Bölüm 29✡️

351 30 9
                                    



Bölüm 29🔗


"Hazır mısın?" Yağız, sorduğum soruyla birlikte yüzüme tuhaf bir bakış attı.

"Neye hazır mıyım?"

"İçeri girmeye."

"Güzelim savaşa mı gidiyoruz?" dedi gülerek. "Alt tarafı konuşacağız. Abartmasan mı?"

"Sen bu kadını bilmiyorsun," diye mırıldandım. "Cadı cadı.."

"Benim hayatımda zaten baş belası bir cadı var," dedi imayla.

"Çarparım bir tane, görürsün cadıyı!" yüzüne doğru çemkirdiğimde başını iki yana salladı.

"Eğer Buğra ile öz kardeş olsaydınız, ancak bu kadar benzerdiniz. Hareketleriniz bile aynı yemin ediyorum ya,"

Sitemine karşılık sırıttım. Sırıtmamla birlikte yürümeye başladığında ona ayak uydurdum ben de. Dükkanın kapısı açıktı, geleceğimizden haberi vardı kadının.

"Kimse yok mu?" Yağız, etrafı yoklarken yüzümü buruşturdum tozdan ötürü.

"Burası milattan öncesine aitmiş gibi değil mi?" diye homurdandım. "Ne kadar tozlu böyle, insan işletmese bile ayda bir kez olsun temizler."

"Eğer bunun dışında, işletimde olan 12 dükkanınız daha olsa, temizlemezdiniz Aşkın Hanım."

Kadının sesiyle birlikte yerimden sıçrarken Yağız sessizce kıkırdamıştı. "Oha," dedim sessizce. "12 dükkan mı?"

Yağız susmam için işaret yaptı ve kadına doğru döndü. "Merhaba efendim," dediğinde kaşlarım havalandı. Yağız Karayel de kibar olabiliyormuş.

"Siz de Yağız olmalısınız," dedi kadın Yağız'ı süzerek.

"Evet. Nasılsınız, iyi misiniz?"

"Aslına bakarsanız pek iyi değilim." dediğinde bana döndü. "Burayı kimseye vermediğimi net bir tavırla belirttim fakat hanımefendi ısrarla yine geldi."

"Sanki çok meraklıyım sana," diye homurdandığımda, Yağız dirseğiyle hafiften kolumu dürttü. "Şey yani," dedim toparlayarak. "Burası çok güzel bir yer, üstelik durumu size izah da ettim. Sadece bir geceliğine alacağız."

"Bilemiyorum," dedi karşılık olarak. "Buranın masrafı oldukça fazla. Çok eksiği var, bir gece için bu kadar uğraşa gerek var mı sizce de?"

"Olsun, biz hallederiz." dedi Yağız kibarca. "Acaba eğer ikna olursanız, ne kadar istiyorsunuz tek geceliğine?"

Mekana kısa bir bakış attı. "1.500 TL," dediğinde gözlerim büyüdü.

"Yuh," dedim seslice. "Gören de burayı ahım şahım bir yer sanacak. Her yeri yıkık dökük be buranın!"

"İstemiyorsanız gidebilirsiniz küçük hanım,"  dediğinde tek kaşımı kaldırdım.

"Bence de gidelim biz," dedim Yağız'a bakarak. Bana 'Ne yapıyorsun?' dercesine baktığında aldırmadım. "Yeri çok güzel tamam ama içi," başımı salladım olumsuz anlamda. "Abartıldığı gibi değil."

ŞAH MAT [tamamlandı.]Where stories live. Discover now