7

20.3K 633 71
                                    

Medya kim olabilir tahminleri alıyım?

Telefonumu elime alıp Mert'e gülümsedim. Bulaşık yıkamayı kabul etmişti. İğrenç bir şey görmüş yüz ifadesiyle bulaşıklara bakarken gülerek arkama dönüp mutfaktan çıktım.

Demir bir çok fazla mesaj atmıştı.

Demir: efendim (08.48)
Demir: ne oldu? (08.49)
Demir: neden cevap vermiyorsun? (10.24)
Demir: endişeleniyorum (10.27)

Yüzümdeki gülümsemeyle parmaklarımı klavyede gezdirdim.

Can: ev buldum diyecektim sana ama yanlış alarm (10.34)

Telefonu elimden bırakacağım sırada bildirim sesiyle tekrar kavradım.

Demir: ne yapıyordun?

Can: kahvaltı etmiştim. Ekmek falan bitmiş biraz uzun sürdü.

Demir: endişelenmiştim. Hemde çok ve şu an yoldayım.
Demir: yalan olmasın kapıdayım

Mesajı okumamla zil çalarken stresle ayaklandım. Umarım Mert için bugün fazla yüklenmemişimdir diye düşünüp kapıya koştum. Otomatik kapının düğmesine basıp beklemeye başladım.

"Kim o?" Mutfaktan gelen sesle gergince gülümsedim. "Arkadaşım"derin bir nefes verip kapıyı araladım. Merdivenlerden çıkan Demir'i gördüğümde gülümseyip "hoşgeldin"dedim. Kapının arkasına çekilip içeri girmesine izin verdim.

Aykkabılarını çıkartıp içeriye girerken bana yaklaşıp belimden kavradı. Dudaklarını dudaklarıma bastırırken bedenlerimizi yapıştırdı. Geri çekilip gülümserken "endişelendirdin"diye fısıldadı.

Gergin gülümsemeyle ona bakarken içeriye işaret ettim.
İçeriye adımlarken mutfağın kapısında Mert'e baktım.
Kaşlarını kaldırıp "arkadaş"dedi. Dudağımı ısırırken başımı salladım.

"Ben gidiyorum eve geldiğimde sizi çıplak bulmak istemiyorum. Sevişmeyin" mutfağa doğru ilerleyip suyu açarken içeriye doğru ilerledim.

Kesinlikle Mert için bu kadarı fazlaydı. Benim içinde bu stres fazlaydı. Derin bir nefes alıp Demir'in yanına oturdum.

Yüzüme gülümseyerek bakıyordu. Oturduğumda elini kaldırıp yanağıma getirdi. Elmacık kemiğimi okşarken yüzündeki gülümseme büyüdü.

"Çok güzelsin, çok yakışıklısın, bir yandan çok masum, bir yandan çok yaramaz. Sana karşı nasıl hissedeceğimi bilmiyorum"

Kendi kendine konuşur gibi mırıldanırken elinden çekilip kafamı arkama yasladım. Bacaklarımı açıp yayılırken "çok yoruldum"diye fısıldadım.

Amacım sadece sevişmemekti. Bu konuşmanı devamı gelseydi gideceği yer belliydi.

"Arkadaşını dinleyeceksin?"diye fısıldadığında bir süre anlamak için bekledim. Sonra yorgun bir sesle mırıldandım. "Onunda evi"

EV ARKADAŞI /GAY Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang