12.bölüm Dokunmak

22.2K 1K 477
                                    

"tubalkar" Bölüm senin canım umarım beğenirsin.Herkese iyi okumalar ❤️

"Çekilin dedim çekilin! Tamer genel cerrah Tarık hocayı çağırın hemen hadi durmayın!"

Kerem Zeynep'i kucağına alıp hızla ameliyathaneye girdi. Hastanede olay büyümüş kargaşa çıkmıştı. Kerem ameliyathaneye girip Zeynep'i yatağa yatırdı, panikle. Bir yandan bağırıyor bir yandan titreyen elleriyle Zeynep'in yüzüne vuruyordu:

"Ze-Zeynep aç gözlerini. Allah kahretsin bilincini kaybetti! Gelmedi mi Tarık hoca!?"

Kerem, Zeynep'in karnında hâlâ saplı duran bıçağa bakıp elini alnına koydu:

"Allah kahretsin! Allah kahretsin hepsi benim suçum! Allah beni kahretsin! İkinci kez katil oluyorsun Kerem, ikinci kez!"

Çaresizce bakarken, Engin hoca yanında Tarık hocayla içeri girdi. Zeynep'i öyle görünce Engin hoca Kerem'in kolundan tutup dışarı çıkarmaya çalıştı.

"Kerem hadi çıkalım sakinleş öyle girelim. Tarık hocamızın işini zorlaştırmayalım."


Kerem, Engin hocayı duymamış gibi çakılıp kaldı, olduğu yere. Hemşireler Zeynep'in üstündeki kıyafeti makasla kesip çıkarırken onları izliyordu. Kanaması hâlâ devam ediyordu. Kendine simsiyah bakışlar atan gözleri kapalı yatıyordu, öylece. Kalksa, kendine bağırsa, Chucky dese, kızılderili dese, ya da başka bir şey! Ne derse razıydı o an ama açmıyordu gözlerini!


Nihayetinde meslektaşıydı; kaç olmuştu bu doktorlara sağlıkçılara yapılan saldırı. Kaç doktor dayak yemiş, kaç doktor bıçaklanmıştı. Bir arkadaşı da öldürülmüştü; karısı hamileydi üstelik. Şimdi de bu olmuştu. Sevmese de nefret etse de meslektaşlardı sonuçta. Annesinin sesi çınlamaya başladı kulaklarında. "Katil!"


Çok küçüktü anlamamıştı o zaman katil ne demek ama şimdi çok iyi biliyordu. Katil dendiği zaman aklına ilk gelen kendisi oluyordu yine. Zeynep'e o işi vermeseydi belki bunlar olmayacaktı. Anestezi uzmanı gelip doktor ameliyata başlarken Engin hoca zorlada olsa dışarı çıkardı.

Dışarıdaki kargaşa bitmiş aşiret olan Zeynep'in akrabalarını gelen diğer güvenlik görevlileri ve çağırılan polisler etkisiz hale getirip bıçaklayan kişiyi tutuklamışlardı. Hastane personeli bir araya gelip korkunç olayı konuşurken Kerem Engin hocayla birlikte ameliyatı izliyordu. Sedat'ta yanlarına gelmişti Zeynep'in durumunu öğrenmek için:

"Engin hocam Zeynep'in durumu nasılmış? Yani size söylemişlerdir."

Kerem Sedat'a dönüp baştan aşağı sinirle süzdükten:

"Sanane ha sanane! Ne ilgilendiriyor seni maydanoz gibi çıkıyorsun her köşeden!"

Sedat Kerem'e bakıp şaşırdı. Ne söylemişti ki? Arkadaşının sağlığını soruyordu sadece maydanoz mu demişti? Engin hoca elini Sedat'ın omuzuna koyup teskin edici babacan bir sesle konuştu:

"İyi olacak Sedat. Zeynep kuvvetli bir kızdır. Tek korkumuz iç organlara zarar gelmesi. Dilerim o da olmaz."

"Ailesine haber vereyim ben hocam merak etmesinler.Sizde vardır numarası."

Engin hocanın rengi atarken  yıllar önce Zeynep'le yaptığı konuşmayı hatırladı. Çok dokunmuştu o konuşma kendine. İçi sızlamıştı. O gün Zeynep'e verdiği söz geldi aklına. Yıllardır tutmuştu sözünü ve tutmaya da devam edecekti:

"Ben haber ederim Sedat. Ailesi yurt dışında zaten isteseler de gelemezler. Şimdi panik yapmasınlar kurtulsun o zaman ararım."

Sedat Zeynep'e bakıp dolu gözlerini Engin hocaya çevirdi:

SİYAHIN ÖTEKİ YÜZÜ "KİTAP OLDU" 4. Baskısıyla raflarda" #wattys2015 Where stories live. Discover now