1.1

12.5K 466 93
                                    

Şarkıyı dinlemenizi tavsiye ederim

Yeryüzündeki birçok kişiden daha fazla sevmişti beni Atalay ve şimdi hayır dersem yok olacaktı, bir daha yanımda olmayacaktı. Bunu göze alabilir miydim?

Tek başıma kalmıştım bu yaşıma kadar şimdi de buna devam edebilirdim, geçmişten elde ettiğim büyük bir tecrübem vardı ama en önemli olan şey şuydu: ben hangi yolu tercih etmek istiyordum?

Gözlerimi gözlerinden ayırmadan düşünüyordum, siyah gözleri beni kendine çekiyordu. Büyük bir istek ve umutla bana bakıyordu, bu yolda benimle olmak istiyordu.

"Yanımda kal Atalay." Bende artık tek başıma savaşmak istemiyordum ve eğer yanımda olmak istiyorsa bunu kabul edecektim.

Sözlerimle gözleri parlarken ben aldığım karar yüzünden yutkunmuştum. Hayatıma ilk defa birini alıyordum ve bu korkmama sebep oluyordu. Sanki bir çift e vardı göğsümde ve kalbimi avuçlarının içine alıp sıkıyorlardı, nefesim kesiliyordu.

Atalay yerinde dikleşip bana yaklaştı ve kollarını bana sardı. Kaynayan midem hareketlendiğinde nefesimi tuttum ve bu anın geçmesini bekledim. Eli sırtımı sıvazlarken konuştu.

"Seni asla pişman etmeyeceğim Zeynep'im." Kulağımı fısıldayan ses ruhumu sakinleştirirken midemdeki kasılmalar azalmaya başlamıştı. Bana nasıl iyi gelebiliyordu? Yüzüne haykırmak istiyordum, bunu ona sormak istiyordum. İlaçlarla bile sakinleşemezken o bunu sadece sarılarak başarabiliyordu?

Gözlerim dolarken bende kollarımı kaldırdım ve titreyen ellerime aldırmada sırtına yerleştirdim ve geçte olsa sarılışına karşılık verdim.

"Lütfen beni pişman etme, bir kere daha yıkılırsam kalkamam Atalay." Doğrular ağzımdan bir bir dökülürken gözümdeki yaşlarda onları yalnız bırakmamıştı.

Kolları sıkılaşınca kafamı omzuna bıraktım ve derin nefesler alarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Berra sevgilisi ile konuşurken bende instagramda mezuna kalmayıp hayatını yaşayan arkadaşlarımın attığı storyleri izliyordum. Berra'ya kaş göz yapıp gideceğimi belli ettim. Bana beklemem için eliyle işaret etti ve sevgilisi ile vedalaşıp telefonu kapattı.

"Daha çok erken neden gidiyorsun ki?" gözlerimi devirdim. Geldiğimden beri sevgilisi ile olan muhabbetini dinliyordum.

"Sıkıldım kızım."

"Tamam tamam özür dilerim, haklısın. Kahve ister misin?" Bana  şirince gülümsediğinde bende hafifçe gülümsedim.

"Filitre şekersiz, sütsüz." Kafasını aşağı yukarı salayı hızla mutfağa geçti. Bende telefonumu şarja takıp Berra'nın yatağına uzandım.

Şimdi biz Atalay ile sevgili olmuştuk? Benden on yaş büyüktü annem duysa bacaklarımı kırar ve elime tutuştururdu ardından ben seni böyle mi yetiştirdim diye nasihatler verirdi.

Bakış alanıma giren beyaz kupa ile doğrulup avuçlarımın içine aldım. Buz tutan eşlerlim sıcaklık ile uyuşurken içindeki siyah kahveden bir yudum aldım.

"Kaç yaşında demiştin bu adam?"

"29." Tepkisini ölçmek için gözlerim yüzünün her yerinde dolanıyordu ama beklediğimin aksine iğrenmeye ya da aşağılamaya dair bir mimik oluşmamıştı yüzünde.

"Büyükmüş ama aşkın yaşı olmaz. Önemli olan anlaşabilmeniz, birbirine zarar vermek yerine sevgi verebilmeniz."

Kafamla onu onayladım. Bir sevgili ne yapmalıydı bilmiyordum. Atalay'a nasıl davranmalıydım bilmiyordum, Atalay bana nasıl davranmalıydı bilmiyordum ama bana nasıl davranmaması gerektiğini biliyordum.

"Onu gerçekten seviyor muyum bilmiyorum." Berra omzunu silkip bunun önemsiz olduğunu belli eden umursamaz bir tavır sergiledi.

"Ya onu sevmişsindir ya da onun sana olan ilgisini. Çokta önemeli değil, illa bir şeyini sevmişsindir."

Onun gibi düşünmüyordum. Birinin benliğini sevmeden bu ilişki sağlıklı olabilir miydi? Ama bir şey demedim ve kafamla onu onayladım. Sonuçta onun düzenli bir ilişkisi vardı ve ne desem de onu ikna edemezdim, kendini bu konuların piri olarak tanımlıyordu.

Kahvemdeki son yudumu da aldığımda ayaklandım, şarjdaki telefonumu aldım Berra'ya veda edip eve çıktım. Telefonumun bildirim panelini kontrol ettiğimde Atalay'ın mesaj attığını gördüm.

Atalay:
İyi uykular güzelim

Zeynep:
İyi uykular

Mesaj attıktan sonra ayakkabılarımı içeri alıp odama doğru yürümeye başladım, annemlerin odasından gelen sesle bir iki saniye durmuştum.

"Şerefsizler, hayatımı mahvettiniz, adi köpekler..." babamın uykusundaki sayıklamaları olduğunu fark ettiğimde kafamı iki yana salladım ve daha fazla oyalanmadan odama geçtim. Onun bu hallerine alışıktık, artık üzülemiyordum sadece içim kararıyordu. Evet, tek anlamıyla içim kararıyordu.

Eylül çoktan uyumuştu üstünü örtüp bende kendi yatağıma geçtim ve onu izlemeye başladım. Aynı evi aynı anneyi ve babayı paylaşıyorduk. Aynı acıları paylaşsak bile bir kez bile ağzımızı açıp birbirimize dert yanmamıştık. Hiçbir şey yoktu ki, biz mükemmel(!) bir aileydik.

Gözümden akan yaşları silip Eylül'e sırtımı döndüm derin bir nefes alıp hiçbir şey düşünmemeye çalıştım. Çünkü artık bana hiçbir şey huzur vermiyordu, hayatımdaki her şey bir soru işaretiydi.

Atalay?

Dersler?

Ailem?

Ve en önemlisi kendim?

🍓🍓🍓
Merhabaaa
Bölümü nasıl buldunuz
Yıldıza dokunmayı ve yorum yapmayı unutmayın
Öpüldünüzz
🍓🍓🍓

UNHOLY | DADDY ISSUESWhere stories live. Discover now