🕊️9🕊️

124 13 60
                                    

Yayımlama tarihi
13 Temmuz 2021
9.20

Etrafıma bakıyor neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Halamın feryatları salonun içini doldurmuştu. Bu feryat figanlar herkesin yüreğini dağlayarak gözlerde yaş olmuş yanaklardan bir bir süzülüyordu. Salon hınca hınç kadınlarla doluydu. Yaşlısı, genci köyün neredeyse tüm kadınları buraya doluşmuştu. Hâlâ da gelenler oluyordu. Benim gibi ne olduğuna anlam veremeyenler oradaki kadınlara soruyorlardı. 

"Hayırdır bacım? Ne olmuş ki?"

Orta yaşlarda bir kadındı bunu soran. İçerde ağlamalara eşlik eden bir kadına sormuştu. Bende fırsattan istifade onlara kulak kabarttım. Çünkü bir an önce öğrenmek, anlamak istiyordum olanları. Can kulağıyla kadının vereceği cevabı bekledim. Bakışlarım onlardaydı. Onlar beni farketmemişlerdi. Ben birazdan duyacaklarımın beni nasıl harap edeceğinden habersiz, onları dinlemeye koyuldum.

"Sorma bacım ya. Köyün servisi köye dönerken kamyon çarpmış. İçinde de bugün hastaneye giden Pakize kardeşin  annesi, babası ve gelinleri Halide varmış. Zaten onları Şehir Hastanesi'ne götürmek için gitmiş servis."

Duyduklarım kulaklarımda uğulduyor ruhumu hırçın bir aslan edasıyla pençeliyor kanatıyordu.

"Hayır! Hayır!" yanlış duymuş olmalıydım.

"Vah! Vah!" dedi orta yaşlardaki kadın.

"Vah ki ne vah Saniye Teyze. Zavallı Pakize, abisinin acısı üzerine şimdi de  anne ve babasının acısı. Allah sabır versin.Gelinleri de gencecikti daha. O da ölüp gitti. Bir tek yavrusu kaldı arkasından. Garibim daha  doğduğunda yetim kalmıştı. Şimdi de öksüz kaldı yavrucak."

"Vah yavrucak vah! Bahtsız yavrum. Yaşı kaç?"

"9-10 yaşlarında sanırsam."

"Küçükmüş. Allah yardımcısı olsun zor."

"Amin Saniye Teyze amin."

"Serviste başka kimseler de var mıymış?"

"Varmış diyorlar bilmiyorum. Diğer civar köylerden de yolcular varmış. Sadece bir kişi tek kurtulmuş diyorlar bilmiyorum. Servis şoförü de ölmüş."

"Vah vah! Bizim Şehit Ramazan Çavuş'un oğlu da ölmüş demek."

"Vah ki ne vah Saniye Teyze. O da gencecikti. Geçen yıl askerden gelmişti. Bir kaç ay sonra düğünü yapılacaktı. Evlenemeden çoluk çocuğa karışmadan  göçüp gitti."

"Allah'tan geldik, Allah'a gideceğiz."

"Öyle Saniye Teyze."

Birbirlerine sokulmuş konuşuyorlardı iki kadın, benim onları dinlediklerimden habersiz. Parça parça olmuş ruhum, bedenimde can çekişiyordu. Dayanılacak gibi değildi. Gözlerime hücum eden gözyaşları kolumun tersiyle silerek genç olan kadının eteğini çekiştirdim istemsiz.

"Yalan söylüyorsunuz. Benim annem ölmedi. O yaşıyor."

İki kadın acıyarak baktı bana. 

"Vah kızım. Vah bahtsız yavrucak. Halide'nin kızı olmalı." dedi yaşlı olan kadına bakarak.

Benim bağırıp çağrışlarımı duyanlar bize dönmüştü.

"Annem ölmedi. O yaşıyor. Gelecek birazdan. O yaşıyor. Akşama doğru gelirim, dedi bana. Bakın akşam olmak üzere." dedim camdan  dışarıyı işaret ederek.

" O gelecek şimdi. Hem  annem beni  bırakmaz ki."

Bir yandan bağırıyor bir yandan da hıçkırarak ağlıyordum.

HASNA (Devam Ediyor)Where stories live. Discover now