young and wild

cp.17 "seninle birlikte kalacağım"

"Ne var?" dedi Minho. "Çocuk diyip duran sensin."

"Karışmasana ilişkimize. Sana ne. İstersem bebeğim o benim derim."

"Birileri bebek konusunda senden önce davranmış." dedi Minho. "Bebeğim deyince efendim diye karşılık vermeler falan. Değişik."

Felix göz devirirken "Sizi uyarıyorum." dedi "Onun yanında bu şekilde konuşmayın. Kendisini zaten geriye çekmede yatkın birisi."

Jisung, Chan'ın dedikodusunu dinlerken "Haklı." diyerek konuşmaktan kendini alamadı. "Chan insanlara karşı yabancı değil fakat ilişki konusunda yabani biri."

"Yabani bir kurt! Hr!"

"Bu kıza ne içirdiniz ben yokken?"

"Hyunjin!"

Felix gözlerini Jisung'a çevirdiğinde göz göze geldiler. Konuşmak istiyordu fakat adım atmak için yeterli cesareti yoktu. Jisung hissetmiş gibi, Hyunjin'in kollarından sıyrılıp "Sigara içebileceğim bir yer var mı?" diye sorduğunda Felix "Ben gösteririm." diyerek ayaklanmış, Jisung arkasında onu takip ederken odasından içeri girmiş, kutusunu almış ve balkona yönelmişti.

Aldığı kutuyu Jisung'a uzattığında Jisung teşekkür etmiş, balkondaki küçük koltuğa oturmuştu. "O şimdiden iyi görünüyor." dedi.

"Sadece rol yapıyor." diyerek karşılık verdi Felix. "Kimsenin moralini bozmak istemiyor."

Tuttuğu dalı yakıp, çektiği dumanı serbest bıraktığında "Hyunjin acılarını gösterme konusunda farklıdır." dedi. "Bazen sinirine yansıtır, bazen oturur sadece ağlar. Onun inişli çıkışlı duygularına yetişmen gerekir. Arkasında kalmak istemezsin, aynı önüne geçmek istemediğin gibi. Ona yetişmek zordur."

"Onu iyi tanıyorsun."

"Yıllardır en iyi arkadaşım." dedi Felix. Hafifçe gülümsemiş, "Aynı zamanda bana yürüdüğüm yolda eşlik eden kader arkadaşım." diyerek devam etmişti. "Onsuz tek başıma ne yapardım bilmiyorum."

"Sizi sevgili sanıyordum." dedi Jisung gözlerini yanan apartman ışıklarına çekerken. "Çok yakındınız. Arkadaşı olduğundan bahsetmişti senin işin ama hep farklı anlatıyordu seni. Herkes bir yana, sen bir yanaydın."

"Hassasız sadece. Konu ikimiz olduğunda algılanız. Çatışmalar ve barışmalarımız çok olur. Rutin gibi. Sadece gün sonunu sarılmadan bitirmezdik."

"Bu oldukça değerli hissettiriyor olmalı."

Felix kafasını yavaşça sallamış "Evet." demişti. "İlgi konusunda her zaman şanslıydım. Çevremdeki oğlanlar konusunda bile hep istediğimi aldım."

"Chan'dan da alıyorsun." dedi Jisung. "Sadece onun kendisini ifade etme şekli farklı. Fazla yakınlık kuran biri değil, biliyorsun. Bize bile değer verdiğini hissettirmez. Bazen çok yabancı davranır ama hep yanında olur."

"Bu sefer çok farklı Jisung." dedi Felix. "Bu sefer istediğim şey ilgi değil çünkü."

"Oldukça zor bir şey istiyorsun fakat başaramayacak değilsin. Onun saklandığı inden dışarı çıkmak için bekleyen yumuşak tarafını ortadan çıkarıyor gibisin. Fresha hastane önünde olanları anlattı."

Felix, "Şaşırdım." dedi. "Ciddi anlamda şaşırdım. Beni o şekilde korumasını ya da sinirlenmesini beklemiyordum."

"Sana değer veriyor." dedi Jisung.

"Bana değer veriyor fakat kalbini açmıyor. Önünde sağlam bariyerleri var. Ruhunu da sunmuyor önüme. Sanki ruhu ölmüş gibi davranıyor."

"Sadece zamana ihtiyaç duyduğu içindir. Bir şeyler paylaşmasını hemen bekleme. Chan kendisine oldukça katıdır. İçinde iyi şeyler hak etmediğini söyleyen yanıyla çatışırken ortasında kalıyorsundur." dedi Jisung. "Hani söyledin ya Hyunjin'in önünde ya da arkasında kalmamalısın, yanında olmalısın diye. İşte Chan'ın yanında olamazsın. Ya arkasında olup onu izlersin ya da önüne geçer kendini fark ettirirsin. Başka türlü izin vermiyor."