ONLY THE BRAVE//LS

0.2

~louis~

6 yıldır görmediğim babamı görmek üzereyim. Buna hiç hazır değilim, gerçekten değilim. Mark'ın adım sesleri ve Alice'nin kıkırtıları gittikçe yaklaşırken daha fazla tedirgin oluyordum ellerimin titrediğini hissediyordum bu yüzden yavaşca cebime soktum. Onlarda bu sırada fazlasıyla yaklaşmışlardı, mutfağa girdiklerinde yolda çoktan babasına haberi veren Alice "bak buyada işte" dedi heyecanla "şey merhaba L- Louis"

Yıllardır duymadığım sesini duymamla kaskatı kesilirken yavaşca kapıya yani onlara doğru döndüm, fakat kafamı kaldıramadım yapamadım işte yüzünü mü görmeye hazır olmadığımdan yoksa istemediğimden mi bilmiyordum ama sesim çıkmıştı şaşırtıcı bir şekilde bu duruma rağmen "merhaba"

Bir anda harekete geçip bana yaklaşınca korktuğum şeyin olacağını anladım, bana sarılacaktı.

Karşımda durdu bir kaç saniye beceriksizce kolunu hareket ettirdi ve sonunda karar verip sarıldı ve kollarını bana doladı bir iki saniyelik bu sarıadan sonra telaşla geri çekildi "hoşgeldin demek isterim yani tabii hoşgeldin" gözlerini kaçırarak.

Herkes masaya geçip oturduğunda Karen sofrayı hazırlamaya başlamıştı Mark(evet ona baba demeyecektim) tam karşıma geçmişti denk mi geldi bilerek miydi bilmiyorum hala göz teması kurmakta zorluk çekiyorduk ama sorun değildi, Liam yanıma geçmişti Alice de babasının yanına geçti.

"Ee nasıl gidiyor Louis kolay gelebildin mi? Bir sorun çıkmadı değil mi?" dedi salatayı tabağına alırken "hayır bir sorun yoktu" dedim bende hemen. Tabakları koyunca yemeğe başladık, yemek gerçekten harikaydı ve ben bu fırsatı babamla olabilecek herhangi bir konuşmayı engellemek için çok açmışım gibi davranıp elimden kaçırmayacaktım.

Y

emek babamın bana sorduğu bir kaç basit soruyla geçti hepsine kısa kısa cevaplar verip yüzüne bile bakmadığımdan daha fazla sıkıştırmadı.

Tabağımı bitirdiğimde "ellerinize sağlık efendim her şey çok güzeldi" deyip ayağa kalktım "ah afiyet olsun Louis beğenmene sevindim" "ben artık odama çıksam iyi olur. Eşyalarımı yerleştiririm, hem de biraz yorgunum" dedim hemen sözünü bitirir bitirmez.

"Tabi Liam sana odanı göstersin hem de tanışır kaynaşırsınız" deyince Liam'a döndüm o da hemen ayağa kalkarak "tabi hadi gel Louis yukarı çıkalım." dedi ve mutfaktan çıktık.

O önden ben arkadan odanın kapısına varınca bana dönüp "odana hoş geldin" dedi içten bir gülümsemeyle "sağol Liam" deyip içeri adımladım oda küçük değildi büyükte değildi.

Bir yatak dolap ve kitaplık vardı odayı incelediğimi gören Liam "aslında misafir odasıydı o yüzden bu kadar sıkıcı ve sade ama sen istersen yeni mobilyalar ekleyebilirmişiz, kitaplıkta benim kitaplarım var istediğin gibi okuyabilirsin.

"kesinlikle bunları okuyacağım kendime çok kitap getiremedimde, yük yapmak istemedim" dedim "iyi yapmışsın, burada okullar bu pazartesi açılıyor aynı sınıftayız sanırım?" diye sordu.

"lise dört geçtim 17 yaşındayım Aralık'ta 18 olacağım" "eh aynı sınıfa gidiyoruz yani her şey daha kolay olur babam yarın seni okula kayıt ettirecekti herhalde. Neyse ben seni rahat bırakayım dinlen akşam yine uğrarım. Yanındaki oda benim istediğin zaman uğrayabilirsin tanıştığıma memnun oldum dostum"deyip omzuma vurdu ve odadan çıktı.