1M ÖZEL BÖLÜM II

Start from the beginning
                                    

Güzel adam fazla güzel seviyordu. Gözlerini kapattı. Hep olduğu gibi karanlıkta Feza belirdi. Kulaklarına kızının sözleri doldu.

"Seni çok seviyorum güzel adam."

"İyi ki varsın güzel adam."

Asıl güzel olan kendisiydi, yüreğiydi, karakteriydi, ışıl ışıl parlayan varlığıydı.

Uykuya daldığında Agâh yine rüyasındaydı Alaz'ın, çok özlemişti.

Yüzünü, sesini unutmak istemiyordu.

"Korkuyorum."

"Neyden çocuk?"

"Feza da giderse? Senin gibi, Seher gibi..."

"Korkma, ben ve Feza hep yanında olacağız."

"Anka!"

"Tamam Feza yok, Anka."

Kapının çalınmasıyla Alaz uyandı. Sanki her şey gerçekti, sanki varlığını hissediyordu Agâh'ın.

Kapıyı açtığında gördüğü kişiyle donup kaldı Alaz. Kalbi acıyla kasıldı. O, bir adım attığında geri çekildi.

Hâlâ rüyada mıydı?

"Ben geldim çocuk."

Ne demişti o? Babası mı gelmişti? Bir adım daha attığında Alaz onu eliyle durdurdu.

"Gelme! Öldün sen, gelme!"

Alaz'ın kalbi adı gibi yanıyordu. Agâh'ın ondan farkı yoktu. Elinden hiçbir şey gelmiyordu. Çocuğu acı çekiyordu, engel olamıyordu.

"Alaz, buradayım oğlum her şeyi anlatacağım. Otur."

Alaz geri geri giderken masaya çarptı. Agâh canının yanmasıyla ona koşacakken, çocuğu yine onu durdurmuştu.

"Sen yoktun ki, ben kızımla kaldım tek başıma! Kaç defa seslendim sana, gelmedin! Yoktun sen, ölmüştün!"

Agâh yanında olamadığı yılların pişmanlığıyla gözlerini kapattı. Dayanamazdı buna. Alaz'ın yıkılmışlığı ruhunu mahvediyordu.

"Elimde değildi, yoksa seni hiç yalnız bırakır mıyım oğlum?"

Alaz duvara çöküp dizlerini kendine çekti. Kollarını dizlerine koyduğunda tutmakta zorlandığı gözyaşları bir bir akıyordu.

"Bıraktın gittin sen! Ben senin toprağına dokundum! Cenazene geldim ben senin! Güzel adamlar erken giderdi, gittin sen!"

Agâh yanına adımlarken Alaz ayağa kalktı. Babasının gözlerinin içine baktığında derinlerinde ki ateşi görebiliyordu.

"Ben kaç gece Feza için yalvardım sana! Ben senin gibi olamadım ki!"

"Ben baba olamadım ona!"

"Ben sana saygısızlık olmasın diye, Hakan Demirsoy'a bir kere bile baba diyemedim!"

"O adam benim ayaklarıma kapandı, yine demedim!"

"Senin yüzünden! Senin yüzünden Feza'yı iyileştiremedim!"

Alaz öfkeyle Agâh'ın kolunu tuttu.

"Git! Defol! Git buradan!"

"Feza gelecek, beni böyle görmesin git!"

Yerinden kımıldamadı Agâh. Alaz'ı bu halde nasıl bırakabilirdi? Çocuğu, canı, değerlisi acı çekiyordu. Sakinleştirici bir iğne yaptığında Alaz koltuğa yavaşça oturmuştu. Sesi yalvarır gibi fısıltı şeklinde çıkıyordu

Yeni Bir Sayfa|Feza AnkaWhere stories live. Discover now