19. BÖLÜM

43.2K 3.6K 853
                                    

"Eğlenceni bozmadım ya güzelim?"

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Arşın'la ertesi gün buluşamadık. Hatta o hafta ve ondan sonraki hafta da... İki hafta boyunca yüzünü göremedim. Bu sırada okullar açıldı, abim tatilini uzattı, onunla sık sık konuştuk. Görüntülü aramaya bir daha cesaret edemediğim için sesini dinlemekle yetindim.

Gelmemesinin sebebi arkadaşının bir sorunu olmasıydı. Detayları anlatmamıştı, anlatmak isteyeceği kadar eğlenceli değildi. Sesi gün geçtikçe düzelmişti, buluşmayı planladığımız gün arayıp gelemeyeceğini söylediğinde sesi ölü gibi çıkmıştı. Bir an ona bir şey olmasından korkmuştum ama o iyiydi. Arkadaşı da iyiye gidiyordu, iyiye gitmese şu an buluşamayacağımızı biliyordum.

Son derse girerken beni aramış ve okuldan sonra görüşüp görüşemeyeceğimizi sormuştu. Hem yanında lise üniformamla dolaşmak hem de Nisan'ın görmesini istemediğimden beni çıkışta alma teklifini reddetmiştim. Eve gidip hazırlanmış, abime haber verip çıkmıştım.

Karşısında otururken aklımdan tek bir düşünce geçiyordu.

Neden sarılmamıştı?

Hayal kırıklığımı belli etmemeye çalışarak yavaşça gülümsedim. "Neden yine buradayız?" diye sordum.

Buluşmak istediğimi söylediğimde tekrar kitap kafeye gelmekten bahsetmemiştim ama buraya gelmemi söylemişti. Önceki buluşmanın tekrarını mı yaşayacaktık? Bu sefer kahvaltı için fazlasıyla geç bir saatte buluştuğumuz için onu atlamıştı ve geri kalan her şey aynı mı olacaktı?

Neden ben geldiğimde ayağa kalktığı sırada sarılmamıştı ki bir de? Mesajına verdiğim olumlu cevabı görmemiş miydi?

Lanet olsun, neden bu kadar beklenti doluydum?

Sorumu garsona siparişlerimizi verdikten sonra cevapladı. "Hayallerinin önüne geçmek istemiyorum Yüsra. Sana destek olmak istiyorum," dedi düşüncelerimden habersizce. Söyledikleri kaşlarımı kaldırmama sebep oldu ve beni benden çok düşündüğü için ona bir kez daha âşık oldum gitti.

"Pekâlâ," diyerek, alnımı kaşıyıp ikimizin arasına koyduğum çantama kitaplarımı çıkarmak için uzandım. Arşın'a âşık olduğu Kimya test kitabını verdiğimde kitaba gözlerinin içine kadar sıçrayan hoş bir gülümseme sundu şerefsiz.

"Keşke Fizik getirseydim," diye mırıldandım belli belirsiz.

"Bir şey mi dedin?" diye sordu kaldığı sayfayı açarken. Kimya dururken bana mı bakacaktı o oymayı dilediğim gözleri? Tabii ki de bana bakmadan sormuştu!

"Yok bir şey." Eline kalemini tutuşturup onu Kimya'sıyla yalnız bıraktım. Sorulara odaklanmaya çalıştım ama çok zordu, gelen aşırı sıcak çikolatanın soğumasını bekleyerek kendimi oyaladım. Benimle hiç ilgilenmeyen Arşın'a rahatsız olmasını dileyip gözlerimi üstüne diktim ve onu seyrettim.

Birkaç defa yuvarlak içine aldığım bir soruda tıkandı. Geniş dudaklarını birbirine bastırarak kaşlarını çattı ve dünden beri hiç dokunmadığı silgiyi masanın üstünde elini gezdirip, bulmaya çalışırken gözlerini sorudan ayırmadı.

Eli silgiye değeceği sırada silgiyi masanın başka bir tarafına ittim. Soruyu fazlasıyla düşündüğü çok belliydi çünkü bu oyunu uzun bir süre sürdürdüm. Aklına elinin kaç kere masayı baştan sona gezdiği gelmiyordu.

Bundan keyif alarak yine yanına yaklaştığı silginin yerini değiştirmek için uzandığımda beni hazırlıksız yakaladı, elini hızla elimin üstüne koyup elimi kafesledi.

BOY HIRSIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin