~23~

1.6K 167 254
                                    

Medyayı izlemeyeni 19 yerinde bıçaklıyorum...

-

"Ya Kacchan- çek ayağını ağzımın üstünden ya. Bi kerede düzgün uyanalım şu yatakta." Güne ağzımın içindeki Kacchanın ayağıyla başlamıştım. Normal bi uyanışımız yoktu. Gece sarmaş dolaş yatar sabah olduğunda ise cin çarpmış gibi uyanırdık. Gelenek haline gelmişti bu bizim için artık. Hatta bi keresinde ben yüzüstü uyurken uyandığımda Kacchanı benim üstümde boylu boyunca uzanırken bulmuştum. O zamandan beri sırtım ağrıyo.

Kacchanın ayağını üstümden atıp yattığım yerden doğruldum. Gözüm yüzüstü yastığa sarılarak uyuyan sarı kirpiye takıldı. Ama sen çok tatlı uyuyosun. Kıyamam ki. Bende geri uzanıp yüzünü izlemeye başladım. Yastığa yasladığı yüzü yüzünden yanağı tombikleşmiş dudakları büzülmüştü. Tutup öpesim vardı ama neyse. Sabah sabah gaz alıp siker beni. 

Ben onu izlemeye devam ederken arkamda bi hareketlilik hissettim. Üstümden atlayıp aramıza girmişti Youta. Olm sabahın körü lan. Niye uyandın sen şimdi. Ben ne güzel Kacchanı öperek uyandıracaktım sonra o beni sikecekti. Olmadı böyle.

"Günaydın." Diyip iyice göğsüme çektim ve anlına dökülen beyaz kıvırcık saçlarını iterek bir öpücük bıraktım. "Günaydın.." dedi kısık sesiyle. Genelde üstümüze atlayıp uyandırırdı bizi. Bugün çok sakindi. "Birşey mi oldu? Bugün hiç enerjin yok bakıyorumda." Diyip gülerek hafifçe burnunu sıktım.

"Yoo bişey olmadı. Uykum var." Diyip göğsüme sokuldu. Saçlarının arasına minik bi buse kondurdum ve okşamaya başladım. Birkaç gün önce ikinci cinsiyeti belli olmuştu. Kacchanın genleri sayesinde baskın bir alfaydı fakat vücudu olması gerekenden fazla çelimsiz ve küçüktü. Nedeni ise belliydi zaten. Bu duruma üzülüyordu hala sanırım. Tekrar gözlerimi Kacchana çevirdiğimde gözleri açmış bize bakıyordu.

Biz birbirimizin gözlerimizin içinde kaybolurken Youta sokulduğu göğsümden çıktı ve bize dik dik bakmaya başladı. Ardından ayağa kalkıp Kacchanın tam yüzüne oturdu. Bu sayede artık o muhteşem gözlerini göremiyodum. Mükemmel. Ne zaman Kacchan ile ufak bi temasta bulunsam bi şekilde bizi ayırıyodu. Fazla dışarı çıkamadığından sürekli içeride birlikteydik. Bize karşı düşkünlüğü arttıkça kıskanmaya başlıyodu.

"Götünü ağzımın içinden çeksen mükemmel olur kardelen kılıklı şey."

"Anneme bakmayacağına söz verirsen kalkarım."

"O benim karım ama. Senden önce ben vardım."

"Tamam şimdide ben varım ve anneme bakmanı yasaklıyorum."

"Lan seni varya..." diyip Youtayı kucakladığı gibi yatağa yatırdı ve gıdıklamaya başladı. Onların gülüşmelerine bende gülmeye başladım. Gıdıklama işini bitirdiğinde öpücükleriyle boğmaya başladı bu sefer. Kacchan yorulup bıraktığı zaman gülüşmeleri kesilmişti. Şimdi ise üçümüz birlikte yatıyorduk. Bi anda bana doğru dönüp tombik elleriyle yanaklarımı kıstırdı. "Bana bak anne. Eğer babamla aranızda ufak bir temas dahi görürsem onu döverim tamam mı? Babamı dövmek istemiyorum bu yüzden dikkat et."

Gözüm arkada Youtanın söylediklerini taklit eden Kacchana kaydı. Hafifçe güldüm ve cevap verdim. "Peki nasıl istersen küçük alfa bey." Tekrar Kacchana baktığımda bana 'ar yu siriyus' bakışları atıyodu. Ne yapayım yani şimdi. Dövsün mü çocuk seni? "Nereye bakıyosun?" Diyip tam arkasını döneceği sırada hızlıca doğrulup kucağıma aldım. "Boşver sen orayı. Gidip dışarıda yemek hazırlayalım biz."

Öyle dediğim anda kucağımdan atladı ve hala yatan Kacchanın kolunun altına girdi. "Sen git ben gelmiyorum. " dedi ve yüzünü Kacchanın göğsüne gömdü. Kacchan ile ben bir süre bakıştıktan sonra yatakta yan döndü ve Youtaya tamamen sarıldı. "Tamam sen git biz baba-oğul uyuyacağız." Derin nefes verip buruk bir gülümsemeyle odadan ayrıldım ve dışarıda yemek hazırlayan Mitsuki-sanın yanıma gittim.

"Ah İzuku uyandınız mı?"

"Evet uyandık ama.. Youta dışarı çıkmak istemediği için getiremedim." Aynı benim gibi sıkıntılı bir nefes verdi. Neden dışarı çıkmak istediğini bilemiyorum. Oysaki çiçekleri ağaçları hayvanları ve bulutları izlemeye bayılıyordu. Son zamanlarda dışarı çıkmaktan nefret eder gibi bir hali vardı. "Çocuk işte. Birşeye canı sıkılmıştır takma kafana. Geçer bir iki güne." Haklıydı. Şimdi onun yanında durmalı ve istediği gibi davranmasına izin vermeliydim.

👇

Akşam olmak üzereydi. İçeride tek başına oyalanmaktan sıkılmıştı Youta. Bugün annesinin ve babasının işleri yoğundu. O yüzden onunla vakit geçirmemişlerdi. Belki annesinin işi bitmiştir diyerek eline aldığı kağıt ve kalemi ile hızla dışarıda odun kırmakla uğraşan İzuku'nun yanına gitti. Güneş battığından zarar etmezdi ona. "Anne işin bitti mi? Birlikte resim çizelim mi?" Diyerek kağıdı ve kalemi ona doğru uzattı.

"Üzgünüm Youta. Ama bitmedi. Neden Shun ile oynamıyorsun? Buralarda olması lazım." Diyerek etrafına bakınmaya başladı İzuku. Shun Kirishima ve Shoto amcasının oğluydu. Fakat onunla oynamayı sevmiyordu. Sürekli onunla dalga geçiyordu. "Hayır istemiyorum. Gidip babama soracağım." Diyerek annesinin yanından ayrıldı.

Ana çadırın içine girdi ve önündeki masada kağıtlarıyla uğraşan Katsukiye baktı. Belki işini bitirmiştir diyerek babasının yanına koştu. "Baba resim yapalım mı?" Kafasını kaldırmayarak sövdüğü kağıda göz gezdirirken cevap verdi. "Hayır Youta git annene sor." Yüzü düştü ve onun için ayırılan küçük odaya girdi. Yerdeki masasının başına oturdu ve elindeki kağıt ve kalemi masasına bıraktı sertçe. Morali bozulmuştu. Artık onu sevmiyorlar mıydı ki?

Henüz erken olmasına rağmen yatağına girdi ve battaniyeyi kafasına kadar çekti. Her zaman yanlızdı. Çoğunlukla annesi ve babasının işi oluyordu ve yanlız başına vakit geçirmeye çalışıyordu. Dışarı çıkıp diğer çocuklarla oynamayı istemiyordu. Her seferinde çıkmadan önce Uraraka'nın hazırladığı özel güneş kremini her tarafına sürmeli ve başına kapşonlu kısa pelerinini takmalıydı. Yoksa hastalanırdı. Bu yüzden dışarıdaki çocuklar onunla dalga geçerdi. Özellikle Shun. Bu yüzden yaz aylarından hep nefret etmişti....

-

Hi biçız

İki bölüm sonra büyğk ihtimalle final. Bakmayın öyle ben çok mutluyum.

Aklımda olan olayların çoğunu yazmadım. Özellikle şu siyah ejderha kısmı. O ejderha Dekunun babasıydı (Hisashi yani). Ama olaylar fazla karışacağı için vazgeçtim. Belki son bölümde zaman atlaması yapıp araya katarım Hisashiyi.

Ayrıca Youtanın ilk doğduğu ve beyaz saçlı olduğunu öğrenildiği yerde kesin hisashiye veya AFO ya çekti demişsiniz. Hisashinin saçları siyah. Üstelik AFO nun İzuku ile hiç bir bağı yok aq.

Hisashi böle bişi. Ha bazı fanartlarda beyaz saçlı hatta Dekunun babasının kurogiri yani Aizawa ve Mic'in eski arkadaşları olduğu teoriside var ama neyse.

Eywh.

結婚 (KEKKON) // BAKUDEKUWhere stories live. Discover now