22

2.3K 183 186
                                    

Sabah uyandığımda Mina'nın bacağı, Jirou'nun ise kolu altında ezilmek üzereydim. Jirou'nun kolunun üstünden yerde duran masa saatine baktım. Saat 7'ydi. Nasıl bu kadar erken uyanmıştım ki? Hepimiz neredeyse üst üste yatıyorduk. Aslında rahattım. Bu yüzden saatin kaç olduğunu umursamadan yeniden gözlerimi kapattım. 

Tam o sırada dışarıdan sesler gelmeye başladı. Biraz dinlediğimde erkeklerin yarım saate bize şaka yapacaklarını öğrendim. Hemen yavaşça kızları uyandırdım ya da uyandırmaya çalıştım. Jirou'nun uykusunun daha hafif olduğunu düşünüp tamamen onu uyandırmaya odaklandığımda uyanmıştı. Beraber Mina'yı da uyandırdık. Kızlar kendine gelince onlara erkeklerin ne yapacağını anlattım. 

Plan basitti ve bu fikirler tabii ki de Denki'den çıkmıştı. İlk başta çadırın içine böcek atmayı planlıyorlardı. Ama sonra eğer atarlarsa ne olacağını tahmin edip yapay böcek atmaya karar vermişlerdi. Yapay böcek almak için birazdan, geldiğimiz yolda, buraya yakın olan bakkala gideceklerdi. Büyük ihtimalle bu planı önceden yapmışlardı çünkü gidecekleri marketten dün yiyecek alışverişi yapmıştık.

Onlar gitmek üzereyken biz çoktan hazırlanmış ve mayolarımızı giymiştik. Bizim de bir planımız vardı. Onlar çadıra gittiklerinde bizi bulamayacaklardı ve büyük ihtimalle her yerde bizi arayacaklardı. Biz de en son akıllarına gelecek yer olan uçurumun yanındaki patikadan aşağı inilince karşınıza çıkan sahilde olacaktık. 

Erkeklerin adım sesleri uzaklaşırken yavaşça çadırdan çıktık. Karşımızda Bakugou, Denki ve Kirishima'yı görmemizle şok içinde bakakaldık. Bakugou beni, Kirishima Mina'yı, Denki ise Jirou'yu kucakladı ve bizi patikadan aşağı indirmeye başladılar. Sero arkadan deli gibi gülüyordu. Biz çığlık atıp söylenirken sonunda Bakugou ağzını açtı ve bizi şoka sokacak şeyler söyledi.

" Cidden bizi bu kadar salak mı sandınız? Hayır Denki tamam da biz? Sizin çadırınızın önünde, bağıra çağıra yapacağımız plandan bahsetmemiz ne kadar mantıklı? Amacımız sizden birinin bunu duyması ve sizin zeki olduğunuzu düşünüp bize karşı plan yapmanızdı."

Biz kızlar olarak susmuş sadece Bakugou'yu dinliyorduk. Kirishima'nın da konuşmasıyla yavaşça sinirden de olsa kızarmaya - tabii ki kızarmamın tek nedeni bu değildi. Bakugou'nun çıplak göğsüyle karşı karşıya olmanın birazcık da olsa etkisi vardı- başladım. 

" Ve siz de tam olarak bizim istediklerimizi yaptınız."

Bu kadar salak olduğuma inanamıyordum. Sahile geldiğimizde erkeklerin yüzündeki o 'birazdan şerefsizlik yapacağız' ifadesini gördüm. Sero arkamızdan bizi videoya alıyordu. Erkekler bu saatte doğal olarak soğuk olduğunu düşündüğüm suya kucaklarında bizimle girmeye başladılar. 

Su dizlerini aşmaya başladığında Bakugou bana bakıp gülümsedi. Bende ona yalvarırcasına gülümsediğimde kahkaha attı ve beni ileri doğru attı. Suya düşmeden önce Bakugou'nun 'Özür dilerim' diye bağırdığını duydum. Suya girdiğimde nefesimi tuttum ve hareket etmedim. Bir süre sonra Bakugou ayağıyla beni tekmeledi!

Nefes nefese sudan çıktım ve Bakugou'ya doğru yöneldim. Yanına gittiğimde ona vurmaya başladım.

" Salak ya başımı vurmuş olsaydım. Ya bayılsaydım. Pis öküz!"

Ellerimi tuttu ve beni kendine çekti. Gözlerimi gözlerine dikip kahkaha atarak konuşmaya başladı.

" İlki senin nasıl bir oyuncu olduğunu biliyorum. İkincisi suyun altında 2 dakika boyunca nefesini tutabildiğini bildiğimden 2 dakikayı geçseydi seni çıkartırdım."

Neden olduğunu bilmediğim bir şekilde kızarmaya başlamıştım. Bugün ne oluyordu bana?! Önce Bakugou'nun kucağındayken şimdi... Bir dakika. Ben ona olan duygularımı sildiğimi sanmışken yeniden mi aşık olmuştum... Bu sefer onların yok olmasına izin vermeyecektim. Bırakacaktım. Büyüsünler ve bir filizden koca bir ormana dönüşsünler. Eğer Bakugou bu duygularımı öğrendiğinde sinirlenirse de keserdim o ormanı... Teker teker...

Bakugou X Reader - Bizim -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin