(49) Geçmişin Enkazı.

90.7K 9.1K 23.3K
                                    

Bazı şeyleri hayatımda istemediğim hâlde onlardan bir türlü kurtulamıyordum. Hayatımda öyle bir yer edinmişler ki, kovsam bile gitmiyorlardı. Belki de yüzleşmek yerine onlardan kaçtığım içindir. Peki bu yüzleşmeyi herkesin içinde yaşayacak cesaretim var mıydı? Buradaki herkesin karanlık geçmişimi bilmesini istiyor muydum? Hayır, istemiyorum fakat sona gelmişken seçim şansım yoktu. Artık kaçmak gibi bir lüksüm yoktu. Ona bakarken kaçmanın mümkün olmadığını görüyorum. Ah Suzan Hanım, ah... Geçmişimin katili ve geleceğimin enkazı. Ne o unutabilirdi yaşadıklarını ne de ben unutturabilirdim ellerimdeki kanı. Evet, Itır için gelen ruh anneannemden başkası değildi. Ruh kapanının içinde kardeşim Itır, yakın arkadaşım Doğa varken, kapanın dışında erkek kardeşlerim ve Savcı vardı. Hepsi birazdan katil olduğumu öğrenecekti. Bundan nasıl kaçabilirdim ki? Hiçbir sır uzun süre gizemini koruyamazken aslında çok bile dayanmıştım. Benden intikam almaya kararlıydı ve korkarım ki bunu Itır'ı öldürerek yapmak istiyordu. Itır'ı öldürüp özgür kalacaktı ve kalan tüm hayatımı cehenneme çevirecekti. Gelen tüm ruhlar, ruh kapanı tarafından çağrıldığı için buradaki herkes onları görüyordu. Zaten sırf bu yüzden anneannem ile olan ilişkimizin gerçek yüzünü bilmeyen herkes şaşkınlıkla ona bakıyordu. Birbirimizi o kadar çok severken onun neden kardeşime rakip olarak geldiğini sorguluyorlardı.

"Anneanne?" Yavuz afallayarak kalkana yaklaştı. "Neden Itır'ın rakibi sensin?" Çünkü Itır'dan nefret ediyordu.

Gözlerini benden ayırmayan kadın gülümsedi. "Neden bunu Elzem'e sormuyorsun? Bakalım verecek güzel bir cevabı var mı?" İlk darbe psikolojik şiddet. Evet, çok iyi gidiyordu.

"Elzem?" dedi Sıraç. "Neler oluyor?"

"Verecek bir cevabım yok Sıraç." Abime dönerek kaşlarımı yukarı kaldırdım. "Bu sorunun muhatabı olduğumu sanmıyorum çünkü o, benim değil Itır'ın rakibi." Ne şimdi ne de birazdan öğrenecekleri konusunda beni yargılayamazlar. Bizi bu kadının hasta ellerine bırakarak onlar da en az anneannem kadar suçluydu.

Kızlar nihayet ritüeli bitirdiği için hepsi kendi rakibine şaşkınlık içinde bakıyordu. "Anneanne?" Itır tam da ondan beklediğim gibi korkusuzca kendi rakibine gülümsedi. "Yeniden karşılaşmayı sabırsızlıkla bekliyordum." Koskoca mazinin kini vardı üzerinde. Benim aksime ondan hiç korkmamıştı.

"Bu kadın kim?" Mara afallayarak kendi rakibini gösterdi. "Daha önce onu gördüğümü hatırlamıyorum." Asıl şaşırtıcı olan neydi biliyor musunuz? Rakibi ile olan fiziksel benzerliği. Evet, aynı kızıl saç ve aynı mavi göz. Tek fark kadının daha sert hatları vardı ve yüzü daha uzundu. Üstelik Mara'ya öyle bir bakıyordu ki, ona duyduğu nefreti azımsanamayacak kadar büyük olduğunu düşündüm.

"İkra?" Aybars'ın sesini duyunca hepimiz başımızı kalkanın dışında kalanlara doğru çevirdik. "Dehliz'in ölen eşi," dedi ve tüm gözler Dehliz'i buldu. Her zamanki gibi sessizliğini koruyarak eski karısına bakıyordu. Ruhunda ne bir özlem vardı ne de öfke, sadece hissiz bir şekilde onu izliyordu.

"Senin eşinle mi dövüşeceğim?" Mara kendisini tutamayıp sinirden bağırdı. "İyi! Bu kadın beni öldürüp özgür kaldığında artık mutlu mesut kaldığınız yerden devam ederseniz!" Bu fikir Dehliz'in hoşuna gitmemiş olacak ki kaşlarını çatması uzun sürmemişti.

Hazır İkra'yı bulmuşken laneti kaldırmanın bir yolunu da bulabiliriz, değil mi?

"Baba?" Doğa'nın titrek sesini duyunca aceleyle başımı onun rakibine doğru çevirdim. Çatık kaşlar altında ona bakan bu adam Doğa'nın babası mıydı? Babasının öldüğünü bile hatırlamıyorum ama buraya ruh olarak geldiğine göre ölmüş olmalı. Sinirden dişlerini sıkan adam, Doğa'ya baktıkça gri gözlerinden tiksinti oluşuyordu. Karşısında kızı yerine sefil bir mahlukat varmış gibi bir yüz ifadesi takınmıştı. Çizgilerden oluşan yüzü öfkeden gerilmişti ve babamla aynı yaşlarda olan bu adam, yarım bıraktığı işi tamamlamak için gelmişti. "Baba mı?" Asil'in şaşkın sesini duydum. Doğa'nın geçmişini tam olarak bilmediği için neden babasının onun için geldiğini sorguluyordu.

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)Where stories live. Discover now