Odanın kapısı açılırken "biz neyiz Can?"diye sorduğunda kitaptan kafamı kaldırıp ona baktım. "Ciddi misin?"
Başını evet anlamında sallarken "çok açık değil mi?"dedim. Başını hayır anlamında salladı "hayır ben duymak istiyorum"dedi. Gözlerimi devirip kalemi kitabın arasına koydum ve kitabı kapattım.
"Mert nasıl biz neyiz? Sen benim neyimsin?" Dediğimde omuz silkip "neyinim senin?"dedi. Gülümseyip başımı iki yanıma salladım. Gerçekten canı sıkılmış olmalıydı.
Ayağa kalkıp kollarının arasına girdim. Belimi kavrayıp sarılırken boynuna bir öpücük kondurdum. "Ev arkadaşımsın"diye fısıldadım.
Hemen geri çekilip gözlerime bakarken "gerçekten mi?"diye sordu. Gülümseyip dudaklarını öptüm. Alt dudağını dilimle yalayıp geri çekildim.
Dudaklarımı kıvırıp "arkadaş sanırım öpüşmez"diye mırıldandım. "Biz neyiz?"
Sorumla kaşları kalkıp "bende onu soruyorum"dedi. Gülümseyip kollarından ayrıldım. Dizlerimin üstüne çöküp bacaklarından tutundum ve burnumu aletime sürdüm.
Nefesleri hızlanırken eşofmanın üzerinden aletini ağzımın içine alıp ıslattım. Ağzımın sıcaklığıyla inlerken geri çekilip ağxı açık Mert'e baktım. Gri eşofmanı ıslanıp koyulaşmıştı. Dişlerimi geçirip inlemesini dinledim.
Ellerimi bacaklarından ayırıp esofmanın ucuna getirip çekiştirdim. Eşofmanı ayaklarına düşerken kabarmış aletini baksırın üzerinden okşadım. Kesik nefeslerini duyarken bende şişiyordum.
Baksırın üzerinden dilim dışarda aletini kavrayıp geri bıraktığımda ıkınır gibi inledi. Gülümseyip Mert'e baktım. Bir izin ihtiyacı hissetmiştim. Gözlerime arzu ile bakarken elini saçlarıma koyup hafifçe okşadı. Dilini dudaklarında gezdirdiğinde yutkunup önümdeki alete döndüm.
Dikelmeye başlamıştı. Baksırın lastiklerinden tutup ayaklarına düşmesini sağladı. Yaklaşıp yakından bakarken nefesimi üfledim. Onu görmüştüm ama ilk defa dokunacaktım. Heyecandan soğuklaşmış ellerimle kavradığımda Mert boğazından hırlar bir inleme çıkardı.
Ortama alevlendiren inlemesini giz ardı etmeye çalışıp dilimle başını yaladım. Saçlarımdaki eli hafif hafif okşarken hızla ağzıma aldım.
"Siktirr"diye tısladı. Damağıma dayayıp emdiğimde bacakları boşlanmış gibi düşecekken sıkıca tuttum. Dilimle etrafını yalarken yanağıma dayadım. Mert başıma baskı uygularken gözlerimi yukarıya kaldırdım.
Gözleri gözlerime değince kararıp kaymış gözlerine baktım. Dudakları salyalarıyla ıslanmıştı. Aletine ileri geri yapıp ağzıma alırken boğazıma değen aletle gözlerim giderek yaşlanıyordu.
İnlemeleri giderek artarken arada hırlıyordu. Ağzıma alabildiğim kadarını alıp elimle taşaklarını sardım. Eli durup derinden boğuk bir inlemeyle ağzıma boşaldığında tuzlu tadını daha fazla almadan hemen yuttum yoksa bir daha yutamazdım.
Saçlarımdan tutup beni kaldırıken sıkıca dudaklarıma yapıştı. Dudaklarından büyük bir sesle ayrılırken "arkadaşlar birbirlerinin ağızlarına boşalmazlar"dediğimde "daha güzel anlatamazdın"dedi ve gülümsedi.
Bende ona gülümserken Mert baksırını giyip beni sıkıca sardı ve yatağa yatırdı.
Sizden 15 yorum istiyorum. Sonra bende bölümü salarım nasıl fikir?
Müq
