile. Buraya ne zaman gelse sadece ondan istenilen pozları verir; çekim başlangıcında da, çekim sonunda da kimseye bir şey demeden geldiği gibi giderdi. Buralarda sevilmezdi. Kimseyle konuşmadığı için herkes onun küstah ve burnu havada olduğunu düşünürdü, bir süre sonra diğer modeller de onun yanına yaklaşmayı bırakmışlardı. Kelimenin tam anlamıyla buz gibi olan karakteriyle sanki bilerek bizi kendinden itmeye çalışıyordu.

"Hey, Taehyung. Anlıyoruz ajansın sahibinin sevgilisisin ve dokunulmazsın falan ama bu havalar sence de fazla olmaya başlamadı mı? Selam vermeden direkt yerine geçmek falan? En azından bir selam versen ölmezsin, hani nazik olmak için yaptığımız şeylerden biriydi ya selam vermek?"

"Jungkook kapa çeneni."

Kaba olmaya başlayan arkadaşımı sertçe uyardıktan sonra geri Taehyung'a dönüp duyup duymadığını kontrol etmek amacıyla ona baktım. Jungkook bu kadar bağırmışken duymamış olması imkansızdı zaten. Yine de onca laftan sonra bile ifadesi değişmeyen yüzü ve cevap vermeyişi, beni oldukça şaşırtmıştı. Belki de diğerlerinin de dediği gibi küstah ve burnu kalkıktı, bizim dediklerimizi umursamıyordu bile. Yine de içimdeki bir ses onu gördüğüm ilk günden beri buna inanmayı reddediyordu. İçimde bir şeyler ona baktığımda bana hep bir şeylerin yanlış olduğunu söylüyordu.

"Savunduğun kişiye bakar mısın, Seokjin hyung? Onu neden bu kadar koruyorsun hiç anlamıyorum. Neyse, benim işim bitti. Sen ekstra mı kalacaksın bugün?"

"Evet Jungkook, bu ay biraz sıkışığım. O yüzden müdürden bana ekstra iş yazmasını istedim o da kabul etti. Şansıma Taemin bu hafta bazı çekimlere katılamıyormuş o yüzden onun katılamayacağı çekimlere beni yazdılar."

"Dikkat et hyung, bu sevimsize de kendini yedirme."

"Tamam Jungkook merak etme sen beni. Yoongi bugün geç gelecekti. Hoseok ile ikinci yıl dönümleriymiş planları falan varmış. Yemek için onu beklemememizi söylemişti. Ben de ne zaman gelirim bilmiyorum o yüzden kendine bir şeyler yap kendime bir şeyler ayarlarım."

"Tamam hyung, görüşürüz."

'Sevimsiz' dediği kişinin kim olduğunu anlamak hiç zor değildi. O yüzden konuyu uzatmamış, onu direkt yollamıştım.

"Seokjin, seni üstünü değiştirmen ve makyajını yenilemen için arkaya alalım. Bugün Taehyung ile bir çekim yapacaksın."

Adını bile bilmediğim görevlilerden biri gelip bana bilgi verdiğinde ona başımı sallamış, üstümü değiştirmek için arkaya geçmiştim. Normalde tüm modeller birlikte giyinir ve saçlarını yaparlardı ama konu Taehyung olunca bu böyle olmuyordu.

Kwon Jiyong... Bu ajansın sahibiydi ve Taehyung'ı kayırmak için elinden geleni ardına koymazdı. Taehyung'ın bu ajansta sevilmemesinin baş nedeni buydu. Hepimiz küçük bir odada birlikte giyinir, saçlarımızı yaparken onun özel odası vardı. Hepimiz elimize verilen şeyi beden fark etmeksizin giyiyorken o sadece ona uyan şeyleri giyerdi. Hepimiz saç ve makyajımızla kendimiz ilgileniyorken onun saç ve makyajı görevliler tarafından özenle yapılırdı... Jiyong'un, Taehyung'ı şovlara bile yolladığını görmüştüm ki bizim için asla böyle uğraşmazdı kendisi. Ajans onun gözünde Taehyung etrafında dönüyor gibiydi ve bu herkesin sinirini bozuyordu, o yüzden çoğunlukla diğer modeller Taehyung'a pek iyi davranmazdı. Benim garibime giden ise Jiyong'un, Taehyung'a bu kadar değer verir gibi gözüküyorken, diğer modellerin ona kötü davrandığını bilmesine rağmen ses çıkarmamasıydı.

toxic / taejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin