falling all in you

Start from the beginning
                                    

"Muhtemelen kabaca olacak ama kimsin?"

"Zayn'lerin arkadaşıyım. Ve sen?"

"Harry'nin kız arkadaşıyım." Geçmem için kenara çekildi. İçeri geçtim ve salona yürüdüm. Gerçekten, bazen erkeklerin yaratık olduğunu düşünüyordum. Nasıl olur da bu kadar dağıtabilirlerdi?

Harry ile Louis maç yaparken Zayn koltuğa yayılmış telefonuyla uğraşıyordu. Luke ise pizzaları aşırmakla meşguldü. Üstelik bu çocuk da kimdi amına koyayım? Bir yerden gözüm ısırıyordu ama sadece çıkartamıyordum bir türlü.

Koltuğun arkasından Harry'nin omuzlarına dokundum. "Hey." Maçı durdurup gülümseyerek kalktı. "Hoş geldin. Haber verseydin gelip seni alırdım." Ben de güldüm.

"Geldim işte. Burası boka dönmüş bu arada." Dudağıma ufak bir öpücük kondurdu. "Hallederiz çocuklarla." Elini belime koyarak kendine çekti ve beraber koltuğa oturduk.

"Bugünleri de görecek miydik? Olive'den sonra olmaz diye düşünmüştük." dedi tanımadığım çocuk. Olive'i tanıyorsa demek ki eski tayfadan birisiydi.

"Connor." diye uyardı Harry. Elimi kolunda gezdirdim. "Sorun yok." dedim kulağına doğru. Artık Olive konusu beni germiyordu. Yanımda olmadığı sürece tabii. Bahsinin geçmesi umrumda değildi.

"Dostum kötü bir şey demedim ki. June'u tebrik etmemiz gerekiyor." Gülümsemeye çalıştım. "Teşekkürler." Connor'dan ilk izlenim olarak kesinlikle hoşlanmamıştım. Ama önyargılı da yaklaşmak istemiyordum. Harry'lerin arkadaşıydı sonuçta.

"Ee June, nasıl gidiyor? Biraz kendinden falan bahset." Yeni biriyle tanışmak her zaman gericiydi.

"Normal gidiyor. Senin?"

"Benim de normal. Mia'dan haberleri alınca biraz gelip kalayım dedim." Kim bilir Mia neler anlatmıştı amına koyayım. Keşke anlatmak yerine Connor nerede yaşıyorsa oraya gitseydi.

"Bir sana anlatmadığı kalmıştı." diye homurdandı Zayn. "Mia'nin ağzında laf kalma süresi Zayn'in boşalma süresiyle eşit maalesef." dedi Louis. Güldüm. Bayılıyorum bu çocuğun espri kalitesine.

"Çok komik amcık." Zayn boş bira kutusunu Louis'ye fırlattı. Louis ise orta parmağını gösterip yalıyormuş gibi yaptı.

"O söylemese, söylemeyeceksiniz hiçbir şey. Vay be. Biz de bunlara arkadaş diyoruz."

"Abartma sikik." Luke sonunda aramıza katılabilmişti.

Onları dinlediğim sırada Harry dudaklarını kulağıma değdirdi. Nefesi boynuma çarptığı için huylanıp kıkırdadım.

"Odama geçelim mi?" diye fısıldadı. Başımı salladığım anda elimden tutup ayağa kaldırdı.

"Başlıyoruz. Geç bile kaldı." Zayn'e el hareketi çektim. Huysuz.

Bir şey söylemeden odasına geçtiğimizde onu yatağa ittirip göğsüne uzandım. "Ne yaptınız kızlarla?" Düşünmüş gibi yaptım.

"İlk önce babamın düğünü için elbise baktık. Pek beğendiğim bir şey olmadı. Başka bir gün çıkıp alacağım artık. Sonra yemek yedik. Ondan sonra da dedim ki, Harry beni çok özlemiştir, gidip ziyaret edeyim." Elini belimde gezdirdi.

"İyi yapmışsın bebeğim." Kafamı kaldırıp dudağına öpücük kondurdum. Buna karşılık parmaklarını çeneme koyarak tekrar kafamı kaldırdı ve dudaklarımı öpmeye başladı.

Kalçamdan tutup beni üzerine çekti. Ayrıldığımızda tamamen üstündeydim. "Connor kim tam olarak Harry? İsmini hiç duymamıştım."

Boynuna öpücükler kondurdum. "Eski arkadaş grubumuzdan. İsmini duymamanın sebebi Connor'un Mia ve Olive'le daha çok takılması olabilir. Olive'den bir ay sonra falan gitmişti. Burada da üç hafta kalıp gidecek. Çok fazla kalmayacak. Önemsemen gereken bir insan değil." Başımı salladım.

fuckmates | stylesWhere stories live. Discover now