10.Bölüm Hamile?

23.8K 964 293
                                    

Kerem ameliyathanede ayakta hâlâ aynı şekilde duruyordu. Yerinden hiç kıpırdamadan ağzı açık bakıyordu. Zeynep'i sabaha kadar çalıştırmış rahat bırakmamıştı. Kendini tatmin etmiş ona yaptıklarından dolayı rahatlasada içten içe garip bir huzursuzluk oluşmuştu. Belki bu kadar huzursuz olmazdı ama gördüğü manzarayla her şey değişmişti.

Zeynep ameliyathanedeki hasta yatağının üzerine temiz olan yeşillerden serip elini başının altına yastık olarak koyup uyumuştu. Dizlerini kendine çekmiş başka temiz yeşil bulamadığından dolayı sadece yattığı yere serebilmişti. Ameliyathanenin soğukluğuna aldırmadan kendini buraya atması Kerem'in gözüne görünmemek için ya da onu görmemek içindi.

İçinde bir boşlukla yaklaştı soğuktan yanakları ve burnu kızarmıştı. Kendine kafa tutan bağıran hatta etrafında kim olursa olsun takmadan meydan okuyan asistan Zeynep miydi bu?Yutkundu sadece boş boş bakıyordu. Gururunu incitmeye çalışmış herkesin yanında bağırmıştı. Zeynep altta kalmamış her seferinde tırnaklarını göstermişti. Sevmese de bağırsa da insandı. Her şeyden önce kadındı çabuk incinirdi ama kadınları hep incitmiş hiçbirinde içi sızlamazmıştı. Şimdi neden kötü olmuştu? Savunmasız bir halde olduğu için mi? Ama o kendine bağırıp tırnaklarını gösterdiğinde kötü olmasına rağmen yapıyordu yapacağını. Birazdan ameliyat başlayacaktı onun burada böyle yatması ne olacaktı şimdi? Yapacağı tek şey vardı:

"Aman aman ne hoş! Koca hastanede yer kalmadı burası yatak odası oldu valla hiç şaşırmadım!"

Zeynep duyduğu sesle birden irkilip gözlerini açtığında Kerem'in kendine alaylı bir yüzle baktığını görünce kendine gelmemesine rağmen öfkesi yer almıştı çoktan gözlerinde:

"Burada da mı buldun sen beni? Ne istiyorsun burayı temizlememi mi? İstersen hiç şaşırmam zaten!"

Kerem bir şey demeden Zeynep kalkıp hızla ameliyathaneden dışarı çıktı. Onun sesini duymaya tahammülü dahi yoktu! Hemen üzerini değiştirip motoruna atlayıp çıktı hastaneden.

Evine geldiğinde gözleri kapanıyordu yemek yiyecek hâli yoktu.Hemen kendini olağandan daha sıcak suyun altına atıp tüm vücudunun gevşeyip; yaşadığı tüm stresin onunla aktığını hissetti.Direkt giyinip yatağına attı kendini.

Uzun süre uyuduktan sonra gözlerini açar açmaz saatine baktı. Vakit çoktan öğleyi geçmişti. Midesindeki boşluktan acıktığını hissetti sancısı da vardı biraz. Regl dönemi yaklaşmıştı iyice. Sarsak adımlarla mutfağa geçip bir kaç parça kahvaltılık çıkarıp masaya koydu kahvesini yaptı canı istememesine rağmen;sırf midesindeki boşluğu doldurmak adına kahvaltısını yaptı. Bugün Mehmet amcasını ziyaret edecekti. Yağmur'u çok görmek istemesede mecburdu. Hazırlanıp kapıyı açtı. Yağmur çiseliyordu hafiften. Bir süre durup izledi kapıyı kapattıktan sonra. Motoruna bineceği sırada yukarıdan elinde eski bir araba direksiyonu,başında mavi bir bere, ağzıyla korna çalarak koşan kişiyi görünce buruk acı bir tebessüm belirdi yüzünde. Uzun zamandır görmüyordu erkenden çıktığı için. Motoruna binmedi bekledi o kişiyi. 14 yaşlarında ki çocuk ağzıyla fren yaparak Zeynep'in yanında durdu:

"Üsküdar Üsküdar hadi doktor abla kalkıyoruz!"

Zeynep yanına geldi. İçi sızlayarak başını okşadı:

"N'aber Şener iyi misin?"

"İyi doktor abla iş güç hadi kalkıyorum gelmiyor musun?"

"Yok ben Üsküdar'a gitmiyorum gidersem bir gün mutlaka binerim oldu mu?"

"Doktor abla bana para versene."

"Sana para falan veremem çünkü kaybedersin yine. Bir gün gel sana yemek ısmarlarım o vereceğim paraya kıyafet alırım. Hem üşümüyor musun sen üstün incecik be Şener?"

SİYAHIN ÖTEKİ YÜZÜ "KİTAP OLDU" 4. Baskısıyla raflarda" #wattys2015 Where stories live. Discover now