0.3

16.9K 615 87
                                    

Yatağıma uzanıp kafa dinlemeye karar verdim yanımdaki yatakta yatan kardeşim tiktok videosu izlerken sürekli tekrar eden şarkı video ile sinirlerim gerilmeye başlamıştı.

"Şu videoları bir kere izle." Dayanamayıp muhalefet olduğumda bana gözlerini devirmişti.

"Yorumları okuyorum."

"Onun sesini kapat Eylül." Sinirli çıkan sesimle kademe kademe kapanan ses aynı zamanla gerçekleşmişti. Abla olmak buydu işte.

"Mihrimah!" İçerden seslenilmesi ile yüzüme bir yumruk atıp bayılmak istemiştim. Odamdan çıkıp salona geçtim. İçime dolan dumanla ciğerlerim yanarken söylenmeye başlamıştım.

"Niye evde içiyorsunuz şunu?" Babam söylediklerime aldırmazken fanta dolu olan bardağından bir yudum aldı. İçinde votkanında olduğunu bildiğim bardak morelimi altüst ederken içimde dokan ağlama isteğimi geri plana attım.

"Mihrimah, netlerin nasıl?" Gelen soru beni gererken ağlama isteğim artmıştı. Hayır şimdi olmaz kızım.

"İyi." İçimden baba demek gelmezken kusa kestirip atmıştım.

"Mihrimah bütün umudum sensin. Biliyorsun değil mi?" Kafamı olumlu anlamda sallarken seğirmeye başlayan parmağım şu an istediğim son şeydi. Parmağımı arkama sallayıp kapının pervazında dikilmeye devam ettim.

"Mihrimah!" İçeriden seslenen annemle bu gergin ortamdan kurtulup mutfağa geçtim.

"Anne bari sen şöyle seslenme bana." Babamın duymaması için anneme fısıldayarak söylemiştim bunu.

"Kızım bu da senin ismin." Gözlerimi devirip annemi cevapsız bıraktım.

"Hocan bugün beni aradı." Sikeyim onu.

"Ne diyor?"

"Biraz türkçe netlerinden konuştuk." Hazırladığı salatayı bırakıp bana döndü. Ellerimi havaya kaldırıp konuştum.

"Düzelticem anne."



^^

Kulaklıklarımı takmış eve dönüyordum. Dinlediğim şarkının hüznü kalbime dolarken bir an nefes alamadığımı hissetmiştim. Çalan telefonum ile şarkım susmuştu. Arayan rehberlik hocasının olduğunu görünce gerilmiştim.

"Alo."

"Zeynepeciğim nasılsın?"

"İyiyim hocam siz."

"Bende iyiyim tatlım yarın sabah kuruma geldiğinde yanıma uğra tatlım konuşacaklarımız var." Ne konuşacağımızı gayet iyi biliyordum. Hocayı onaylayıp veda ettikten sonra telefonu kapattım.

Gelen minibüse bindim ve ayakta beklemeye başladım.

Camdan dışarı bakarken geçtiğimiz yer ile aklıma Atalay gelmişti. Çimlere baktığımda yüzümde oluşan gülümseme bu sıralat yabancısı olduğum bir şeydi.

Onla son görüşmemizin üstünden iki hafta geçmişti ve ben bir daha çinlere gitmemiştim. Onu görme isteği içime dolarken hızla konuştum.

"Müsait bir yerde." Telaşla konuşmuş olmalıyım ki. Bir kaç kişinin yüzü bana dönmüştü buna aldırmadan duran minibüsten indim. Hızla adımlarla çimlere ulaştım ve çantamı fırlatıp alışık olduğum zemine oturdum.

Geçen bir buçuk ardından ne Atalay gelmişti ne de annem aramıştı. Annemin aramamsı beni şaşırtırken Atalay olayı kalbimde bir burukluk oluşturmuştu.

UNHOLY | DADDY ISSUESWhere stories live. Discover now