19

2.8K 207 406
                                    

Olayın üzerinden neredeyse 2 hafta geçmişti. Aizawa Sensei bizi her seferinde daha da zorluyordu. Kurtarma çalışmaları, Dövüş çalışmaları, özgünlük çalışmaları... ama bugün spor festivali vardı. İlk başta yapmalarının çok saçma olduğunu bir villian saldırısına uğradığımızı düşünerek karşı çıktım. Fakat boşunaydı. Kim neden birinci sınıf bir öğrenciyi dinlesin ki? Ama zamanla bu fikir mantıklı gelmeye başladı. Spor festivali sayesinde kendimi tüm dünyaya gösterebilirdim. 

Bakugou'nun aramasıyla kendime geldim. Aramayı cevaplayıp telefonu kulağıma götürmeye üşendiğimden hoparlöre aldım.

B" Pşt. Madds?"

" Hı?"

B" Uyansana! Bugün spor festivali var. "

" hıhı tamam..."

B" Madds... Ya da neyse yanına geliyorum kapat."

Odamın kapısının açılmasıyla nasıl bu kadar hızlı geldiğini anlamaya çalıştım. Ama dün heyecandan uyuyamadığımdan o kadar yorgundum ki gram bir şey düşünemiyordum. Bakugou beni kucağına alıp aşağı indirirken ondan kurtulmaya çalışıyordum.

" Ya bıraksana yatağıma gideyim!"

B" Maddie dur düşüyoru-"

Bakugou cümlesini tamamlayamadan ikimizde merdivenlerin biraz önünde yerdeydik.

B" Of Maddie! "

Bakugo'nun üstünden yana doğru döndüm ve vücudum zeminle buluştu. Soğuk zeminin üstünde o kadar rahattım ki uyumak için en güzel yer orası gibiydi.

B" Kızım kalksana spor festivali var diyorum. Tamam lan ben sana yapacağımı biliyorum. "

Bakugou ayağa kalktı ve beni sürüklemeye başladı. Merdivenlere geldiğimizde yüz üstü yatmak yerine oturur pozisyona geçtim. Yüz üstü oradan kaymak biraz tehlikeli olurdu. Kalçam merdivenlerden seke seke inerken ben hala uyumanın derdindeydim.

Ayağım Bakugou'nun ayağına takıldığında dengesini sağlayamadı ve yine üstüme düştü. Bir kaç saniye ne olduğunu anlamaya çalıştı. Bana döndü ve sesinin çıktığı kadar bağırdı.

" Maddie! "

Uykumu bir kenara bıraktım ve Bakugou'nun altından sıyrılıp merdivenlerden yuvarlanarak indim. Koşarak Bakugou'nun annesine yani Mitsuki'ye gittim. Kendi annemin de yanına gidebilirdim ama o beni korumak yerine beni Bakugou'nun üstüne atardı. Mitsuki, Bakugou tam kapıdan içeri girecekken kapıyı kapattı. Böylece Bakugou aynı bir sinek gibi kapıya yapıştı.

Mitsuki ve ben gülmekten yarılmıştık. Bakugou ise kapıdan annesine sövüyordu. Bakugou bir anda sessizleşti. Mitsuki ile birbirimize baktık. Mitsuki elindeki kepçeyi sıkıca kavradı ve kapıdan uzaklaştı. Bende uzaklaştım. Kapının arkasında küçük bir hareketlilik oldu. Sonrasında ise Bakugou'nun sesi...

" Seni yaşlı bunak! GEBER!"

Bakugou kapıyı kırıp içeri dalmasıyla kafasına kepçe yemesi bir oldu. Onun iyice sinirlenmemesi için kendimi feda edip Mitsuki'nin önüne geçtim. Bakugou bana baktığında anında yumuşayıp elini uzattı.

B" Gel güzelim gidelim."

Kıkırdadım ve Mitsuki'ye sarıldıktan sonra Bakugou'nun elini tutup bizim eve gittik. Bakugou'yu salonda bırakıp odama koştum. Hızlıca üstümü değiştirdim. Diğer işlerimi de hallettiğimde Bakugou'nun yanına geri döndüm. Beraber evden çıktık. Çıkarken kaykaylarımızı almayı unutmadık tabii. Artık grubumuz yüzünden pek baş başa vakit geçiremiyorduk. Bu yüzden önce parka uğradık. Parkın yanında ki marketten sandviç ve meyve suyu alıp banklardan birine geçtik. 

Bakugou X Reader - Bizim -Where stories live. Discover now