🌿19. BÖLÜM 🌿

Start from the beginning
                                    

Yaprak bakışlarını Yusuf Ali' den çekip babasına sevgiyle baktı ve babasının bakışlarının yeniden kendisine kaymasıyla adımlarını hızlandırdı kapıya doğru. Babasının ellerini yana açmasıyla koşar adımlarla ilerleyip, güçlü göğsüne başını dayadı. Ellerini belinin iki tarafından sarmaya çalıştı ama elleri arkada birleşemeyince -ki nasıl birleşek küçük elleri koca cüsseyle- yanlarından sıkıca sarıldı.

Erdem Bey, huzur kaynağı olan Ayşe ile hasret giderince gün boyu bahçeye çıkıp hem biraz hava almak hem de kızını kapıda karşılamak istemişti. Bunca kaybedilen zamanı, kızının en önemli zamanlarında yanında olamamanın eksikliğini şimdi yavaş yavaş gidermek istiyordu. Bir an içeriye girmişti ve çıltığında kızının geldiğini görmüştü. Hemen eşinin yanına geldi.

Hasret ve sevgiyle kızına gülen gözlerle bakınca, biriciğininde kendisine aynı duygularla baktığı gördü. Bir an bakışları arkasına kayınca genç bir delikanlının kızının arkasından tebessümle geldiğini gördü ve elinde olmadan sinirlenmeye başladı ama bunu yeni kavuştuğu kızına belli etmek istemediği için duygularını saklamak için bayağı uğraştı. Delikanlıyla bakışları tekrardan kesişince onunda gerildiği anladı ve bu kendisini mutlu etti. Demek ki birşey oluyordu ve bu durumdan yeni gelen kendisinin haberi yoktu.

Yusuf Ali adama sıkıca sarılan Yaprak'ı görünce hafif yumruk yaptığı terlemiş ellerini hırsla ve sinirle dahada sıktı. Gözlerini hafifçe kısarken, dişlerini de sıktı ve çene kaslarının oynaşması yanağında kendini belli etti.

Yusuf Ali' nin şu anki görüntüsüyle karşılaşacak olanlar, büyük ihtimalle yollarını değiştirirlerdi. Çünkü bu görüntüye bakmaya cesaret edemezlerdi.

Adamın kafası eşinin yani daha eşi olmamıştı ama olacak kızın saçlarından hafifçe kalkıp kendisine bakınca ve gözleri kesişince adamın yüzünde alaylı bir gülümsemenin meydana geldiğini görünce sinirleri tamamen gerildi ve kayışları kopardı. Şu anda arena da kırmızı bezi görmüş boğa gibi gözleri ateş saçıyordu ve adamın kendisine olan alaylı bakışlarıyla üstüne saldırmak istedi.

Erdem Bey delikanlının kim olduğunu anlamıştı. Bu kızının evleneceği adamda. Bugün karısıyla her şeyi konuşmuşlardı. Onca sene ayrı kaldıkları müddetçe neler yaşadığı ve neler yaptığını anlatmış, karısından da her şeyi dinlemişti. Yeri geldi yumrukları sinirle sıkıldı, yeri geldi içten içe kendisine küfür savurdu ki bu küfürleri bazı anlarda sinirle ağzından kaçmışta olabilirdi. Karısı bugün çocuklarını da anlatmıştı. Onların yeni kararlarını, yapmak istediklerini dinlemişti.

Daha yeni kavuştuğu yavrusunun evleneceğini duyunca ilk başta karşı çıkmıştı ama sonra eşinin sakinleştirici sesiyle ve anlattıklarıyla sakinleşmeye çalışmıştı. Küçüğü aşık olmuştu ve bu durum kendisinin değişik duygular içinde kalmasına sebep olmuştu. İçinde kuşku vardı aşkı karşılıklı mı diye ama şimdi karşısında gördüğü adamla gerçekliği anladı ve alaylı gülümsemesinin yüzüne takılmasını engelleyemedi.

Yaprak' ın kendisine sıkıca sarılması karşısında karşılarındaki delikanlının sinirlenmesi ve kendini kasması onunda kızına aynı duyguları beslediğinin göstergesiydi ki yanılmakta istemiyordu. Bu delikanlı aynı kendi gençliği gibiydi ve sevdiğinin yanına yaklaşan erkekleri görünce kıskançlık kanının delice akmasına sebep olurken sinirlenmesini de engellleyemiyordu.

Küçük kızı sonunda mutlu olacaktı. Adı gibiydi kızı Yaprak. O adamın yanında ilk olarak sonbaharı yaşayıp yapraklarını sarartmıştı. Sonra büyünce kışı yaşadı ve yok oldu benliğinde. Bir güneş doğdu sonra kaybolan benliğinde ve aydınlığa kavuşunca yeniden cana geldi Yaprak'ı. Şimdiyse aşkın o anlatılmaz duygusuyla yazı yaşıyor ve yeniden yeşerdi duyguları, benliği... Kızı, canı, Yaprak' ı ismi gibi 4 mevsimi de yaşamıştı hayatında.

 KABULLENİŞ Where stories live. Discover now