00.15

2.1K 139 11
                                    

00.15

NF/ STORY

Zehrini dudaklarına yaydı örümcek, sonra öptü senin dudaklarını ve öleceğini bile bile sende kayboldu; panzehiri bulmazken varlığı, senin dudaklarında kendi zehriyle ölmeyi bile göze aldı.

🕸

Dikiş izleri.

İzler fizikseldir, hayır zihinsel; tenini kesen bıçak canını acıtır ama o An'ı sadece zihnine yaşatır. Kanarsın, kanadıkça alışırsın; kesersin tenini, çünkü bilirsin, acı insana yaşadığını hissettirir. İntihar mı etmek istiyorsun? Dene, fakat asla başaramayacaksın. Ölüm sadece zihninde düşündüğün zaman cazip gelir, bedeninde uygulamaya çalıştığındaysa sadece bir korku. Biliyorum, çünkü zihnimde çok fazla ölümle yaşadım.

Bileklerimdeki dikiş izlerine dokunmayı bıraktığımda saçımı tepeden toplayıp bir topuz yaptım ve kaküllerimi de gözümün önünden çekerek dükkanı toparlamaya başladım. Stresimi genellikle temizlik yaparak verirdim veya ortalığı toplayarak. Bu hep böyleydi. Annem beni bir hayalet gibi görmezden gelirken bile.

Birkaç yeri daha toparladığımda dükkanın kapısı açıldı. Arkamı dönüp baktığımda kaşlarımı çattım. Kira?

İçeri girdiği an, "Kolay gelsin," dedi hiç bozuntuya vermeden ve ellerini cebine koyup dükkanda gezindi.

"Sağ ol." Temizlik bezini bırakıp ona baktım. "Neden geldin?"

"Dükkanını görmek istedim," dediğinde etrafa bakmayı bırakıp bana baktı. "Ve senden bir iyilik istemek için."

"Ne?" Gerçekten. Ne?

Kırmızı ceketini eliyle geri atarak ellerini cebine koydu ve hafif yanıma yaklaştı. "Daha birkaç gün önce tanıştık biliyorum ama... Seni sevdim Arsil."

Kafamı sağa yatırdım. "Bu, benden isteyeceğin iyilikle alakalı bir şey mi?"

"Tam üstüne bastın." Güldü. "Kabul etmek zorunda değilsin fakat önemli bir konu. Barla ilgili. Eğer çok zor durumda olmasam daha 2 günlük tanıdığım bir kıza bunu teklif etmezdim."

"Sadede gel."

Ciddi oldu. "Bu akşam bar adına yapılacak bir davet var ve ben gidemiyorum. Normalde hiçbir kız arkadaşım olmadığı için kimseden yerime geçmesini de istemedim; ama bence sen bunun için uygunsun Arsil. O davete benim yerime gitmeni istiyorum. Dediğim gibi, kabul etmek zorunda değilsin fakat edersen de bu iyiliğini asla unutmam."

Davete mi? Ben mi? Hayır hayır, asıl soru bu değil. Asıl soru; kimle?

Dudağımı şişirip tek gözümü kıstığımda, "Kimle?" diye sordum.

Gülerek, "Arkan," dedi.

Örümcek, onun için yine mi ölmen gerek?

Yutkundum. Aslında bunu bekliyordum. Barla ilgili herhangi bir konu olduğunda en ön safta genellikle Arkan olurdu. Ve bu, sanırım benim için vazgeçilmez bir fırsattı.

Kira'ya onaylamadan önce, "Ne daveti bu?" dedim.

"Aks'ın anlaşma kuracağı barların yaptığı bir davet. Maskeli balo. Yani eğer yüzünü biri görsün istemezsen, bu balo iyi bir şey. Sadece birkaç saatliğine benim yerime geçeceksin."

"Ne zaman peki?"

"Bu gece."

Dilimi ağzımın içinde gezdirip kafamı dikleştirdim. "Peki." Yüzü samimi bir ifade alırken, "Ama bunun karşılığında ben de senden bir şey isteyeceğim, " dedim.

Onayladı. "Ne istersen?"

"Bunu davetten sonra sana iletirim."

"Peki," dediğinde cebinden telefonunu çıkardı. "Numaranı ver."

Bunu yapamam! Ona numaramı verirsem Arkan'ın ona gizliden yazan kızın ben olduğum anlaşılır.

Bir süre yüzüne baktığımda, "Seninkini alsam iyi olur," dedim. "Akşam ben seni ararım, meşgul olduğum için sen beni ararsan bana ulaşamazsın," dedim.

Bozuntuya vermedi. "Peki. Kaydet."

Numarayı kaydettiğimde telefonu ona geri vererek, "Tamamdır," dedim. "Akşam bara gelirim."

"Tamam. Sana giyeceğin elbiseleri orda veririm." Dükkanın kapısını açtı. "Ve sağ ol. Sanırım sen ve ben, iyi arkadaş olacağız."

Bu çok işime yarar. Kira, sen mükemmelsin. "Görüşürüz," dediğimde kapıyı kapattı. Derin bir nefes alıp işime devam ettim. Sanırım bu gece çok eğlenceli olacak.

Veanomous

STITCHESМесто, где живут истории. Откройте их для себя