8

365 31 8
                                    

"Bu hazırlıklar ne?" diye soran Wanwan'a döndüm. "Birazdan okul başkanı açıklanacak. Onun için konferans salonunu hazırlıyorlar." dedim derin bir nefes alarak. Nedense içimde kötü bir his vardı.

"E diğerlerini de toplayalım o zaman." Wanwan oturduğumuz çimden kalktı ve az önce içindekileri bitirmiş olduğu tepsisini aldı. Diğerleri dediği küçük arkadaş grubumuzdu. İkimiz bugün yemeğimizi onlardan ayrı yemiştik. Benim ısrarlarımla. Nedense Kagura ve Hayabusa'nın yan yana olmasına katlanabileceğimi zannetmiyordum.

Wanwan önde ben arkada olmak üzere ilk olarak tepsilerimizi bıraktık, daha sonraysa bizimkilerin bahçede olmayınca genelde oturdukları yere baktık. Okulun en alt katında küçük bir koridor vardı. Ampulü az ışık veriyordu ve bizden başka kimsenin geldiğini sanmıyordum. Yani bizim için mükemmel bir yerdi.

Wanwan zıplayarak sevgilisin yanına gitti. "Selam!" Onlar konuşurken ben yerimde kaldım ve yutkundum. Tek isteğim onları yukarı çağırmaktı. "Birazdan okul başkanı açıklanacak. Gidip ön sıralarda bir yere oturalım." dedim elimle yukarı katı işaret ederken. Herkes onayladı ve ayaklandılar.

"Hana-chan," bana seslenen Gusion'a baktım. "İyi misin? Biraz soluk gözüküyorsun." dedi kaşlarını çatarak. Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Aksine oldukça heyecanlıyım, başkanın kim olacağını merak ediyorum." dedim gülümseyerek. Kafasını salladı ve yürümeye devam ettik.

Sonunda konferans salonuna geldiğimizde salon henüz boştu ve en önden ikinci sıraya yerleştik. Salon yavaş yavaş dolarken ben aramızda olmayan Hanzo'yu arıyordum. Bugün sınıfta vardı ama şu an ortalıkta gözükmüyordu.

Müdür Tigreal ve Müdür Yardımcısı Silvanna beraber sahneye çıktılar. Okul Müdür'ü kürsüye çıkarken yardımcısı sadece elinde bir kağıtla beraber yanında duruyordu. Büyük ihtimalle kazananın kim olduğu ve kaç oy aldığıydı.

Müdür konuştu. "Umarım başkan adayları yanında konuşma kağıtları getirmiştir çünkü okuduğumuz kişi birazdan sahneye çıkacak." dedi. Birkaç şey daha zırvaladıktan sonra yardımcısından elindeki kağıdı istedi.

Sabah hissettiğim kötü hissiyat tekrar karnımı ele geçirdi ve kalbim hızlandı. Benim seçilme imkanım yoktu değil mi?

"Hanabi Scarlet, seni tebrik ederim. Artık okulumuzun başkanı sensin. Gel!" dedi Müdür Tigreal mutlu bir sesle.

Hızlıca yanımdaki arkadaşlarıma baktım. Hepsini gözlerini bana dikmiş öylece bakıyorlardı. Seçileceğimi düşünmediğimi biliyorlardı. Onlar da en az benim kadar şaşkın gözüküyorlardı.

Başımın döndüğünü ve her şeyin gerçeklikten çıktığını hissettim. Oraya çıkıp iki yüz kişinin önünde konuşma yapmam gerekiyordu.

Sonunda yerimden kalktım ve titreyen bacaklarım yüzünden düşmemeye çalışarak sahneye çıkan merdivenleri adımladım. Birkaç saniye sonra iki yüz öğrencinin karşısında herkes benden bir konuşma yapmamı bekliyordu. Gözlerimi karşımda oturanlarda gezdirdim. Çoğunu tanıyordum ve bunlara alt sınıflar da dahildi. Arkadaşlarım da oradaydı. Kagura iki elini ağzına koymuş bakıyordu, Hayabusa'nın bana bakarken dudaklarının hareket ettiğini gördüm ama ne dediğini algılayamadım. Oysa ki bu bizim konuşma dilimizdi.

"B-ben... okul başkanı... oldum... ve ş-şey..." Az önce serin olan salon şu an beni yakacak derecede sıcaktı. Başım dönüyordu ve gözüm karıncalanıyordu. Sanırım kriz geçirecektim.

Öyle de oldu. İnsanlar ağladığımı görmesin diye hızlıca dizlerimin üstüne çöktüm ve yüzümü kapattım. Tırnaklarımı elime geçirmemek için kendimi zor tutuyordum. Kalabalıktan fısıldaşmalar geliyordu. Nefes almak daha güç gelmeye başlamıştı artık. Kalbim delicesine atıyordu.

sunflower |hanzo'hanabiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin