Can: nerdesin?
Mert: balkondayım gel
Mert:battaniye ve sigara alıp gelir misin?
Can: tamam bekle
Sigara ve çakmağı arka cebime atıp kolumun altına sıkıştırdığım battaniye ile balkona çıktım.
Mert soğuk ve kirli yere çökmüş oturuyordu. Benim geldiğimi hissettiğinde başını kaldırdı. Islak kızarmış gözlerini gördüğümde kaşlarımı çattım. Burnumun direği sızlamaya başlamıştı.
Battaniyeyi açıp omuzlarına serdiğim gibi kendime çektim. Başını omzuma koyup ellerini belime doladı. Islak yanakları açık boynumu ıslatırken ellerimi saçlarına koyup okşadım
Mert'i ilk defa böyle görüyordum. Yıkılmaz her şeyle dalga geçen tipi gitmişti.
"Neden ağladın?"diye yumuşak bir sesle sorduğumda başını kaldırıp gülümsedi. Acı bir tebessümle ona eşlik ettiğimde burnunu çekip arkasındaki duvara yaslandı.
Yanına otururduğumda sessizce anlatmasını bekledim ama boş boş etrafa bakınıyordu.
Dizinin üzerinde elini kavrayıp eliyle oynamaya başladığımda dikkatini çekebilmiştim. İşte o zaman anlatmaya başladı.
"Bugün annemin yanına gittim. Bu yeni durumu açıklamak için, seninle aramızda olanları değil. Sadece kendi cinsel kimliğimi. Olayları ne kadar yavaştan alsamda beklediğim tepki değişmedi. "
Şaşkınca ona baktım. Bu kadar cesur olduğunu bilmiyordum. Çok erken söylemişti. Bana göre en azından
"Zenginlerin ilk cezası olarak arabamı, kartlarımı aldı."dediğinde gülümseyip "ben hallederim parayı"diye fısıldadım.
Nasıl olur bilinmezdir ama hallederdim. "O önemli değil. Sadece işleri zorlaştırıyor ve benim cinsel kimliğimin değişebileceğini düşünüyor." Acı bir gülümseme daha sunduğunda derin bir nefes alıp göğsüme yatırdım.
"Annemde bunun için beni terk etti"diye fısıldadığımda başını kaldırmak istedi ama bastırıp devam ettim.
"Üniversiteye başlayacağım zaman söylemiştim. Beni bırakacağının farkındaydım. Asla kabullenmeyeceğini, bunun için yıllar boyu kendimden bile gizledim. Sonunda söylediğimde rahatlamıştım ama kapı dışarı edildim. Yanlış zamanı seçtiğimi düşündüm ama toparladımve senin yanındayım. Beni arada arıyor sanırım ana yüreği böyle bir şey. Sonra beni aşağılayıp telefonu kapatıyor. Kendine yediremiyor olmalı. Ama yanımda olsada bir şey değişmeyecek onun için kendini fazla üzmene gerek yok. Ben senin yanında olacağım."
Göğsümünüzerine bir öpücük kondurup kafasını kaldırdı. Gözleri kızarık olsada gerçekten gülümsüyordu. "Hadi uyuyalım"diye fısıldadı. Kafamı sallayıp ona eşlik edip ayaklandım.
Çok beklenen şeyi yazacağım artık
