0.0

1.1K 58 88
                                    

İsterseniz buraya başlangıç tarihini bırakabilirsiniz.
Kitabın başlangıç tarihi: 21/07/2021

∆∆∆∆∆∆∆

"Evet arkadaşlar!! Bugünkü video da bu kadardı yani yine bir şey yapmadım bomboş insanım ama napayım videolarım böyle. Görüşmek üze-"

"MinMin kapat şunu."

"Ya Yeri! MinMin deme bana kamera karşısında. Rezil oluyorum takipçilerime. Onlar beni Min YoungMin diye tanıyor."

"Hangi takipçine acaba tam olarak YoungMin?"

"İşte 357 tanesi- AHA 358 OLMUŞ!!"

Kafamı sağa sola "Nereye gidiyor bu gençlik" modunda sallarken YoungMin de kamerasını kapatarak yanıma geldi. "Bir gün, bir gün çok büyüyeceğim bu mecrada. İşte o zaman yalvaracaksın bana videolarıma çıkıp ünlenerek bir sürü oyunculuk teklifi almak için."

MinMin'in yüzüne "hah" dercesine bir gülücük fırlatırken elime aldığım üzüm kasesi ile koltuğa yayıldım.

Kendimi tanıtmam gerekiyor sanırım, öyle dingonun ahırına girer gibi lafa giremem diye düşünüyorum. Bir de kalabalık bir topluluk olduğumuzdan, bu arada onları da tanıtsam iyi olabilir gibi sanki.

Ben, Kim Yeri. Seçmelerden seçmelere koşan ama torpili olmadığı için figüranlığı bile zar zor elde edebilen oyuncu Kim Yeri. İki abim ve arkadaşlarımız ile aynı evde kalıyor ve genel olarak her gün "Biz ne yapıyoruz ya? Bu hayat nereye gidiyor?" diye düşünüyoruz. Evet, favori aktivitemiz hayatı sorgulamak yani.

En büyük abim, Kim Seokjin. Grafik tasarımcıdır. Freelancer olarak 5-10 dolar gibi komik ücretlere, mecburen, logo tasarımı yapıyor genelde. Günlük en az 10 işe başvursa da her yer ondan deneyim istediği ama hiç kimse deneyimi elde etmesi için şans vermediği için geri çevriliyor. Maşallah ama abime de, asla vazgeçmiyor.

Ortanca abim, Kim Namjoon. Kendisi bir yazar. Ama öyle kitaplar falan basmadı ha, yanlış anlaşılma olmasın. Blog üzerinden yaklaşık bi 2000 okuyucusu ya var ya yok. Reklam bile zar zor geliyor yani. Ayrıca bir de ünlü bir manken olan nişanlısı Choi Minji ile evlenebilmek için para biriktirme derdinde çünkü kızın ailesi düzgün işi gücü yok diye biricik abimden pek haz etmiyor. Eh, yazarlık karın doyurmayınca da kendisi bir markette part time çalışarak üç beş şey atmaya çalışıyor kenara.

Onun dışında Min Yoongi var bizimle kalan. Şarkı sözü yazıp beste yapıyor. Çok tanınmış biri değil hatta hiç tanınmamış desem yalan olmaz. Ama sevdiğim iş, en azından günlük otobüs paramı karşılıyor diyerek yaşamına devam ediyor. O da bıktı galiba bundan ama kendisi bize duygularını belli etmeyi pek sevmiyor.

Min Yoongi'nin kardeşi Min YoungMin. Halihazırda İngiliz dili ve edebiyatı okuyor ama hobi olarak başladığı youtube kanalına çok güveniyor, hatta oradan zengin olacağına inanıyor. Konsepti olmayan kanalında genelde bizi çekiyor ve boş yapıyor.

Sonra Jung Hoseok var yine aynı evde kaldığımız. O da karın tokluğuna bir dans kursunda hoca. Tek aşkım dans diye çıktığı bu yolda para kazanamamayı pek umursuyor gibi durmuyor ama kazandığını anında ortak ev ihtiyaçlarına yatırması bu durumdan rahatsız hissedip yük olmamak için bize destek olmak istediğini gösteriyor gibi. Gerçi o yük değil bize, bir şey vermese de sorun değil ama Hoseok bu. Yufka yürekli, nazik bir şey.

Park Jimin'e gelelim. Pek numarası yok keratanın. Sosyoloji okudu ama başvurduğu hiçbir iş onu almadığı ve tek kabul aldığı iş bu olduğu için şu an zengin bir ailede bebek bakıcılığı yapıyor. Yakışıklı bir şey, herkes ona hasta ama kendisi gerçek aşkı arayan bir beyaz atlı prens.

Jeon Jungkook. Konservatuar okuyor. Aynı zamanda kafelerde hem gitar çalıp hem de söyleyerek az buçuk bir şeyler kazanmaya çalışıyor. Çok şıpsevdi bir yapısı var. Her gün başka birine aşık olduğunu söyleyerek gelir kendisi eve.

Bu kadarız sanırım. Daha ne olalım zaten, değil mi? Toplanmışız o kadar üç yüz zibilyon kişi aynı eve, üst üste yaşamaya çalışıyoruz resmen. Gerçi şikayetçi sayılmam çünkü hepsini teker teker çok seviyorum ve birlikte yaşamak bazen zor olsa da genel olarak çok zevkli. Tek sıkıntı, düzenli işi olan kimsenin olmaması ve ciddi geçim sıkıntısı içerisinde bulunmamız.

Ayrıca fark ettiniz mi bilemiyorum ama, hepimiz "Hayallerinin peşinden koş! Sevdiğin şeyi yaptığın sürece her şeyi başarırsın!" mottosuna kapılarak meslek seçen insanlarız. Oyuncu, yazar, grafiker, müzisyen, besteci, dansçı, hatta başarısız bir youtuberımız bile var elimizde. Hobilerin karın doyurmadığını öğrenmek bizler için yıllar alsa da en azından mutluyuz diye geçiştiriyoruz bu durumumuzu.

Dimi ama? En azından mutluyuz. Hatta az da olsa arada sırada mesleğimizi icra edebildiğimiz zamanlar daha da mutluyuz.

∆∆∆∆∆∆∆

MERHABALAR!! yeni kurgum ile karşınızdayım. Bu kurgu, içimden gelen yazma isteği ama ne yazacağını bilememe duygusu ile bir yaz gecesi, Eulachacha Waikiki dizisinden bolca esinlenilerek başlanıldı. Hikayenin açıklamasında da belirttim zaten.

Umarım sever ve eğlenirsiniz, umarım ben de güzel yazabilirim.

İyi eğlenceler, iyi okumalar!!

Unutmayın, yorumlarınız benim için çok değerli.

roommates || kth {✓}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin