Kimseye bakmadan odadan çıktım. Sinirden ölüyordum amına koyayım. Bunların salak salak davranışlarını mı çekecektim bir de.

Merdivenlerden çıkarken Miraç'ın ağlama sesini duydum. Nedense ona daha sıcaktım. Düşünmeden odasına daldım.

"Hadi kalk gidiyoruz." dedim. Sorgulayarak bakıp kaşlarını çattı. "Nereye?" dedi.

"Dışarı çıkacağız, konuşacağız." dedim. "Neden sana güveneyim?" diye sorduğunda "O zaman bahçeye çıkalım." dedim. Bir süre düşündü.

"Tamam sen in ben geliyorum." dedi.

Odama çıktım üzerime kalın bir hırka aldım. Tekrar aşağı indim. Anne ve babama " Ben bahçedeyim." dedim. Abiler yoktu.

Bir müddet bahçede oturdum. Telefonuma baktım abimden mesaj gelmişti.

Gönderen: Hayatım

İyi uykular bal kızım. Kötü bir şey olursa ara hemen. (23.19)

Günaydın gün ışığım. (07.30)

Mesajlara gülüp

Günaydın hayatım, kahvaltı yaptın mı?  (11.15) yazdım.

Ben telefona bakarken Enis yanıma geldi. "Oturabilir miyim?" dedi. "Tabii." dedim.

"Ferkan ve Andaç'ın kusuruna bakma lütfen. Onl -" devam edecekken sözünü kestim.

"Onlar yerine konuşma boşver, herkes kendi davranışlarından sorumlu." dedim. Gülümsedi. "Seni tanımayı çok isterim. Biraz konuşalım mı?" dedi.

"Miraç gelecek birazdan konuşabiliriz." dedim.

Miraç geldi oturdu. Abisini gördüğünde tedirginliğini gitmiş rahatlamıştı.

"Bak Miraç, ben abla olmayı bilmiyorum -ki bu yaşayarak öğrenilecek bir şey-. Benden sana zarar gelmez. İnan bana. Benim derdim sadece huzur. Buraya gelmeden önce abimle yaşıyordum, onunla 15 yaşımda tanıştım. Abim olduğunu bilmiyordum. Onunla 2 kişilik küçük bir dünyamız varken sizi öğrendim. Ben birbirimizi tanımayı da abla - kardeş olmayı da sana bırakıyorum. Ama bil ki bu konuşma sadece yaşın küçük olduğu için. Normalde beni istemeyen birine bu kadar uzun asla konuşmam. Ya beni yok say, ya da tanımaya çalış. Olur mu?"

Miraç, şaşırmıştı. "Ben bana kızarsın sanmıştım." dedi. Ben kafamı hayır anlamında sallayıp güldüm.

"Belki pişman olacağım ama ben seni tanımak isterim." dedi. Elini tuttum ve "Pişman olmayacaksın." dedim. Gülümsedi.

Enis "Kendinden bahseder misin Anka?" dedi.

"Psikoloji öğrencisiyim. 21 yaşındayım. Bir abim var söylemiştim."

Biraz düşündüm. "Bu kadar sanırım zamanla daha iyi tanıyacağız." Lan madem bu kadar kibar bir kızdın. Neden haberimiz yok?

"Peki. Ben de 24 yaşındayım. Tarih okudum. Öğretim görevlisiyim. En sevdiğin ikinci abinim." güldü. Kahkaha attım. "Ulan resmen kardeşimi ve abimi yeni tanıyorum. Çok garip şu an."

Miraç gülüp "Gerçekten de öyle." dedi.

"17 yaşındayım. Lisedeyim. Sayısalcıyım. Basketbol oynamayı severim." dedi.

"Ben de severim ama boyum sağ olsun." dedim. Güldüler.

Telefonuma baktım abimden mesaj gelmemişti. "Ben bir abimi arayayım." dedim ve odaya çıkmaya başladım. Ev, ev değil ki. Bilmem kaç dönüm arazi anasını satayım.

Yeni Bir Sayfa|Feza AnkaDonde viven las historias. Descúbrelo ahora