Kurşun Asker'in Alacalı Sevdası

Start from the beginning
                                    

Tekin de çabalardı.
Alaca "tamam" dese çabalardı. Derli toplu giyinirdi,derli toplu oturur ve düzgünce konuşurdu. Onun için değiştirirdi halini ve tavrını. Karakterinden elbette feragat etmezdi lakin karakterindeki dikenli yaprakları usta bir bahçıvan gibi kese kese ilerlerdi onun gül tenine batmamak için.

Razıydı yanında kalabilmek için köklerini yabana taşımaya.

Alaca omzu üzerinden bir gülüş atıp Tekinsiz'in dalgın misket limonlarına kaydırdı mavilerini.
"Tekin?"dedi sorgularcasına.

"Söyle ciğerparem."dedi Tekin salakça bir sırıtışla. Fazla mı laçkaydı? Hatta fazla gevşek!
"Söyle ciğer ,söyle koç,söyle adam..."dedi abartılı bir tavırla.

Dudaklarını büzen Alaca kaş çattı.
"Bir şey mi oldu? Neden dalgınsın."

Tekinsiz ise umursamazca güldü. Hayata her zaman yıkılmaz duruşunu korurken attığı yapmacık o gülüşlerden birini yapıştırdı yüzüne.  El aleme mutlu görünüp içten içe ölürken  dahi taviz vermezdi bu alaylı ve kavgacı gülüşlerinden.
"Vurgun var iki gün sonra. Bir milyon dolar kaçırıyorum sayende ya. Onu düşündüm. "

Alaz ise oturuşunu dikleştirip belerterek dikti mavilerini. Elinde bir fıstığı ezerken çatılan kaşlarıyla çocuklar gibi mızmızdı.
"Sabah kaçta?" dedi.

"Gece dört ile sabah yedi arasında." dedi Tekinsiz dudak dişleyip.
"Anıl yazmıştı yani eğer karar değişirsem diye."

Alaz sıkıca tuttuğu şişeyi dudaklarına götürüp uzunca yudum çekerken alayla sırıttı.
"Anıl yazdı demek ha? İki cambaz bir ipte oynamaz sözünü duymamış belli."

Tekin "haklısın."diye mırıldandı başıyla onaylayıp.

"Ama haksızlık edemem Alaca. O da benim gibi. Aynı yolda eskimişiz biz. Yaralarımız aynı yerden neşterli. O da sahipsiz,o da gözden çıkarılmış..." dedi Tekin. Yiğidi öldürse de hakkını yiyemezdi. Anıl da ortada savrulan,yalnız bir ruhtu.
Daha da beterdi hatta.
Cami avlusunda bırakılıp gidilmiş,yurtlarda ezilmiş kendini bu pisliğe zor savurmuştu.

"O daha genç."dedi Alaca hırsla.
"Okula gidebilir. Lise son olmalı değil mi? Küçük bizden. Eğitim alıp,insan olabilir. Kafede garsonluk yapan gençlerin canı mı yok aklı mı Tekin? Kolayı seçiyor besbelli."

"Kafede garsonluk yapanların durumu olmasa da evde bekleyeni var Alaca'm katma oraları." dedi Tekin.

Alaz elindeki şişeyi  sertçe masaya bırakırken hırsla dolan mavilerini dikti Tekin'e.
"İyi Tekin. Evde bekleyen ana baba yok diye al eline silahı haraç kes,adam doğra. Bu nasıl kafa?"

"Kurban olduğum katma oraları."dedi Tekin burukça.
Suçlu hissediyordu kendini,aynıydı diğerleriyle. Alaca'nın gözünde onursuz ve tembel birer serseriydi hepsi işte.
Yakışmazdı yanına hiç.

"Abilik edeceksen tembihle de okulu bitirsin. Kol kanat germe yani."dedi Alaz öfkeyle.

"Yavrum,derdin ne de hele? Neye dellendin?" dedi Tekin bıkkın bir nefes verirken.

"Derdim.... "dedi Alaca sinirle. Daha sonrasında her ne söyleyecekse lafı çevirip sakince "...bakışları bile güven verici değil." diye mırıldandı.
Sana olan bakışları diye geçirdi içinden.

Tekin muzip bir sırıtışla göz kırpıp yüzünü yanaştırdı Alaca'ya doğru.
"Şu sıfatı gördükten sonra bebek yüzlü çocuğa da güven verici değil demezsin ya?" dedi yüz ifadesini sertleştirip.

"Yoo."dedi Alaca bozulmuş bir ifadeyle.
"Minyon o . Bebek yüzlü falan değil. Sakalları var ! Bak benim yok. Bebek yüz böyle olur." dedi kendi yüzünü uzatırken.

Çalıntı(bxb)Where stories live. Discover now