Siyah Giyen Adamlar

3K 238 88
                                    

Gözlerini araladığında ağlamamaya başlamamak için zor tuttu yaşlarını.
Orada kalmalı,hapsolmalıydı yaşlar.

Geceleri belirip,gündüzleri yok olan bir rüya olmanın aksine Tekin çok sevdiği Alaca'nın kollarında uyanmıştı.
Kaçmamış,gitmek zorunda kalmamış ve gizlenmemişti.
Onun iyiliği için onun yanından sır olup gitmemişti yok olup.

Tekin utanmasa çocuklar gibi ağlayacaktı ama bu hissi içinde bastırıp porselen gibi süt rengi omza başını gömüp kokusunu içine çekti.
Huzur doluydu.
Bırakmaya niyeti yoktu.

"Feleğin benden çaldığı ne varsa,seni felekten çalarak durumu eşitlemişim gibi hissediyorum."

Henüz uykunun derin kollarında güzel rüyalarından birinde olan kızılsa düzenli nefes alış verişine devam etti. Tekin dudaklarını ısırdı zira küsmüş bebekler gibi alt dudağını bükerek uyuyordu Alaz.
Tam gülecek gibi oldu lakin derinlerindeki sızı hareket edişiyle beraber iğne gibi batmıştı.

Tekin suratını ekşitip kendi kendine homurdandı.
"Yavur malı gibi kullandın arka tamponu lan ayarsız it."
Alaz ise kendini tutamadan bir kahkaha koyvermişti.

Tekin kaşlarını çatıp nefes sesini bastırmaya çalışan ve yüz şeklini sabit tutmaya zorlayan kızıla döndü.
"Uyumuyor muydun lan sen !"

Alaca'nın içine kaçan gülüşü omuzunun inip kalkmasına sebep olurken sıkıca kapadığı göz kapakları da buruşuyordu. Dudakları büzülmüş burundan "hıh" diye çıkardığı sesler artmıştı.
Zaten daha fazla tutamadan da sesli bir kahkaha daha koyvermişti.

"Yalanına soktuğumun kızılca pezevengi."diye fısıldadı Tekinsiz sinirle.

"Ne güzel şımartıyordun."dedi Alaca Atlas okyanusundan güzel mavilerini aralarken.
"İlla duymak için uyuyor olmak lazım diye düşündüm ben de.."

Tekin ise kahve tonlu açık kirpiklere ve kaşlara bakıp göz devirdi
"Bukelamun gibisin oğlum,rengarenksin sen."

"Hani çaldığın en güzel şeydim."dedi Alaca şımarık bir sırıtışla. Kolunu ve bacağını esmerin tenine dolarken burnunu boynuna dayadı.
"Miyavlıyordun ne güzel Tekin."

"Höst lan miyav falan o ne öyle."dedi Tekin sinirle.
"Oldu bide gel götümüzü..."
Ne diyecekti ki?
Olmuş bitmişti neticede.

Alaca bu sabah şen kahkahalarını şölen havasında sunmakta kararlı gibiydi.
Tekin'in kulaklarını çınlatan bir kahkaha koyverirken ağırca çıplak omuzlarına "pat pat" vurdu esmerin.
"Gece miyavladığını unutmuşsun aslan parçası."

"Alakası..."diye başlasa da Tekin henüz cümlesini bitiremeden Alaca bacağını Tekin'e dolayıp kucaktaki yerini almıştı.

"Ha...Silmek istiyorsun o anları o zaman?"dedi Alaz gıcık bir tebessümle.

Tekin'in yanakları hafiften allanırken gözlerini kaçırdı mavilerinden.
"Lan onu mu dedik Alaca."dedi aceleyle.
"Dillendirince bi utanıyorum."

Alaca gözlerini mosmor olmuş,tırnak izleri ile kaplı omuzlara gezdirip sırıttı.
"Aynalardan uzak dur bir müddet o zaman..."

"Gece vurgunlayacağım ben seni de.."dedi Tekin ince beli okşarken.
"Şimdi...Senden minik bir pezevenk yaratmam lazım benim."

"Ben mi?"dedi Alaca kaş çatıp.
"Yanında falan sürükleyeceksen hiç bulaşma elime yüzüme bulaştırırım ben Tekin."

☄☄☄☄☄☄☄☄☄☄☄☄☄☄☄

"Selamunaleykum cümleten,hayırlı cumalar."diye gürledi Alaca mekana adımlarken.
Yaka bağır açık halde düğme kapamayı bilmez gömleği,siyah deri ruganın üzerine giydiği beyaz renkli soket çorapları ve Tekin'den aşırdığı gümüş bir boyun zinciri.

Çalıntı(bxb)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum