22.Bölüm En Sevdiğim

20.8K 1K 440
                                    

Multimedya ile dinlemenizi tavsiye ederim.Bölüme tam uyan bir müzik oldu.💜Twitterdan takipçim ZEYKER @zeykerhanker52 bölüm senin canım. Doğumgünün kutlu olsun. Bu bölüm benim sana küçük bir hediyem. Umarım beğenirsin💜

Zeynep zorla uyumaya çalışıyor ama bir türlü uyuyamıyordu. Kerem'in de devamlı dönmesinden ve aldığı sıkıntılı nefesinden uyumadığı anlaşılıyordu. Gözlerini boşuna kapatıyordu;sanki Kerem kendini görecekti karanlıkta!Zoraki gözlerini kapalı tutup uyuyacaktı aklınca ama olmuyordu. Oysa ki uzun bir yolculuk yapmıştı ve uyuması lazımdı ama olmuyordu. Oturup kırk yıl düşünse aklına dahi gelmezdi Kerem'le böyle bir durumda olacakları. Adam arkasındaydı tam arkasındaki sedirin üzerinde yatıyordu! Boğazı kupkuru olmuştu yine. Sakin olmalıydı çok sakin olmalıydı. Orada yatanın Yağmur olduğunu düşünürse olurdu. Her şey düzelirdi. Allah kahretmesin ama Yağmur değildi işte Kerem Sayer'di! Hocasıydı! Hemen her gün kavga ettiği azarını yediği hocasıydı! Nefesini zor almaya başlayınca yorganı başından biraz çekti boğulacaktı yoksa. Arkasını dönse olmazdı çünkü Kerem uyumuyordu ama kolu uyuşmuştu. Dişlerini sıkıp içinden kendine aklına gelen tüm kötü sözleri sıralamaya başladı.

Kerem sıkıntıyla bir nefes aldı. Niye uyuyamıyordu? Oysa uzun bir yolculuk yapmıştı çoktan uyuması lazımdı. Zeynep çoktan uyumuştu umarsız kaygısız bir kadındı işte!Saçmalamaya başlamıştı yine ne kaygısı ne umarsızı! Kalbi çarpmaya başladı. Sobaya odunu daha az atabilirdi ondan olmuştu! Zeynep'in yanına gitmeyi düşünüp vazgeçti uyanabilirdi. Bu kez sakinleştirici verilmemişti sadece uyuyordu. Gözlerini sıkıntıyla kapatıp arkasını döndü. Ona bakmazsa uyurdu onun varlığı dahi rahatsız etmişti onu. Gözünün önüne malzeme odasında Zeynep'i öptüğü geldi. Kalp atışları hızlanınca yumruklarını sıktı. Soba falan bahaneydi! Bu kızı ne zaman görse öyle oluyordu. Ne vardı ki onda diğer kadınlarda olmayan?Kalbi konuşurken mantığını devreye sokuyordu önceleri ama son zamanlarda o da bir işe yaramaz olmuştu. Sakin olursa uyurdu ama nasıl sakin olacaktı?Zeynep'le aynı odada yatıyordu. Onun nefes alışını duyuyordu.

İkisi sabaha karşı zorla uyuyabilmişlerdi. İkisi de birbirinin uyuduğunu zannedip deli gibi düşüncelere dalmışlardı. Zeynep gözünü duyduğu tıkırtılara açtığında nerede olduğunu bir an hatırlamayıp başını kaldırıp baktı. Kerem sobayı yakmaya çalışıyor eline aldığı maşayla sobayı yanması için karıştırıyordu. Yavaşça yerinden kalkıp Kerem'e baktığında onun ciddi bir yüzle kendine baktığını görünce başını öne eğip yerinden kalktı. Lavaboya gidip geldikten sonra içeri dumanla kaplanıp göz gözü görmez olmuştu. Kerem bir yandan öksürüyor bir yandan hâlâ elinde maşa sobayı karıştırıyordu. Zeynep içeri girer girmez eliyle ağzını kapatıp öksürürken koşup pencereyi açtı. Hemen Kerem'in yanına gelip elindeki maşayı aldı:

"Dolmuşa otobüse binmeyin sonra geçin soba yakmaya çalışın. Bu böyle yanar mı?"

Kerem'in bir şey demesine fırsat bırakmadan Zeynep dışarı çıkıp küçük bir çam parçası alıp tutuşturduktan sonra sobanın altındaki kapağı açtı. Elindeki çamın biraz yanmasını bekledikten sonra sobanın içine koyup yandığına emin olduktan sonra kapağı kapatıp ayağa kalktı:

"Zeynep hanıma malzeme verdim. Zaten susmuyordun artık ne yaparsın bilmiyorum."

Zeynep şaşkınlıkla Kerem'e bakıp gidip pencereyi kapttı:

"Ben kimsenin zayıf noktasıyla ya da yapamadığı bir şeyle alay etmem tarzım değil. Kısaca küçülmeye niyetim yok. O sizin gibilerin işi."

"Tarzın değil ama laf sokmada üstüne yok maşaallah. İyi ki yaktın sobayı."

"Yakarım tabii benim beceremeyeceğim hiçbir şey yok. Elimden her iş gelir."

"Ukala!"

"Ben mi ukalayım? Hah! Diyene bakın yapamadım deyip susmuyorsunuz üste çıkmaya çalışıyorsunuz. Ben daha fazla sizinle söz dalaşına giremem."

SİYAHIN ÖTEKİ YÜZÜ "KİTAP OLDU" 4. Baskısıyla raflarda" #wattys2015 Where stories live. Discover now