-8-

29.6K 2.1K 2.2K
                                    

-Kim Taehyung-

"Aklıma birden Jeon'la sevgili oluşunuz geldi."

İçeriden son ses müzik gelen eve ilerlerken gülerek Jimin'e baktım. "Nerden çıktı şimdi?" Omuz silktiği sırada bahçe kapısından girdik. "Burda öpüştükten sonra asıl eğlence başlamıştı." Bakışlarım kısa bir saniyeliğine etrafta gezindi. Şimdi o söyleyince benim aklıma da eski anılar gelmişti.

"O gün iyi ki partiye gelmem için ısrar etmişsin."

"İçime doğmuş." dedikten sonra kahkaha attı ve kalabalığa adım atar atmaz ona uzatılan bardağı alıp bana verdi. Kendine de bir bardak aldığında bizi karşılamak için bahçeye çıkan Yoongi'yi fark ettim.

"Asla vaktinde gelmeyeceksiniz, değil mi?" dedi isyankâr bir tonda. Elindeki kırmızı plastik bardaktan büyük bir yudum alırken bizi içeri davet etti.

"Eee, dikkat çekmek istiyorsan en geç gelen olmalısın."

Onunla selamlaşıp her partide oturduğumuz yere ilerlerken Namjoon yanımızda bitti. Kulağıma eğildiğinde söyleyeceklerini tahmin ettiğimden sırıttım. "Bir kız var. Kurtulmama yardım etmelisin." Cevabımı duymak için yüzüme baktığında tek kaşımı kaldırdım. "Neden?"

"Hadi ama Taetae. Sen Jeon'dan bunu iste, ben de sen ne zaman istersen sana yardım edeceğim."

"Anlaştık. Bu sefer de anlaştık."

"Bir tanesin."

Yanaklarımı sıktığı sırada bir yandan gülüyor bir yandan da Jungkook'u arıyordum. Çoktan gelmiş olmalıydı. Yoongi'nin partilerine ilk o gelirdi. Hatta beni almak için dil dökmesine rağmen kabul etmeyip Jimin'le gelmiştim. Peki o nerdeydi?

Etrafta gezinen bakışlarımı fark etmiş olan Hoseok beni yanına çekti. "İçki almak için mutfağa gitti." dediğinde kafamla onayladım. Jimin ve beni karşıladıktan sonra ortadan kaybolan Yoongi yanında Jungkook'la geri döndüğünde keyfim yerine geldi.

"Sonunda," diye homurdanarak üzerime eğildiğinde tek elimle yanaklarını sıkıştırıp dudaklarını öptüm. "Tamam yeter, aile var." Namjoon'un gergin sesiyle geri çekilip Jungkook'un arkasında duran kızı görünce sırıttım. Şimdi bundan kurtulmalıydım. Çünkü Namjoon'a söz vermiştim. Hem de başımız ağrısın istemiyordum.

"Evet?"

"Sizinle işim yok. Namjoon'la konuşmak için geldim."

Kaşlarımı kaldırarak kızı süzerken boğazımı temizledim. Sonunda bakışları bana döndü. "O seninle konuşmak istemiyor." Anında yüz ifadesi değişirken "Bundan sanane?" dediğinde kıkırdadım.

"Namjoon benim arkadaşım. Yani onunla konuşmak istemen beni de ilgilendiriyor."

"Herkesin ilgisinin üzerinde olmasına bayılıyorsun değil mi, Taehyung?"

"Evet." dedim tereddüt etmeden. Kız tekrar konuşmak için ağzını açtığı sırada Jungkook kalkmaya tenezzül etmeden elini kaldırdı ve lafları ağzına tıkarcasına "Yeter." dedi. "Biraz daha konuşursan olacaklardan sorumlu değilim."

Jimin hep yaptığı gibi gülmemek için Yoongi'nin omzunu ısırırken sırıttım. Kız çoktan uzaklaşmıştı yanımızdan. Bacaklarımı koltuğun kol koyma kısmından sarkıtıp sırtımı Jungkook'un omzuna yasladığımda saçlarımın arasına öpücük kondurdu.

"Akşam bende kalıyorsunuz, değil mi?"

"Yarın okul var." dedi Seokjin ruhsuz bir sesle. Elimdeki bardağı tek dikişte bitirdim ve yere koydum.

class b ✓Where stories live. Discover now