✵1 ✵

65 4 1
                                    

Thalia güzel ve bir o kadar da gizemli Londra sokaklarından sabırsızca geçerek sonunda aradığı kitapçıya gelebilmişti.

Heyecanından olsa gerek kapıyı kırar gibi içeri girip kimseyi göremeyince kitapçının sahibine seslendi:

''Bay Turner?''

''Aşağıdayım, gelebilirsiniz'' diye bir ses geldi uzaktan.

Çantasına daha da sıkı tutunarak karanlık bodruma doğru inmeye başladı.

Yerde oturmuş tahtalara bir şeyler karalayan adamın yanına oturup elini ona doğru uzattı.

''Merhaba ben Thalia Boomer. Babam sizinle görüşmemi söylemişti de'' Bay Turner aniden ona dönmüştü.

''Seni tanıyamayacak kadar bunamadım daha küçük hanım. Gel bakalım'' dedi bodrumdaki koridora doğru giderken.

''Aradığımı burada bulabilecek miyim acaba?''

Thalia cevapsız kalırken Bay Turner arkasına bile bakmadan ilerliyordu. Sonunda aradığını bulmuşçasına aniden durdu.

''Evet geldik. Hazır mısın?''

''Ben sadece kitap için gelmiştim ama şu an duvardan başka bir şey göremiyorum?'' dedi sorar bir edayla.

''Umarım ileride öğreneceklerinden dolayı aklını kaçırmazsın '' dedi kıza şaşkınca bakarak.

Adam elindeki kalemle yere kare çizerek kenara çekildi.

Yer bir anda hareketlenmeye başlayınca kız korkudan yaşlı adama tutunmuştu. Adamın çizdiği basamak gözleri önünde yükseliyordu.

''Evet burada işte'' dedi adam elini basamağın altına atıp bir kitap çıkarırken.

''İyide bu mümkün mü?''

''Sihirli bir kitap arıyorsun ve bunun mümkün olup olamayacağını mı düşünüyorsun cidden?''

Kız kitabı almak için elini uzatınca adam kitabı çekti.

''Bunun nasıl olduğunu bana anlatmadan bu kitabı sana veremem.''

''Burada mı anlatayım. Bir çaya ne dersiniz? Benim için yorulmuş olmalısınız'' dedi genç kız.

''İyi öyleyse güzel ve güvenli bir yer biliyorum hadi gel'' bu sefer adam kitabın çıktığı yerden atlayıvermişti.

Kız kocaman olmuş gözleriyle koca delikten öylece bakarken adam seslendi;

''O gözlerin yuvalarından çıkacak bu gidişle. Sadece atla gitsin''

''Sadece atla'' diye tekrar etti kız kendini cesaretlendirmek için.

Delikten atladığı anda kendini bir sandalyede otururken buluvermişti.

''Mükemmel bir şey bu''

''Daha başlardasın küçük hanım. İleride o kadar güzel şeylere şahit olacaksın ki dilin tutulacak''

''Bunları bir an önce öğrenmek için sabırsızlanıyorum''

Yanındaki adam elinde uçan tepsiyle gezen garsona seslenip iki tane İngiliz çayı istemişti.

''Bana olayları baştan anlatmak ister misin?''

''Peki. Size güvenebileceğimi babam söylemişti''

''Elbette ki.''

Ben anlatmaya başlar başlamaz adam bir not defteri çıkararak not almaya başlamıştı.

-2 Hafta Önce-

(Bu kısımda olayın geçtiği zaman ve biraz öncesini ve aynı zamanda adama anlattığı kısmı aynı vermek istedim.)

NIGHT QUEENWhere stories live. Discover now