2

3.7K 242 55
                                    


Önümdeki binaya garip bakışlar atıyordum. Bu teklifi kabul etme sebebim tabiki de babamdı. Ona sormam gereken sorular var.

''Ne dersin Sarah, önce intikamcılara mı tanışmak istersin? Yoksa ondanla mı?'' Buna vereceğim cevap netti. ''Oda.'' Kafa salladı ve binanın garajına giriş yaptı.

''Sana özel bir kaç öğretmen tuttum. Dört yıllık açığını kapatmak zor olacak fakat senin bunun altından kakabileceğini biliyorum.'' Arabadan inerken cevapladım. ''Gerek yok.'' Tony de arabadan indi. Görevli arabayı park etmek için devr alırken. Biz de asansöre yöneldik.

Tony düğmeye basar iken ben de ayağım ile ritim tutuyordum. ''Geldik!'' Duyduğum ses ile kafamı kaldırdım. Uzun bir koridor vardı. Tony ilerlemeye başladığında ben de peşinden ilerledim.

Biraz sonra bir kapının önünde durdu. Ben de durdum. ''Burası senin odan sarah. Eğer bir ihtiyacın olursa friday sana yardımcı olur.'' Kaşlarımı çattım. ''Friday?'' Duyduğum robotik ses ile irkildim. ''Emrinizdeyim bayan Rodriguez.''

Buraya asla alışamayacaktım. Hızla odaya girdim. Geniş ve hoş bir odaydı. Ama bunu fazla umursamadan çantamı ve hırkamı bir kenara fırlatarak yatağa uzandım. Yatağın yumuşaklığı beni mayıştırır iken duyduğum son şey, tony'nin açık bıraktığım kapıyı kapatma sesi idi.

*****

''Sarah!''
''Sarah!''
''Sarah!''

Etrafımda dönüyordum ama bana bağıran sesi bulamıyordum.

''Burdayım prensesim!''

Sesi çok tanıdıktı. Ama çıkaramıyordum.

''Benim prensesim! Benim...''

Kimdi bu? Neden bana böyle sesleniyordu?

''Kimsin sen?''

Karanlığın içinde bir silüet gördüğümde oraya odaklandım. Önce benim gibi zehir yeşili gözleri seçtim karanlıktan. Sonra ay gibi beyaz teni.

''Baba?''

O bana doğru gelirken ben ağlamaya başlamıştım. Önümde durdu, dizlerinin üzerine çömeldi ve bana sarıldı. Yıllar sonra ilk kez biri bana sarılmıştı. Ben de ona sarıldım ''Baba.'' Sesim çatallı bir şekilde çıkmıştı. 

''Onu koru prensesim, onu kimseye verme.''

''Neyi?''

''Taşı, mavi taşı koru. Onu sakla. Kimse onun sende olduğunu bilmemeli.''

''Ne taşı?''

Babamın zaten soluk olan teni iyice solmaya başladığında ağlamam şiddetlendi. ''Yakında yanında olacağım küçük tanrıçam. Sen sadece onu koru.''

''Baba!''

Yataktan fırlayarak uyandım. Bu bir rüya mıydı? Ve ya babam ne taşından bahsediyordu? Biraz soluklandım. Yataktan kalktım ve odada bulunan banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkarken bir şey dikkatimi çekti. Boynumda bir kolye vardı. Ucunda mavi bir şey vardı. Bir taş gibi.

Yoksa, babamın korumamı istediği şey bu muydu? Eğer bu gerçekse bu şey bir taştan fazlasıydı. Onu saklamam gerekti. Üzerimi değiştim ve kolyeyi tişörtün arkasına sakladım. ''Patron sizi ortak salonda bekliyor bayan Rodriguez.'' Duyduğum ses ile yerimden sıçradım.

Gözlerimi devirecek yer bulamadığım için devirmemekle yetindim. Odadan çıkıp friday'ın yönlendirmesi ile ortak salona geçtim. ''Hey, sen sarah olmalısın. Doğrusu tony bana senden bahsettiğinde bu kadar güzel birini hayal etmemiştim.''

Kızıl saçlı kadına gözlerimi devirdim. Hem bu da kimdi? ''Pardon tanıyamadım. Siz kimdiniz?''Bu güzel kadının ismini merak etmiyor değildim. ''Natasha, ama kısaca Nat diyebilirsin.'' Şimdi hatırladım! Bu intikamcıların bir üyesiydi.

Nat bir anda koluma girdi ve beni mutfak olduğunu tahmin ettiğim yere sürüklemeye başladı. Mutfağa girdiğimizde tüm gözler bize- pardon bana- çevrildi. ''Mer- eee haba?'' Saçmaladığım şey ile herkes kısa bir kıkırtı çıkardı. ''Bu gün seni aramızda görmek çok güzel.'' Kaptan amerika olduğunu tahmin ettiğim sarışın adam bana gülümsedi.

Ama ben ona değil, masadaki yemeklere gülümsedim. Uzun zamandır yumurta bile yememiştim. Hep hazır şeyler alıyordum ve bu sık sık karnımın ağrımasına yol açıyordu. ''Uzun zamandır bir şey yememiş olmalısın. Hadi otur da kahvaltı yap.'' Kim olduğunu bilmediğim gözlüklü adamı dinleyerek masaya kuruldum.

Bir süre ağzıma bir şeyler tıkasam da sonradan bulunduğum durumu fark edip yemeği bıraktım. Onlara muhtaç değildim. Tam dört yıl tek başıma yaşamıştım. Bundan sonra da yaşayabilirdim. ''Neden durdun? Çok aç görünüyordun.'' Kafamı iki yana salladım. ''Doydum.''

Masadan hızla kalktım. ''Güçlerimi çalışabileceğim bir yer var mı?''

Loki'nin kızıWhere stories live. Discover now