52. BÖLÜM

39.9K 2.9K 1.1K
                                    

Instagram hesabımda (umut.lena) Mini Hikâye diye bir etkinliğe başladım. Sizin seçimlerinize göre kısa kısa hikâyeler yazacağım, ilkini de yazdım. Öne çıkarılanlarda duruyor. Arşın ve Yüsra'nın gelecekte çocuk bakması istendi. Koşup okuyun çxkcşdk

"İkinizin derdi ne?"

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Kollarındaki kızın minik elini bacağının üstüne koyup, parmaklarıyla oynarken gözleri terasın ötesindeki manzaradaydı. Ona bakmaya doyamıyordu ama sürekli bakmak da sağlığına pek iyi gelmiyordu. Derin bir nefes aldı, bağımlılık yapan kokusu çenesini yasladığı saçlarından nüfuz etti.

Rüya gördüğünü sandığı anlarda iyi geliyordu.

Bugün yanına gelmesini beklemiyordu. Aralarında çözülmemiş sorun kalmamıştı ama Arşın Yüsra'dan ilgi görmeye alışık değildi. Duygularını gizlememesine çekinmemesine hiç değildi. Ondan ayrılmak istemeyen, sımsıkı sarılıp uzaklaşmasına müsaade etmeyen Yüsra'ya bayılmıştı.

Doğum gününe özel olmalıydı.

Yüsra "Ben artık gideyim," diyerek, kendini geri çektiğinde homurdanması da bu yüzdendi. Onu gün içinde iki defa görmüş, telefonda konuşmuştu ama henüz bu hâllerine doymamıştı. Yüsra'nın omuzundan aşağı sarkan elini başının arkasına yaslayıp kafasını yine boynuna sakladı.

"Biraz daha kal."

"Senin işine dönmen gerekmiyor mu?"

"Gerekiyor."

"O zaman?" diyerek güldü Yüsra, gülüşünü şah damarında hissetmek çok hoşuna gitti Arşın'ın.

"Şu an hiç kalkasım yok," dedi keyiflenirken. "Biraz geç kalasım var."

"Olmaz öyle," diye itiraz ederek ayaklandı. "Hastalarınızın size ihtiyacı var Doktor Bey." Arşın tepesinde dikilen güzelliğe dalmaya hazırlanırken söyledikleri hem güldürdü hem de aklına bir şey getirtti.

"Hasta demişken," diyerek kollarını bankın arkasına yasladı. "Sen şu hastane olayını anlatsana Düş Gözlü."

"Ne hastane olayı?"

"Bu sabah ağzından kaçırdığın hastane olayı," dedi sakince. Fare kaçacak delik arıyor olmalıydı, gözleri telaşla etrafta geziyordu. Bulamadı, omuzları düştü.

"Önemli bir şey değildi," dediğinde Arşın gözlerini devirdi.

"Sen anlat, ona ben karar vereyim. Olur mu güzelim?"

"Geç kalmıyor muydun?" diye çabaladı boşuna Yüsra. Arşın ayağa kalktı. Ona tepeden bakarken göğsü gururla şişti, bu küçük şey kendisini seçmişti.

"Önemli bir şey değil mi?" diye sordu yavaşça. "O yüzden lafı dolandırıp duruyorsun."

"Gerçekten değil," diye ısrar etti. Aralarındaki mesafeyi kapatıp sarıldığında Arşın'ın kaşları havalandı. Yüsra çenesini göğsüne yaslayıp masum masum baktı. "İnanmıyor musun bana?"

İnanmıyordu ama sırnaşması hoşuna gitti. Bir eli sevdiği kızın boynunu okşamak için havalandı. Başparmağını belirgin damarından aşağı kaydırırken onun yanaklarına yerleşen pembelik başını döndürdü. "İnanayım mı?" diye sordu fısıldayarak. Kısık sesle konuştuğunda Yüsra'nın etkilendiğini biliyordu, o tekrar ısırmak istediği yanakları kıpkırmızı kesilsin diye kasıtlı olarak fısıldamıştı.

BOY HIRSIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin