Bölüm 3✡️

841 45 8
                                    


Bölüm 3🔗


"Aşkın, kalk hadi geç kalıyorsun!" üzerimdeki yorganı iyice kafama çektim sızlanarak.

"Tamam kalkacağım sen git."

Bana aldırmadan üzerimdeki yorganı bir çırpıda çekip aldığında kendimi çıplak gibi hissetmiştim. "Anne!" dedim homurdanarak. "Başka işin gücün yok mu senin?"

"Benim işim de gücüm de sensin küçük hanım," kollarımdan tutup kaldırmaya çalıştı. "Okula geç kalacaksın."

Boşta kalan elimle gözümü ovalarken beni kaldırmasına izin verdim. "Nefret ediyorum erken kalkmaktan!" dedim kaşlarımı çatarak.

Annem sessizce güldü. "Hadi git elini yüzünü yıka, üzerini değiştir, aşağıya in. Kahvaltını hazırladım."

"Sen yemeyecek misin?" dedim esnerken.

Başını olumsuz anlamda salladı. "İştahım yok."

Omuz silkip lavaboya doğru ilerledim. Aynadaki görüntüme yüzümü buruşturdum. Saçlarım birbirine girmişti. Yatarken yaptığım topuzdan eser yoktu şimdi. Soğuk suyu yüzüme çarptığımda uykum biraz önceye nazaran daha açılmıştı. Yüzümü havluyla kurulayıp odaya geçtim yeniden.

Gardırobumun kapağını açıp hazırda duran okul formamı elime aldım. Kırmızı - siyah kareli bir etek, beyaz bir gömlek ve siyah kravatı vardı. En azından önceki okulumdan daha iyiydi formaları.

Hızlıca üzerimi değiştirip masamın üzerinde unuttuğum tarağıma uzandım. Annem düzenli bir kadındı fakat onun aksine ben çok dağınıktım.

Bu huyumun babama benzediğini söylerdi.

Birbirine girmiş saçlarımı ellerimle olabildiğince açmaya çalışıp ardından yavaş yavaş taradım. Sonrasında ise kabardığı için düzleştiriciyle çok olmayacak şekilde üzerinden geçip kabarıklığını aldım.

Yüzüme bir şey sürmedim. Hem vaktim yoktu, hem de makyaj yapmayı sevmiyordum. Aslında, bazen can sıkıntısına yapardım fakat makyajın yakışmadığı sayılı insanlardandım.

Belki de ben doğru düzgün yapmayı bilmiyordum.

Düzleştirici ve tarağımı yine olduğu gibi masanın üzerine bırakıp koşar adımlarla mutfağa ilerledim. Annem dediği gibi kahvaltıyı hazırlamıştı.

"Otur hemen," dedi çayları koymaya başlarken. Dediğini yapıp oturduğumda o da çayımı koymuştu. Şeker atıp karıştırırken gözlerini üzerimde hissediyordum.

"Ne oldu?" dedim peynirden bir parça ağzıma atıp. "Ne diye öyle bakıyorsun bana?"

"Hiç," dedi omuz silkip. Çayımdan bir yudum alıp gözlerimi gözlerine diktim.

"Anne var işte bir şeyler, çok belli ediyorsun. Ne oldu?"

"Baban," dedi ve duraksadı. Anında kaşlarım çatıldı.

ŞAH MAT [tamamlandı.]Where stories live. Discover now