Belime havluyu dolayıp kapıyı açtım. Buhardan iyice bunalmıştım. Kapı açıldığı gibi mavi gözlü bana bakarken gözlerini çıplak vücuduma indirdi. Gözlerimi başka yerlere çevirip "hangi kıyafetlerini giyebilirim?"dediğimde bir süre düşündüğüne dair bir ses çıkardı.
"İstediğini seç fark etmez"hızla konuştuğunda başımı salladım. Ortam gerginlik kokuyordu. Yatağın yanındaki dolabı açtım. Askıdaki birkaç gömleğin dışında tek askıda toplanmış iki pantolon vardı. Askılığın altında tişört ve kazakları vardı. Çok düzenliydi.
Kazakların arka tarafında bulunan baksırı alıp ön taraftan boğazlı beyaz kazağını aldım. Pantolonu alıp kemer için bir kaç tarafı dağıttım ve kemeri bulup elimde topladığım kıyafetlerle Çetin'e döndüm.
Kısık ve kızarık gözleri ile bana bakıyordu. Elimdeki kıyafetleri alıp hızla banyoya geri gittim. Onun yanında giyinmek zor olurdu. Hızla giyindikten sonra etrafımı saran deniz kokusuyla gözlerimi kapattım.
Gerçekten çok güzel kokuyordu.
"Çetin Reis" kapının arkasından başka birinin sesini duyduğumda çıkmaktan vazgeçip biraz daha bekledim. "Hoşgeldin Şevket Abi" dedi mavi gözlü adamım.
"Hoşbulduk aldım ekmeğini"
Kapıyı aralayıp dışarı çıktım. Çetin beni gördüğü gibi "saçını kurut"diye seslendi. Şaşkınlıkla yerimde dururken başımı sallayıp geri döndüm. Banyoya girdiğimde karıştırdığımda gördüğüm kurutma makinesini çıkartıp lavabonun yanındaki prize taktım.
Kurutma makinesi çalışırken yavaşça kuruttum. Saçlarımın arasındaki ele başka bir el eklenirken diğer elimdeki kurutma makinesini aldı. "Ben yaparım"diye fısıldadığımda "güzel kurutamıyorsun "dedi.
Elleri saçlarımın arasında hızla dolaşırken saçlarım yavaşça kurudu. Çeneme kadar gelen saçlarımı arkaya attırıp daha fazla kurutmasına izin verdim. Elleri derime değdiğinde uyuşuyordu ve bu beni aşırı derecede rahatlatıyordu.
Kurutma makinesi kapanırken ellerini saçlarımdan çekti. "Hadi gel" kurutma makinesini geri yerine koyarken başım salladım ve arkasından minik çocuğu gibi ilerlemeye başladım.
Kısa bilirem demeyin ondan kısa diye.
Neyse yazamıyorum bu sıralar yok yani hoşuma gitmiyor
YOU ARE READING
BALIKÇI /GAY/
Teen FictionGözlerim bir süre sonra alışırken etrafa bakındım. Balık ağları köşeye yığılmış diğer köşede de bir yatak vardı. Bozulmuş yatağa baktıktan sonra seslenmeye karar verdim. "Kim-" ağzıma bir el kapanırken boynuma bir kol sarılıp ayaklarımı yerden kesti...
