9

17.9K 574 48
                                    

"Cann" bağırışıyla ona eşlik edip bağırdım. "Efendim?"

Kapı açılıp Mert içeri girdi. Çok odaya girmeden beni süzdü. "Arkadaşlarımın gelecek bir sorun olur mu?"
Utangaç haline bakıp kafamı iki yana salladım. "Gelebilirler başka bir şey var mı?" diye sordum

Bu soruyu sormamım sebebi adam 1.80 e yakın boyuyla önümde küçüldükçe küçülmüştü.

"Şey.."diye ağzının içinde gevelerken "söyle hadi"dedim.

"Odandan çıkmamanı istesem çok kötü olur mu?"diye pat diye söyledi. Şaşkınlıkla ona bakarken bir süre sonra ifadesiz bir yüzle baktım. Hala arkadaşlarından çekiniyordu.

"Yok ya olmadı bö-" sözünü bölüm "tamam odamdan çıkmam" dedim. Yüzüme gülümseyerek bakarken "teşekkür ederim"diye mırıldanıp odadan çıktı.

İçimde siyah bir taş var gibi hissederken telefondaki oyundan çıkıp yatağa uzandım. Beynimin içinin dolduğunu hissederken gözlerimi kapattım. Söyledikleri tekrar kulaklarıma dolarken burnum sızlamaya başladı. Kapalı olan gözlerim gözyaşlarımla doldu.

...

Bu gürültü sesle uyandırılmanın ardından bir saat geçmesine rağmen gitmemişlerdi. Saat gece yarılarını geçerken açlıktan guruldayan midemi boş verdim. Tuvalete gitme ihtiyacımı boş verdim. Sadece içerideki seslerin bu evi terk etmesini istiyordum.

Gözlerimdeki yaşlar sessizce yanaklarımdan süzülüp kurumuş yanaklarımı ıslatıyordu. Gözlerim şişmiş ağırlaşmış kapanmak istiyordu. Gözlerimi kapattıp yatakta saatlerdir yaptığım gibi bomboş uzandım.

Dakikalar sonra sesler gidip dış kapı kandığında ayaklandım. Dağılıp önüme düşmüş saçlarımın gözlerime kapatmasına izin verip odadan çıktım. Tuvalete girip kısa bir şekilde işimi halledip geri çıktım.

Aynamdaki yansımamdan kaçıp mutfağa doğru ilerledim.
Mutfağa girdiğim gibi Mert'in sesi duyuldu. "Cann"

Bir kaç patırdı gelirken çekmeceden temiz bardak alıp çeşmeyi açtım. Dolan bardağı dudaklarıma götürdüğümde Mert halimi görmüş olmalı ki üzgün bir sesle "can"diye mırıldandı.

Yüzümdeki gülümseme büyürken bardağı tezgaha bıraktım. "Ne oldu?"diye endişeyle sorduğunda yüzümdeki gülümsemeyi büyütüp "dövüldüm"dedim.

Şaşkınca "ne?"derken kapıdan çıktım. Arkamdan yürürken "ben ..." Bir kaç nefes verip "özür dilerim"diye mırıldandı.

Gülümsememi büyütüp arkamı döndüm. "Ne için?"diye sordum ama cevap vermesine izin vermeden hızla devam etti. "Gay olduğumu pardon ibne olduğumu öğrendiğinde evden gitmediğin için mi? Evet haklısın siktirip gitme vaktin geldi"

Hızla arkamı dönüp yürmeye başladım. Kapımı açıp içeriye girdiğimde kapatmadan önce yüzümdeki gülümsemeyle ona baktım. Yıkılmış bir ifadeyle bana bakıyordu. Aldığım zevkle mırıldandım. "Evimden çık, siktir git" tükürürcesine söylediğim kelimelerle kapıyı kapatıp kilitledim.

Yüzümdeki gülümseme silinirken saatlerdir yaptığım şeyi devam ettirdim. Yatağa yatıp gözlerimi kapatıp gözyaşlarımın akmasına izin verdim.

Kısa diyen olmasın daha fazla acıya kalbim kaldırmıyor. Öyle işte şimdi Mert'e sövme sırası ....

EV ARKADAŞI /GAY Where stories live. Discover now