-22-

23.6K 1.7K 1.6K
                                    

4 bin okunmayi ve 500 oyu aşmışız. Hepinize çok teşekkürlerrrr

Güzel yorumlarınız beni çok mutlu ediyor 💖

- Kim Taehyung -

Camın kenarına otururken sinirle dişlerimi sıktım. Muhtemelen birazdan günlerdir beklettiğim tüm öfkemi ona kusacaktım. Yine de önce konuşmaya çalışmalıydık.

Arkamdan sınıfa girmiş olan Jungkook kapıyı kapattıktan sonra bana döndü ve önüme kadar geldi. Gözlerine bakmaktan kaçındım.

"Üzgünüm. Ben sadece eskisi gibi olmak istiyorum."

"Ben istemiyorum mu zannediyorsun?" derken kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. Gözlerindeki hayal kırıklığına dayanamıyordum işte. İpleri elimde tutmalıydım. Zor durumda olan o değil, bendim.

"Böyle devam ederse bir halt edemeyeceğiz, Taehyung."

"İlişkimiz başından beri herkes tarafından yanlış bulundu. Sadece arkadaşlarımız bize destek verdi. Biz birbirimize destek verdik ve bugünlere gelebildik, değil mi? Belki artık hepimiz sıkılmışızdır?"

"Aşk sıkılabileceğin bir şey değildir."

"Bana aşık mısın?" diye çıkıştım sinirle. Aşık bir insan bunu yapar mıydı? Nasıl hâlâ beni sevdiğinden bu kadar emin oluyordu, anlamıyordum.

Beni yüzüstü bıraktığında kendimi ne kadar çaresiz hissettiğim hakkında bir fikri var mıydı?

"Aşığım. Şüphen mi vardı?"

"Ne şüphesi canım? Altı üstü iki hafta önce terk ettin beni. Bir mesajla!"

"Sana sebebini açıkladım."

"Koruma içgüdün sürekli başımıza bela açıyor."

Bu sefer bakışlarını kaçıran taraf o oldu. Sırtımı kapalı olan cama yasladım ve gözlerimi kapatma ihtiyacı hissettim. Onunla bu hâle geleceğimizi asla düşünmezdim.

"Beni hiç affetmeyecek misin?"

"Sence abartıyor muyum?"

"Hayır. Sadece... Bir daha beni görmek istemiyor gibi konuşuyorsun. Benden vazgeçeceğinden korkuyorum."

"Aynılarını hissetmiştim." dedim acımasız bir sesle. Onsuz yaşayabilir miydim bilmiyordum ama şimdilik uzak kalsak iyi olacaktı. Yoksa birbirimizi daha çok kırıp duygularımızı istemeden de olsa yok edecektik. Tıpkı onun gibi davranıyordum, lanet olsun.

"Senden nasıl nefret edebildim ben? Nasıl yaptın bunu?"

"Öyle çaresiz bir haldeydim ki sonuçlarını düşünmeden hareket ettim."

"Her zaman öyle yapıyorsun zaten!"

Anlık öfkeyle oturduğum yerden kalkıp onu ittim. Birkaç adım geriledi ve ona vurmama izin verdi. "Aptalın tekisin! Seni öyle delice seviyordum, sana öyle güveniyordum ki o mesajı attığında sadece kendimi suçladım! Ne yanlış yaptım diyip durdum!"

Defalarca kez ittim onu. Sırtı duvara yaslanana kadar durmadım. Şikayet etmeden öylece durdu. Pişmanlık dolu bir ifadeyle bakıyordu. Suratına yumruğumu geçirmemek için zor tutuyordum kendimi. Pişman olması beni suçlu hissettiriyordu ama hayır, haksız olduğum tek bir konu bile yoktu şuan.

"Sana sinirli kalamıyorum. Affetmeyeceğim zannediyorsun ama ben çoktan ipleri yine senin eline verdim. Farkında değil misin?"

Elini belimde hissettiğimde kafamı omzuna yaslayarak gözlerimi kapattım. Kokusuyla uyumayı özlemiştim. Onu çabucak affedersem eğer içimde asla bitmek bilmeyen bir güvensizlik olacaktı. Ama parlayarak bakan gözlerine ya da her an ağlayacak gibi duran ifadesine ne kadar dayanabilirdim ki?

class b ✓Where stories live. Discover now