altı/düz yazı

2.3K 269 100
                                    

changbin

buluşacağımız kafeye doğru adımlıyordum, gergindim çünkü bu tarz buluşmalar beni geriyordu. minho ve hyunjin'in de gelmesini isterdim ama reddettiler, onlarsız bir şeyler yapmayı öğrenmeliymişim.

kafeye az bir yolum kaldığında birden çiselemeye başlayan yağmur adımlarımı hızlandırmıştı. kafe görüş alanıma girmişti, hırkamın şapkasını örtüp yürüdüm. kafeye girdim ve içeride gözlerimi gezdirdim, felix'e benzeyen birilerini aramaya başlamıştım. görüş alanıma biri takıldı, yanına doğru ilerledim. 

ensesine uzanmış sarı saçları, çekik ve hafif büyük gözleri, gözlerindeki makyajı, yüzüne göre orantılı büyük ve şekilli dudakları, ve kusursuz burnunun üstündeki ışıldayan çilleri ile gerçekten fotoğraflardan daha güzel gözüküyordu.

ona olan bakışlarımı fark etmiş olacak ki, kıstığı gözlerini üzerime dikti ve tanımaya çalışır gibi bakmaya başladı. bir şeyler yapmam gerektiğini düşünüp elimi uzattım.

"merhaba felix?"

o olduğunu sorgular bakışlarımı fark edip ayağa kalktı ve içimi ısıtan gülümsemesiyle elime karşılık verdi.

"merhaba, changbin."

karşısındaki sandalyeye oturdum, uzun sessizliğimizin ardından bir şeyler söylemem gerektiğini düşündüm ve havadan sudan bir konu açtım.

ortama göre saçma olan muhabbetimiz ikimizi de sıkmamıştı. onun biraz katı biri olduğunu düşünmüştüm, beni tersleyeceğini belki de azarlayacağını bile düşünmüştüm ama tam aksine sürekli gülümsüyordu. uzun süre sonra gördüğüm en pozitif insan olabilirdi.

onun bana karşı ne düşündüğünü bilmiyordum fakat birbirimize ısındığımızı düşündüm. ortamdan sıkılmamıştım hatta bıraksanız gece yarısına kadar böyle durabilirdim ama artık asıl konuya geçmeliydik, onun konuyu açmasını bekledim. sanırım o da sessizliğimden anlamıştı.

"changbin.."

başımı kaldırdım ve gözlerimizin birleşmesini sağladım.

"ben sana yardım edeceğim. ne yapmam gerektiğini bana açıklar mısın?"

kurduğu cümleler ile içimde bir şeylerin hareket ettiğini fark ettim. heyecanlanmış da olabilirdim, bilmiyordum ama tuhaf bir duyguydu. hafifçe gülümsedim ve lafa girdim.

"öncelikle, teşekkür ederim. yani ben eve gittiğimde ailemle konuşurum, her gün istisnasız bu konu açılıyor zaten. buluşma isteklerini kabul ettiğini söylerim bir gün belirleriz."

hafif çattığı kaşlarıyla konuşmaya başladı, "peki gerçekten emin misin, yani anlaşılmayacağından. kız rolü yapmak benim için zor değil fakat anlaşılabilir gibi."

gülümsedim. "emin değilim, bu durum seni rahatsız etmiyorsa gerçekten yapmaya hazırım. çünkü başka çarem de yok ve anlaşılacağını da düşünmüyorum."

"yok, hayır rahatsız etmiyor hatta aksine kendimi kız olarak tanıttığımda rahat hissediyorum." cümlesi bittiğinde güzel gülüşünü sunmuştu. çok uzun süredir bakıştığımızı fark ettim ve gözlerimi çektim.

biraz daha oturduktan sonra kalktık. onu evine bırakmayı telif ettim, evinin yakın olduğunu söyledi ve birlikte yürümeye başlamıştık. onu biraz da olsa tanımıştım, utangaç biri değildi fakat yine de arada bir utangaç tavırlarını fark ediyordum.

--------

kontrol ettim ama yazim hatalarim olabilir😞
okuyan herkese tesekkurlerr❤️❤️

focus | changlixWhere stories live. Discover now