7. Bölüm

1.9K 98 7
                                    

Yazardan...

Sabahın erken saatlerinde normalde uyanan Tamer ve Tolga daha uyanmamışlardı. Gece biraz geç yatmışlardı. Ama uyanan biri vardı. O da evin neşesi Kerem'di. Daha yeni yeni adımlarıyla yatağa kadar gelmişti. Tamer'in yataktan aşağıya düşmüş olan bacağına tırmanmaya çalışıyordu. Tamer direkt uyanıp Kerem'i kucağına almıştı.

"Günaydın babacığım. Dur bir dakika sen yürüdün mü? Tolga. TOLGA KALSANA LAN KEREM YÜRÜDÜ." Resmen Tolga'ya bağırmıştı. Tolga'da korkudan kalkmıştı.

"Ne oldu? Ne diye bağırdın şimdi?"

"Çocuk yürüyor yürüyor."

"Hadi canım. Bir bırak bakayım."

Odada karşı karşıya durmuşlardı. Tamer Kerem'i yavaşça bırakmıştı. Kerem Tolga'ya doğru adım atmaya başlamıştı. Tamer sevinçten çıldırıyordu. Kerem Tolga'ya varınca Tolga Kerem'i kucağına almıştı.

Beraber yere uzanmışlardı. Kerem Tolga'nın göğsüne oturmuş ellerini çırpıyordu.

Kerem : "Bababa"

Tolga ile Tamer aynı anda birbirlerine bakmışlardı. Kerem Tolga'ya baba demişti.

"Bi dakika ne dedi?"

"Baba dedi."

"Oğlum sen bugün enerji patlaması mı yaşıyorsun? Hem yürüyor hem konuşuyor. Tolga ben sana bir şey diyeyim mi? Bu konuşmaya başlayınca biz bunu susturamayız. Kendimden biliyorum."

"Tamer Kerem baba dedi."

"Evet dedi ama bana mı dedi sana dedi."

"İyi de ben babası değilim ki. Şuan senin sevinçten havalara uçman lazım."

"Evet babası sen değilsin ama sen de bakıcı babasısın. Öyle değil mi? Yani üstüne alınıp sevinebilirsin."

Tamer sitem mi ediyordu yoksa dediklerinde ciddi miydi anlayamamıştı.

Tamer daha fazla dayanamayıp onların yanına uzanmıştı. Beraber oldukça mutlu görünüyorlardı. Az sonra kalkarak mutfağa gitmişlerdi. Kahvaltı hazırlayıp yedikten sonra can sıkıntısından biraz deniz seyahati yapmayı düşündüler.

"Tolga şöyle bir sandal, kayık ya da vapur gezintisi yapalım mı? Böyle denizdeyken her şey ayrı bir güzel görünüyor."

"Sana uygunsa ben her zaman varım."
İkisi de yukarı çıkıp giyinmişlerdi. Tamer hala Tolga'dan ve vücudundan çok fazla etkileniyordu.
(Bunu söylemeden geçemedim.)

Tamer Kerem'i de giydirdikten sonra Tolga Kerem'in çantasını almış, Tamer de Kerem'i anakucağına oturtup kendine takmıştı. Hazırlardı. Hemen yola çıkarak iskeleye gelmişlerdi.

"Ben hemen bir yer ayırtıp geliyorum. Siz beni burda bekleyin."

Tolga yer ayırtmaya gitmişti. Çok geçmeden gelmişti. Gidip yerlerine oturmuşlardı. Kerem oturmayı sevmediğinden ikisi de ayakta duruyorlardı.

Tamer...

Tolga neden bu kadar harika görünüyordu? Güneş ışığı sayesinde gözleri olduğundan daha da büyülü görünüyordu. Gülüşü göze çarpan güzellikteydi. Her kelimesine anlamsızca sırıtıyordum. Kalbimin ritimlerini değiştiriyordu.
(Tamer'in Tolga için hissettiklerini görün diye yazdım burayı.)

Yazardan...

Gün hızla batarken vapur iskeleye yanaşmış yolcuların inmesini bekliyordu. Tamer ve Tolga akşam yemeklerini dışarıda yedikten sonra eve varmışlardı. Bugün oldukça huzur dolu olmuştu. Herkes mutluydu.

Tolga Kerem'i yatağına yatırdıktan sonra Tamer'in yanına geçmişti. Yine bir balkon zamanıydı. Tolga Tamer'in omzuna başını koymuştu. Tamer ise sürekli Tolga'yı izlemekle meşguldü. Ona açılmayı planlıyordu. Ama ondan nefret eder diye korktuğundan söylemeye çekiniyordu. Az sonra dili çözülmüş, konuşmaya başlamıştı.

"Tolga benim sana bir şey söylemem lazım."

Tolga başını omzundan kaldırmıştı.

"Söyle."

"Ama söyledikten sonra bir şeyler değişmesin tamam mı? Yani aramız hiç bozulmasın."

"Niye bozulsun? Hadi uzatma da söyle."

"Söyle demesi kolay. Neyse. Tamam söylüyorum. Tolga ben senden hoşlanıyorum. Garip gelebilir ama karşı koyamadım. Bu birkaç gündür böyle. Son günlerde sürekli seni izlediğimi fark ettim. Ve seni izlerken kalbimin ritimleri iyice hızlanıyor, nefes alamayacak gibi oluyorum. Belki şimdi bu söylediklerimin senin için hiçbir anlamı yok ama söylediklerimin her harfi benim için her şeyi ifade ediyor."

Tolga duydukları karşısında şok geçirmişti. Asla böyle bir şeyin olmasını beklemiyordu. Tamer ne söylediğinin farkında mıydı?

Tolga biraz daha sessiz kalınca Tamer başını sallayarak kalkıp odaya gitti. Tamer böyle yapınca Tolga kendini suçlu hissetmişti. O da Tamer'in peşinden odaya girdi.

Tamer odanın balkonunda korkuluklara dayanmış başını eğmiş duruyordu. Tolga Tamer'i seyrettikten sonra dayanamayıp arkasından gelerek kollarını Tamer'e sarmıştı. Tamer şaşırmış bir biçimde irkilmişti. Bu da neydi şimdi?

"Tolga?"

"Efendim."

"Neden sarılıyorsun?"

"Beni sevdiğini söyledin ve benim sana bir şey dememi beklemeden gittin. Ben de sana karşı bir şeyler hissediyorum herhalde. Bunu diyecektim."

Tamer şaşkın şaikın Tolga'ya bakıyordu. Ciddi miydi ypksa alay mı ediyordu orası bilinmez.

"Ciddi misin?"

"İstersen ciddi olmayabilirim de."

"Yok yok tamam. Ciddisin yani."

"Evet Tamer. Son kararım ciddiyim."

Tamer Tolga'ya içine sokacak şekilde sarılmıştı. Oldukça mutlu olmuştı fakat hala şaşırıyordu. Beklediği söylenemezdi.

"Tamer kemiklerimi kırmadan bıraksan mutlu olacağım."

"Biraz daha kalsak?"

"Tamam ama biraz gevşet kollarını. Birazdan akciğerlerimdeki hava bitecek."

Kollarını gevşettikten sonra sarılmaya devam etmişti. Hiç bu kadar rahat olmamışlardı. İkisi de kuş gibi hafiflemişlerdi.

"İyi hadi bırak da beni aşağıya inelim. Uzun süredir doğru düzgün keyifle uzanamıyorum bile. "

"Tamam sen git ben de üstümü değiştirip geliyorum."

Dedikten sonra Tolga aşağıya inmiş, Tamer'de üstünü değiştirip yanına inmişti.

Umarım araları her zaman böyle harika olurdu...










MY FOSTER FATHER (BXB) | TAMAMLANDI!Where stories live. Discover now