One Way Or Another

86 8 69
                                    

Geçiş bölümü olarak düşünebilirsiniz. Sonraki bölümler için beklemede kalın, iyi okumalar :)

''Min Yoongi.'' Fısıldayarak ısırmaktan şarap kırmızısına sahip iki dudağının arasından sıcak nefesiyle birlikte çıkan sözleri bunlardı siyah olanın. Aşk, sevgi gibi duyguların sadece çıkmaz durumlardan kurtulmak için söylenen yalanlardan başka bir şey olmadığına inanan siyah elmas ; ela gözlünün onda olan etkisinin aşk kadar yalan olmadığının farkındaydı. Yapboz parçaları gibi bölünmüş benliğinde kendisini tamamlayan en önemli parçası olup sadece iki dakika görmüş olduğu ela gözlüsü amaçsız hayatında bir nergis çiçeği gibi açmıştı onun için.

 Doyumsuzluğunu giderebilecek tek kişiydi. Hep yanında olsun, kar tanelerini kıskandıracak beyaz teninde kendi izleriyle bezensin , sadece onu görsün, ona baksın istiyordu.
Bazıları için bunun bir takıntı - hastalık olduğunun farkındaydı. Sonuçta kim hayatında ilk defa gördüğü bir kişiden bu kadar etkilenirdi ki? Kim onu kendisine hapsedip kirli zihninden geçen doyumsuzluğunu o tanrının hediyesi olan elleriyle gidermek isterdi ? Boğuk, kadifemsi sesinde düşlere dalmak, o      
-kendisininki kadar olmasa da- dolgun pembeliklerinin arasından çıkacak olan kelimelerin sadece onun ismi olmasını istemek, ona bakan herkesin gözlerini katran dökerek sadece siyahlara gömülmelerini isteme içgüdüsüyle dolup taşmak normal miydi ki ?

Cevap ise belli değil miydi zaten? Evet sadece onun için hepsi küçük birer ayrıntıydı, önemsizdi. Sadece karşısında dikili olup yunan heykellerindeki göz kamaştırıcı etki bile yeterdi onun için. Düşüncelerindeki kirli şeylerle onu hem kirletmek hem de masumluğu ile arınmak istemesinden dolayı kan pompalamak dışında işe yaramayan kalbinde ikilem sağlaması bile güzeldi. Gözlerini ne zaman kapatsa aklına gelen ela gözlerdeki parıltının sebebi olmak istiyordu. Ailesi, arkadaşları, okuduğu okul veya çalıştığı yerde, hobilerinde, sevdikleri ve sevmediği her durumda, mutluluk sebebi aynı zamanda da acılarının sebebi ; hayatındaki her şey olmak istiyordu… Evine giden ağaçlık yolda sessiz ve savsak adımlarla ilerlerken aklında dolanan tek isimle dudaklarından mutluluk kaynağını belirtmek ister gibi çıkan ıslıkla evine bir an önce varmak istemesi de bu yüzdendi…

    Jimin's Pov:

Evime bir an önce varmak, onu tekrar görmek, hakkında bir şeyler bilmek istiyordum. Evimin, sonbahardan dolayı soğumaya başlayan havadan dolayı ıssızlaşan sokakta sinir bozucu bu  sessizliği bozan dökülmüş sarı yaprakların çıkardığı hışırtı sesiydi. Yağmur çiseliyordu buna rağmen toprak kokusu aklımdan çıkmayan kişinin kokusunu getiriyordu bu kirli zihnime. Camellia çiçeğinin kokusu ile bulanıyordu onunla ilgili bütün düşlerim. Gerçi bu hiçbir şeydi. Her kokuda onu arayacaktım sanki hayatım boyunca özlem duyduğum yerini dolduramadığım tek şeydi onun kokusu aynı gözlerimin her zaman onun sert bir o kadar da kedi gibi tatlı çehresini arayacağı gibi.

Geceme şafak olan yüzü, içimdeki cehennem köpeğinin sahibine itaat etmesi gibi beni dizlerimin üstünde yalvarmama neden olacak ellerini ve sesini aklımdan da kalbimden de çıkarmam imkansızdı. Ela ise favori rengim, beni tanımlayan ve arzunun rengi olan bordonun yerini almıştı bile.

Evime yaklaştığımı köşedeki büfeden anlamıştım. Adımlarımı büfeye doğru ilerlettim. Sonuçta gecem uzun sürecekti ve gecemi cigar mojito ile geçirip kendimi ödüllendirme düşüncesi mutluluğuma mutluluk katıyordu. Büfeye yaklaştığımda her zamanki gibi elinde gazetesi ile köşede oturmuş, içtiği ucuz biralar yüzünden şişmiş karnı ile tezgah arkasında duran yaşlı adama '' İhtiyar şuradan bir cigar mijito.'' demiştim. Her zaman ondan sadece sigara aldığım ve yaşlılığına vurgu yaptığımdan dolayı yüzündeki can sıkıntısını anlamamak imkansızdı gerçi o da belirtmekten geri duymuyordu. Parasını eskimiş ve yer yer sigara külü olmuş kahverengi tezgaha parayı bırakıp yaşlılıktan dolayı buruşmuş ve kirlenmiş ellerinden sigarımı alarak siyah kapüşonumun cebine attım.

School of Dreams | YoonMinWhere stories live. Discover now