8

3.6K 256 639
                                    

Youtube kanal adımı değiştirdim bu video bana ait ^-^

Bakugou ile çikolatalarımızı bitirmiştik. Aizawa Sensei tırtıla benzeyen uyku tulumundan çıktı. Herkes sıralarına oturdu ve dikkatle onu dinlemeye başladı.

A" Hadi bahçeye... "

Kaşlarımı çattım. Böyle bir şey beklemiyordum. Kafama takmadan Bakugou nun yanına gittim ve koluna girdim. Burnumu öptü ve sınıftan  çıktık. Beraber bahçeye inerken kızlar... Yok hayır herkes bize çok garip bakıyordu. Uraraka ve Midoriya dışında. Ama Todoroki farklıydı sanki. Diğerleri şaşkınlıkla bakarken o üzgünce bakıyordu. Neden son zamanlarda bu kadar üzgündü ki?

Bu sefer kafama takmamayı değil ona sormayı kafamın köşesine not ettim. Bahçeye geldiğimiz de Aizawa Sensei hepimizi sıraya soktu. Elinde bir top vardı. Ne yapacaktık ki onunla? Ben bunları düşünürken Aizawa Sensei konuşmaya başladı.

A" Büyük ihtimalle şuan da hepiniz elimdeki topla ne yapacağınızı merak ediyorsunuz. Bugün ortaokulda hepinizin yaptığı fiziksel testleri yapacağız. Ama bir fark var... Bu sefer özgünlüklerinizi istediğiniz gibi kullanabileceksiniz. Bunu bir sınav  olarak düşünün. Nedenini biliyorsunuz... İlk Bakugou yapacak. "

Bakugou bana baktı ve göz kırptı. Güldüm. O da güldü ve Aizawa Sensei ona topu attı. Hava da yakalayıp ortasında büyük daire bulunan yere geçti. Yandan bir gülüş attı ve tüm gücüyle bağırdı.

B" Geber! "

O sırada Midoriya nın şaşkınlıkla konuştuğunu duydum.

M" Geber mi..?"

Onlar Bakugou yu tanıdığını sanıyorlardı. Ama burada hatta bu evrende onu tanıyan biri varssa o da sadece bendim. Bakugou özgünlüğünü kullanırken öfkesinden beslenirdi. E onda da en çok bulunan duygu öfke olduğundan pek de zorlanmazdı. Ama eğer insanların hayal bile edemeyeceği kadar öfkelendiğinde... Düşünemeyeceğiniz şeyler olurdu. Kontrolünü kaybederdi...

Bakugou insanlara göre özgünlüğünü gelişi güzel kullansa da aslında bu böyle değildi. Her şeyi zerresine kadar hesaplar ve dikkatlice hareket ederdi. Bence o harikaydı. Aynı anda hem öfkesini kontrol edip hem de patlamalarını zamanlı yapması... Ben belki 1 numara olamazdım. Ama Bakugou zorlanmadan olabilirdi...

Aklımda ki düşünceleri Aizawa Sensei nin sesi böldü.

A" 705 metre! Bakugou özgünlüğünü kullanmadığında en fazla kaç metre ileri atabilmiştin? "

Bakugou büyük ihtimalle şuanda o aptal okullara sinirliydi. Nedeni ise özgünlüğümüzü kullanmamıza izin vermemeleriydi.

B" 60 metre... "

Todoroki nin alaycı bir şekilde güldüğünü gördüğümde ne yapmaya çalıştığına anlam veremedim. Onlar arkadaş değil miydi? O neye gülmüştü ki? Tanrım! Bakugou onun güldüğünü gördü. Şimdiden elinde küçük patlamalar çıkmaya başladı bile! Todoroki kaç! Canını kurtarmak istiyorsan kaç seni salak! 

Bakugou hızla buraya gelmeye başladı. Ben telaşla Bakugou nun önüne atladım ve onu tuttum. Sinirden kırmızı gözleri iyice koyulaşmıştı.

B" Neye gülüyorsun yarım piç?! Hoşuna gittiyse sana 60 metreden daha büyük olan şeyler sokabilirim! "

"Bakugou! Aizawa Sensei burada salak mısın? "

Todoroki hala gülüyordu. Ama bu gülüşü biliyordum. Korkusunu gizlemek için gülüyordu. Cidden salak bu çocuk! Ne bokuma gülüyor ki?! Birazdan öyle bir patlayacak ki cesedini bile bulamayacaklar. Bakugou sakinleşmek için ellerini yumruk haline getirmişti ve eklemleri bembeyazdı. Sakinleşmeye çalışmasının tek nedeni Aizawa Sensei nin burada olmasıydı .Elini açtım ve ellerimizi birleştirdim. 

Bakugou X Reader - Bizim -Место, где живут истории. Откройте их для себя