1. Bölüm | Günlükler

176 59 135
                                    

ˋˋYa odanda öldürdüğün örümcek bütün hayatı boyunca senin onun oda arkadaşın olduğunu sanıyorsaˏˏ

-Dostoyevski-

Zaman ne kadar güzel bir kelime öyle değil mi?

Her an, her dakika, her bir saniye bir adamın bana silah çekmesi ile ölebilirim ancak ben bu işe zaten ölümün kucağına bile bile atlamıştım. Bu hayatta kaybedeceğim bir şey, hiçbir şey yok... Ve kendime bir söz daha, olmayacakta.

Şu hayatta önemsediğim bir tek kızım var ama biliyorum ki oda ölecek ve ben yalnızlığıma merhaba diyeceğim bunu şimdiden görebiliyor, hissedebiliyordum.

Ben ânı yaşayan bir insanım. Bir dakika önce ne yaptığımı sorgulamam eğer bir şey yaptıysam sonuna kadar arkasında durur insanların boş laflarını umursamam. Ben eğer bir şey yaptıysam bunu bile isteye yapmışımdır tıpkı aklımda ki o plan gibi...

Ben değil karşımda ki kişi benim yapacağım atağı yapar. Bu birincil kuralımdır. Ben değil bir başkası benim çaresizliğime düşmeli.

Bu zamana kadar hep başarılı oldum bu konuda ve yine olacağım. Balık oltaya gelecek ve ben onu suyun içinden çıkarmayacağım bana bağımlı yaşamaya devam edecek. Onu zorunda bırakacağım!

Balık bana onu serbest bırakmam için ya da yemem için yalvaracak hâle getirecektim ancak ben oyunumu bitirene kadar kimseyi serbest bırakmazdım.

Zamanım saniyelikten ibaret, her zaman tetikte olmak zorundayım bu yaşadığım hayata ayak uydurmak için...

Arabamdan indim ve korumama park etmesi için verdikten sonra evimin kapısına gittim. Ben evime doğru yürümeye başladığımda evimin hemen yanında ki korumam evimin kapısını açmıştı.

Kapıya vardığımda. "Teşekkür ederim. Bir şey olduğunda kapıyı çalmaktan çekinmeyin lütfen," dedim ve evime girip kapıyı kapattım. Paltomu astım ardından yavaş adımlarla salona doğru yürümeye başladım. Bir anda ayak uçlarımda kızımın belirmesiyle gülümseyerek yerden aldım ve sıkıca sarıldım. "Özledin mi kızım beni?"

Liva cevaben havlarken, mutfaktan yardımcımız Nazike hanım çıktı.

"Hoş geldiniz-" Tam gerçek adımı söyleyeceği sırada sözünü kesmek zorunda kaldım.

"İdil deyin lütfen." Yeni role hazırlanmak için ve açık bırakmamak için bunu yapmak zorundaydım. Nazike hanım alışkın olduğu için tuhaf karşılamıyordu. Başını olumlu anlamda salladı. "Hoş buldum, bu arada nasılsınız?"

"İyiyim İdil hanım. Yemek hazır."

"Tamamdır. Siz yemeye başlayın ben geliyorum."

Liva ile merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım. Evimde, yatılı kalan Nazike hanım, Liva ve ben yaşıyorduk. Ve tabii dışarıda ki koca orduyu unutmamak lazımdı.

KAİSAWhere stories live. Discover now